page 7 • he's unreliable

12.6K 1.4K 1.2K
                                    

merhabalar, nasılsınız?

On sekiz intihar. Otuz beş araba kazası, yirmi sekiz evlilik teklifi, dört restaurant izni. Altı cinayet, toplamda kırk dört ölüm.

Duman'ın bana verdiği ipucu, o uçurum, tüm bunlara ev sahipliği yapmıştı. İsmini internette arattığımda epey bir sonuç çıksa da bu yığının çoğu bilgi kirliliğinden oluştuğu için bulduklarımı bilişim şubede olan Gökhan sayesinde bulmuştum. Bu işe az kişiyi karıştırmak istiyordum ama tıkandığım yerde de birilerini katmaktan çekinmiyordum.

Duman üç gün önce bana bu ipucuyu verdiğinde hiç beklemeden araştırmalara başlamıştım. Bu konuyu üstlerime bildirmem gerekiyordu ama içimden bir ses bunu yaparsam Duman'ın böyle bir uyarı yapmamış olmasına rağmen bir daha karşıma çıkmayacağını söylüyordu. Bu yüzden bu konuda kendisiyle konuştuktan sonra bir harekete geçecektim.

Uçurumla ilgili araştırmalarımın yanında bir de Apo'yu araştırmıştım. Üç tane kişiye robot resmini çizdirmiştim ve üçü de tam olarak aynısı olmuştu. Gelin görün ki, adamın aynısı olan resimleri sisteme girdiğimde bir sonuç çıkmamıştı. Normalde bir benden bile önüme sonuçlar çıkartan sistem Apo'yu bulamamıştı. Ölü veya diri, sisteme göre Apo hiç varolmamıştı.

Tek elim şakaklarıma doğru çıktı ve orayı ovuşturdu. Duman'ın dediğini daha iyi anlıyordum şimdi, tam da dediği gibi gidebildiğim son yer robot resmini çizdirmek olmuştu. Önümün tıkanmış olmasının yanında yine haklı çıkması ekstra sinirimi bozmuştu.

Aklıma gelen adamla yine kaşlarım çatılırken sanki adını andığımı hissetmiş gibi bir anda masanın üstünde duran telefon bir mesaj sesiyle titredi. Titreyen telefon bana verdiği 'kendi telefonumun telafisi' olan son model telefon değil, numarasının kayıtlı olduğu telefondu.

Kalbim hızlanırken elimi hemen telefona attım ve gelen mesajı açtım.

D.: Çizdirdiğin resimlerden bir sonuç çıkmadığı için mi yüzün asık?

Okuduğum cümleyle kaşlarım iyice çatılırken gözlerimi etrafımda gezdirdim. Çalışma odasındaydım, tek bir cam vardı ve o da fon perdeyle örtülmüştü. Beni görebileceği hiçbir yer yoktu. Muhtemelen bir tahminde bulunarak söylediği bu cümle, karşımdaki kişi bir seri katil olunca içimi rahatsız etmişti.

Siz: İşini gücünü bırakıp yaptıklarımı mı takip ediyorsun Duman?

Birkaç saniye sonra yanıt geldi.

D.: Şu an daha 11 dakikam var. Zaman öldürmek diyelim.

Gözlerim, okuduğum mesajın üstünde gereğinden fazla gezindi. En sonunda parmaklarımı kıpırdattım.

Siz: Sormayı hiç istemiyorum ama neye?

D.: Canım sıkıldı, baktım hava da güzeldi insan öldürmeye çıkayım dedim.

Kanım çekilirken ekrana öylece baktım. Bu adam birkaç dakika sonra birisini mi öldürecekti? Hem de bundan hemen önce benimle mi konuşuyordu? Eğer konuşmaya dalarsa belki cinayeti unuturdu? Veya sırrımı şimdi vereceğimi söylesem kabul edip erteler miydi?

Siz: Sen manyak mısın?

Siz: Bırak öldüreceğin kişiyi. Sırrı vermeye hazırım

Gözlerimle ilk 11 dakika yazdığı yere baktım. Üstünden altı dakika geçmişti, bu da beş dakika kaldığını gösteriyordu. Beş dakika sonra Duman yeni bir cinayet işleyecekti ve ben bunu şimdiden biliyordum ama engelleyemiyordum.

Suikastçı [bxb]Where stories live. Discover now