Dostluğun Bir Fazlası

112 6 1
                                    

"Hey Boun, o koca kıçını yataktan kaldır ve hazırlanmaya başla. Bu seferde geç kalacak olursak öğretmen bizi içeri almayacak."

Prem, uykusundan yeni kalkmış kişiye dediklerini iletip telefonu kaptı. Tekrar rüya âlemine geri döneceğini bilse bile onu aramadan edememişti. Boun için sabah uyanmak zor geliyordu ve daima okula onun yüzünden geç kalıyorlardı. Prem ise en azından erkenden arayarak gözlerinin açılmasını sağlıyordu.

Okul formasını giyip çantasını sırtına geçirdi. Sabah kahvaltı yapmayı severdi fakat geç kalacakları düşünülürse şuan yemek yemeğe vakti yoktu. Dışarı çıkıp karşılarındaki binaya doğru ilerledi. Kapı ziline basmak istemiyordu çünkü Boun'un annesi geç saatlere kadar hastanede çalışmış olmalıydı. Telefonunu çıkartıp Boun'u aradı. Hava soğuktu. Boynundaki atkıya rağmen burnu kızarmıştı. Atkısını biraz daha kaldırdı. Birkaç çalışta açılan telefon ile karşı tarafın sesi duyulduğunda Prem'in konuşmasına izin vermeden telefon kapanmıştı.

"Geliyorum hemen. Bir dakika bekle Prem."

Belli ki Boun yine hazırlanmamıştı. Ne zaman olaysız bir şekilde okula gidebilmişlerdi ki? Boun son dakika uyanır Prem ise sürekli şuan olduğu gibi banka oturmuş onu beklerdi. Prem'in ise düşüncelere dalması uzun sürmezdi. Şimdi de Boun'un bu yere taşındıkları ilk zamanı anımsıyordu.

Prem 5 yaşında 

Prem, odasının camından dışarı seyrediyordu. Hasta olduğu günlerden biri daha... Küçüklüğünden beri sık sık hastalanır bu yüzden de şuan dışarıda oyun oynayan arkadaşlarını özenirdi. Annesinin sesini duyduğunda yatağına geçti. Annesi yine ilaçlarını getirmiş olmalıydı. Acı ilaçlarını içmeyi sevmezdi. O yüzden yatağına geçip uyuyormuş gibi yaptı.

"Prem hadi kalk ilaçlarını iç. Sonra babanın yanına gidebilirsin."

Prem babasını duyduğunca sevinçle ayaklandı. Babasının dükkânına gitmeyi çok severdi. Hem ilginç bir sürü şey yapabiliyordu. Ayrıca sonrasında babası ile lezzetli yiyecekler yiyebiliyordu. 

Annesi uyuma numarası yapan çocuğunun ayaklandığını gördüğünde gülümseyip saçlarını okşadı. Prem ilaçlarını içip yüzünü buruşturduğunda annesi yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.

"Geç olmadan geri gel ama daha tam iyi olmadın."

Prem başını sallayıp annesine sarıldı. Heyecanla kıyafetlerini değiştirip hazırlandığında dev bir korna sesi ile dikkatini çekmişti. Odasındaki camın başına geçip dışarıyı izledi. Dev kamyon karşısındaki boş eve gelmişti. Öndeki küçük arabadan annesi yaşında bir kadın indi. Arka kapıyı açıp içerideki küçük çocuğu uyandırdı. 

Prem arabadan inen çocuğu gördüğünde gülümsemeden edemedi. Kendi yaşlarında bir erkek çocuğuydu. Yeni uyandığını belli eden esnemesi ile annesini takip ediyordu. Prem yeni bir arkadaşının olacağı düşüncesi ile şimdiden heyecanlanmıştı.

Dostluğun  Bir FazlasıWhere stories live. Discover now