senden hoşlanıyorum

64 3 0
                                    

Prem, içten içe kendini yiyordu. Biliyordu, kız arkadaşının da kendisini sevmediğini. Boun onun için Prem'i bırakacak düşüncesi bile hoş gelmiyordu.

"Sevdiğimiz olduğunda söylemek için anlaştığımız zamanı..."

Prem başını salladı. O günü çok iyi hatırlıyordu. Asla ayrılmayacak düşüncesi ile o evi yapmıştı fakat işler buraya kadar gelmişti işte. Sonunda Boun ondan gidiyordu. Tepeden tırnağa kadar Boun ile doluyken şimdi soğuk bir odadan farksız kalan kalbinin acısı dinmiş değildi. Yüreğindeki koca ateş gidecek düşüncesini asla bastırmıyordu.

"O eve asla fazla oda yapmayalım olur mu?"

Prem o sözün başka bir anlama geldiğini düşünmüştü. Ne demek başka odanın olmaması. Yoksa...

"Prem sanırım ben senden hoşlanıyorum."

Boun'un ani itirafına kendisi bile şaşırmıştı. Prem'in onu kabul edip etmeyeceğinden emin bile değildi. Fakat bir deli cesaret ile ondan hoşlandığını itiraf etmişti. 

"Ben... Ben..."

Kekelemeye başlayan Prem ne diyeceğini bilemiyordu. Ondan asla böyle bir itiraf beklemiyordu.  Arkasını dönüp uzaklaştığında şaşkınca arkasından bakan bir kişi bırakmıştı. 

Prem evine geldiğinde yatağında birkaç kez tepindi. Kalbini sakinleştirmenin bir yolu yoktu. Deli gibi atan kalbi asla söz dinlemiyordu. Boun'un adını duysa bile çarpan kalbi bu sözler ile birlikte daha fena olmuştu. Buzdan kalbi adeta tekrardan alevlenmişti.

"Prem içeri giriyorum."

Kapının önündeki tanıdık ses kalbinin durana kadar çarpmasını sağlayan kişiye aitti. Prem ise tepinip durduğu yorganı dağılmış yatağın üzerinde öylece duruyordu. Boun içeri girip Prem'i camının önünde bulduğunda gülümsedi. Prem'i görmeye alışık olduğu yerdeydi.

"Prem biliyorum çok aniden söyledim fakat gerçek bu duygularım. Emin ol gram ondan hoşlanmamışım. Ben sensiz yapamam. Lütfen hemen olumsuz..."

"Bende senden hoşlanıyorum Boun. Hem de delicesine. Ama o kız sana karşı beni kötü durumda bırakmış olmalı. Onunla mutlu olduğunu gördüğümde anladım ben.",

"Hayır Prem yanılıyorsun. Ben onunla sadece senin hakkında konuşurken mutluydum. Asıl senin başkaları ile gülüşürken gördüğümde ben kahroldum. Benimleyken de böyle güzel gülerdin sen. Onlara bunu göstermen... Canımı acıttı."

Boun Prem'in ellerinden tutmak için uzandığında Prem sıkıca Boun'a sarıldı. Uzun zamandır bunu yapmak istiyordu. İkisi de birbirlerini çok seviyorlardı. Prem duygularını saklarken Boun hissettiği ilk anda Prem'in yanına koşmuştu. 

Sonraki gün Prem telefonla Boun'u aradı. Uyandırma servisi görevini kendisi devralmıştı. Beraber okula gitmek için hazırlandıkların Boun kapıdan çıkan Prem'e baktı. Güne onunla başlamak her şeye değerdi. Elini tutmak için uzattığında Prem gülümseyip sıkıca tuttu. Şimdi kenetli parmakları ile her zaman geçtikleri yollar daha bir güzeldi.


Dostluğun  Bir FazlasıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang