8.Bölüm: KAYBEDİŞ

23.7K 2.9K 3.4K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın melodilerim 🎼


Charon - Craving 


8.BÖLÜM: KAYBEDİŞ

Daha karşımdaki adamın soyadını bile bilmiyordum ama güldüğünde sağ yanağında beliren gamzesini biliyordum. Ben bu adamı hiç tanımıyordum ama onunla aynı evde yaşıyordum.

Ama gözlerine baktığımda, onu daha tanımadan hissetmemem gereken bir duyguyu hissediyordum. Ve inkâr edemeyeceğim bir hissi de yaşıyordum; Güven. Bu his oluşmasın diye çok direnmiştim. Kolay kolay birisine de güvenmezdim ama bu konuda artık ona inanıyordum.

Daha bir gün öncesine kadar ona güvenmeyen, inanmayan ben şu an ona karşı içimde tuhaf bir duygu besliyordum. Bu hissin bu kadar hızlı içime yerleşmesi beni ürpertti.

Tam şu saniyede gözleri bana çok güven veriyordu, o kadar içten konuşuyordu ki ona inandım. Ozan'ı kurtarmak için her şeyi yapacağına inandım. Ve bu inanç bana biraz daha dayanma gücü verdi.

Onunla evden çıkarken ikimiz de sessizdik. Hava çoktan kararmıştı, kararan hava beraberinde serinlemişti yine etraf. Bu sefer ne Golf arabasına ne de ATV'ye bindik. Kapının önünde adaya ilk geldiğimizde de bindiğim elektrikli araba vardı.

Arabaya geçtiğimizde ikimiz de sessizdik. Ada ne kadar büyük olabilir ki arabayla gidiyoruz diyecektim ama bu sorudan hızla vazgeçtim. Tahmin ettiğimden de büyük olduğu kesindi.

Arabadaki sessizlik onu da rahatsız etmiş olacak ki eli arabanın fazla gelişmiş, büyük, dokunmatik ekranına gitti. Hemen ardından da bir şarkı doldurdu arabayı ve sessizliğimizi korumaya devam ettik.

"İstediğin özel bir parça varsa açabilirsin," dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Gideceğimiz yer ne kadar uzaklıkta?"

"Arabayla yarım saat, kırk dakika arası. Şehir merkezine eğlence mekanlarını koymamaya çalışıyoruz, geç saatte ses ve sarhoş insanlar cidden çekilmiyor." dedi uzun uzun da açıklama yaparken.

Kafamı olumluca salladım ve bakışlarım yolda gezindi. Bu hep geçtiğimiz orman yol değildi, asfalttı.

"Buradaki her şey senin mi?" dedim ben de konu açarak.

"Sayılır," dedi sadece ama ondan beklenenin aksine kibirlenmedi bu sefer, sadece omuz silkti.

"Kim kurdu? Ne zaman kuruldu peki?"

"Bunları öğrenmen için henüz erken." dediğinde bana kısa bir bakış atmıştı.

"Neden erken? Zaten burada çok kalmak gibi bir niyetim yok."

"Gidecek misin?" dedi şaşırarak.

"Bilmiyorum, olacaklara bağlı. Eğer onunla olmamın tek yolu bu adada kalmaksa, kalırım." dedim açıkça ve bu kadar açık duruşum onu şaşırttı.

"Melodi, sen onunla bir daha olamayacaksın zaten." dedi ama bunu söylerken yüzüme bakmadı. "Sadece bilgisayarın içinde yaşan bir adamla mı olacaksın?" Her kelimesinde kendi de söylediğine şaşıyormuş gibiydi.

"O sadece sevgilim değil, o benim ailem."

"Evet ama kanlı canlı dokunamadığın bir adamla ne kadar olabilirsin ki? Bence şu an biraz duygusal düşünüyorsun."

NÖROSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin