V

593 87 45
                                    

Üçüncü etap : İnternationaux de France

"Choi Beomgyu'nun da Amerikayı temsil etmek için geldiğini duydun mu?" Dedi Taehyun.

Başımı hayır anlamında salladım.

"Hangi dereceye yükseleceğini merak ediyorum açıkcası." diye ekledi.

Uçuş başladığından beri bana Beomgyu'dan bahsediyordu ve bu durum artık canımı sıkıyor. Başım dönmüyor olsaydı belki biraz çekilir gibi olabilirdi.

"Gerçekten umurumda değil. Bu, onun kaybedeceğini değiştirmiyor."

"Benim yanımda numara yapmak zorunda değilsin."

"Neden bahsediyorsun?" dedim ve parmaklarımı, terden ıslanmış saçlarıma götürüp geriye doğru taradım.

"Kimse ikinciliğin kaybetmek olduğunu söylemedi."

"Ben kendime tam da bunu söyledim"

Gözlerimi Taehyun diktim. Elinde cips paketiyle, sanki hiç de umurunda değilmiş gibi konuşuyor benimle.

"En iyi değilsem o zaman ben bir hiçim. İkincilik korkunç bir şey, hele o iki sayısı...Kaybetmek de korkunç bir duygu ve ben bu duyguyu bir daha tatmayacağım."

Taehyun bana yalnızca başını salladı ve elindeki boş paketi kese kağıdına koyup başını geriye yasladı. Kazanma hırsım yüzünden kendime zarar verdiğimi düşünüyor, benim için endişeleniyor farkındayım.

''Bu kadar hırslı olmasaydım buralara gelebilir miydim? Onu bilmiyorum.. ama şu an hırsım sayesinde çocukluk hayalimi yaşayabildiğimi biliyorum. Şimdi bu duyguya ihanet edemem.. üzgünüm.''

-

Taehyun ve ben 3. etap olan İnternationaux de France için havaalanına varan ilk patencilerdik bu nedenle iniş sırasında havaalanında müthiş bir basın saldırısına uğradık.

"Yeonjun, bu haftaki yarışma hakkında ne düşünüyorsun"

"Yeonjun, İsu Grand Prix'de ilk kez kayıyorsun, bunun için nasıl hissediyorsun"

"Kang Taehyun, ilk kıdemli Grand Prix'in için, Yeonjun'a karşı kayacağından emin misin?"

Koç limuzinimizi getirip de bize el sallayana kadar orada birçok soruyu yanıtladık. Giderken "Bu sezon ilk kez olsun ya da olmasın performansımdan eminim." dedim yumuşakça ve büyük bir özgüven ile ekledim: "Aralık ayında İtalya'da görüşürüz."

Finaller için..

Basın, verdiğim yanıtlardan memnun görünüyordu çünkü böyle bir özgüveni haber yapmayı severler. Her sabah güneşin doğuşunu nasıl bekliyorsak, tüm basın da benim finallere yükselmemi aynen öyle bekliyor.

-

"San!" O çocuk adımı seslendiğinde -evet artık ses tonu beynimde bir silüete bürünmüştü- şaşkınlıkla o yöne döndüm.

"Merhaba yine sen." dedim sahte bir samimiyetle. Hala elenmemiş olmasına içerlendim.

"Finallere az kaldı. Sapporo (6.yarışma Japonya) için çok heyecanlıyım! Aynı yerde konaklayacakmışız, daha sık görüşebileceğiz!" Yine çok heyecanlıydı. Benim kibirli tavrıma rağmen neden hala benimle ilgileniyor bilmiyorum ama bu yaptığı egomu okşuyordu.

"Ah.. ne güzel."

''Senin aksine...ben seni gördüğüm için oldukça mutluyum.'' Dedikten sonra beni koca bir utançla havaalanının orta yerinde bıraktı. Bu kadar belli etmemem gerekiyor.

Beklediğinize değsin diye güzel bir bölüm yazmaya kaçıyorum 🤧✋🌠✨

✓ Stars ; beomjunWhere stories live. Discover now