11. happy birthday, kitten

149 20 53
                                    

scara halası nahida'nın evine doğru yürürken kafası karışıktı. önceki gün pot kırmıştı ve ajax onunla şakayla karışık uğraşmıştı. ajax bunu şakayla yapmış olsa da scara'nın içindeki sancılara, ahlâki ikilemlere iyi gelmemişti o konuşma. bir sapık sayılır mıydı? net bir cevap veremeyeceğini bilse de kendine bunu sorup duruyordu. belki de ajax'a gerçekten dürüst olması gerekiyordu. nahida'dan biraz tavsiye almayı denemeli miydi?

şakaklarını ovarken sonunda eve varmıştı. seraları ve birden fazla çiçek bahçesi olan, duvarlarını sarmaşıklar saran büyük bir malikâneydi bu ev. yıl boyu meyve ihracatı yapıyordu halası, kendi çapında büyük bir tarım şirketine sahipti. ve işinin arasında scara'ya da vakit ayırıyordu, demek ki imkânsız değildi.

üzerinden hanımelleri sarkan büyük, demir kapıyı itti scara. yerdeki dar taş yoldan yürüdü. o pek öyle çiçek böcek delisi biri olmamıştı ama ne zaman buraya gelse, keyfi de yerinde oluyordu. belki de artık nahida'yla yaşama zamanı geldi de geçiyordu.

zili çaldığında bir süre bekledi. elini omzunda asılı olan çantanın sapına götürmüştü. sabırsızca bir kez daha çaldı zili. sonunda içeriden bir gürültü duyuldu ve ufak tefek, beyaz saçlı, genç bir kadın kapıyı açtı. yeşil gözleri scara'nınkileri bulduğunda içi ışıldamıştı. "hoş geldin." dedi yumuşak ses tonuyla. nahida ailesindeki tek saygıdeğer insan olabilirdi. scara dudaklarını birbirine bastırıp içeri yürüdüğünde nahida onu peşinden takip ediyordu. ama daha bir iki adım atamadan bir gürültü koptu.

"iyi ki doğdun!"

sınıf arkadaşları, okuldan birileri daha ve nahida'nın birkaç tanıdığıyla bir parti dolusu insan nahida'nın salonunda duruyordu. scara'nın kafasına bir konfeti patladığında şaşkınlığını gizleyememişti. bugün onun doğum günü müydü? bunu bile unutmuştu. havalanan kaşlarıyla şimdi yanında duran nahida'ya çevirdi gözlerini. nahida ona bakıp sıcak bir şekilde gülümsedi. "fazla kalabalığı sevmediğini biliyorum ama bu yıl bunu yalnız kutlamanı istemedim." dudaklarını birbirine bastırdı. "hadi keyfine bak, bugün senin doğum günün." elini scara'nın sırtına yasladığında scara durumdan tamamen rahatsız olduğunu söyleyemezdi. "şaşırdım." diye itiraf etti. gözlerini artık kendi hâlinde takılan kalabalığa çevirdi. kalabalık scara'yla üst düzey samimiyeti olan insanlardan oluşmuyordu. bazılarının yalnızca adını biliyordu. bunca kişi arasında scara'nın doğum gününden ziyade, eğlence için gelen azımsanmayacak bir çokluk olduğuna emindi scara. ama umursamadı, partilerin olayı buydu.

mona yanına gelip ona yavaşça gülümsedi. "kızgın durmuyorsun, bu yüzden itiraf edebilirim. biraz da benim başımın altından çıktı." elindeki içecekten yudumlarken sözlerine devam etti. "bir oğlakın doğum gününü kutlamaya her zaman varım. mutlu on sekizler." scara mona'nın sözleri karşısında hafifçe gülümsedi. "ee bana ne hediye edeceksin?"

"tarot bakacağım elbette." dedi mona yüzünde kendinden emin bir gülümsemeyle. "seansı 30$ değerini bil." 

"ah şu saçmalık..." dedi scara mona ile uğraşmak için. "bu yıl da boş geçiyorsun yani."

mona ellerini beline koyup kaşlarını çattığında scara gülerek konuşmuştu. "tamam, tamam. sağol. o da bir şey sayılır."

"hmpf. bunu sana fark ettirmeden düzenlemek bir haftamı aldı. aldığım teşekküre bak. ajax'ın gıcık takım arkadaşlarıyla bile muhatap olmak zorunda kaldım, sırf sen ondan hoşl-"

"öhöm." scara mona'ya uyaran bakışlar attığı sıra birkaç sınıf arkadaşı daha scara'nın doğum gününü kutlamak üzere yanına geliyordu. iyi dileklerini iletmişlerdi, kimsenin scara ile konuşacak pek bir şeyi yoktu. bu yüzden doğum gğnü kızı olsa bile partinin odağı o değildi.

i've got my eye on you [childe x fem!scara]Where stories live. Discover now