TANITIM

140 84 82
                                    


Bir kış gecesiydi, Elnare yanlızca bedeninin katlanamadığı bu soğuk havalara karşı direnemez, sıcak bir yerlerde mayışır uyurdu.

Savdon ülkesinde kış epey bir keskin soğukla başlardı, en az altı ay sürerdi bu soğuğun etkisi. Mariasa kentinde ise bu soğuk en az hissedilmesine rağmen, şiddetli fırtınanın etkisiyle dondurucu soğuk evlerden içeri sızıyordu.

Babası Tom, Elnare'nin bu durumdan etkileneceğini bildiği için onun üzerine kat kat yorganlar örtmüş, üstünü sıkıca giydirmişti. Birlikte uzunca bir süre çizgi film izlemişlerdi, Elnare'nin küçük elleri üşüdüğünde, babasına uzatmıştı, ısınmak için.

Babası elini ısıtırken, koltuğun üzerinde uyuya kalmıştı, babası ise onu odasına kadar taşıyıp, yatağına bırakmıştı.
Sessizce yanına kıvrıldı ve Onu uyurken seyretmeye başladı.

Adam verdiği kararın doğruluğunu sorguluyordu.
Yaptığı büyü kızının fiziksel olarak bir zarar görmesini engelleyecek ve onu ölümsüz kılacaktı.

Ancak bu büyü, kızını sadece ona bu şekilde bir zarar verebilecek olan büyülerden koruyordu.

Sıradan insanlara zarar veren bir kaza, bir kurşun veya zehirlenme gibi şeyler kızına da zarar veriyordu vermeye devam edecekti.

Adam bunu biliyor ve kızını dünyadaki tüm zararlardan korumak için, onu tamamen ölümsüzleştirecek bir büyü üzerine çalışıyordu.

bir türlü başarı olamamasına rağmen denemekten vazgeçmiyordu.
Ve denemeye uzun yıllarca devam etmeyi düşünüyordu.
Ancak adamın bilmediği bir şey vardı,
Ömrü buna vefa etmeyecekti.

Onun önünde yıllar değil sadece günler kalmıştı.

Kızının saçlarını okşadı."Seni tüm bu felaketlerden koruyamasam bile, kendini korumayı öğreteceğim ve seni bu cehennemin içinden çıkartamasam da, bu cehennemin en huzurlu meleği yapacağım."
Kızının saçlarına ufak bir öpücük bıraktı.

"Seni bu kötü kalplere bırakmayacağım, Elnare." Dedi.

Ölümünü hissetmiş gibi vedalaştı o gece farkında olmadan kızıyla.
Bu gecenin ardından ailece rarniast'a gidecek, geri dönemeyeceklerdi.
Bu ailenin Ardında sadece bir kişi kalacaktı,

Elnare.





🔥

🔥Alıntı🔥



Tılsım'ın sahibi olan Edward Lordon, tam karşımdaydı.
"Merhaba minik serçe'm..." Dedi, bilincim uzaklara uzanırken, "Seninle uzun bir yola çıkıyoruz... Bakalım hangimiz daha önce göz yaşı dökeceğiz,"

Gözyaşı dökmek yasak, ağlarsan öleceksin minik serçe.

Yıllar önce babamın anlattığı serçe masalı geldi aklıma, ağlarsan öleceksin! Diyerek serçeyi uyarmaya çalışmıştım, küçüktüm.
Hikayelerin sonunu değiştiremezdim, değişmezdi.

"Edward..." Diye fısıldadım, bilincim karanlığa karışırken,

"Uyu," uyuyamazdım, bunu söylemem gerekiyordu.
Bunu bilmesi gerekiyordu, imkansız bir şeyi amaç edinmişti, kaybedecekti.
"Tılsımımı senden alacağım, onun sahibi benim... Onun içinde benim ailemin ruhları mühürlü!" Dedi kıgın sesiyle,

Artık onun ailesinin ruhları mühürlü değildi, benim tenime değdiği an onların ruhları yok olmuştu.

Artık, benim ailemin ruhları tılsıma mühürlüydü.

Hayır, tılsımı alamazdı.
Çünkü o artık, bedenime karışmıştı.




ELNARE

17.03.2024'DE
BİZLERLE!



ELNARE Serisi 1./ ZAMANSIZ SAVAŞÇIWhere stories live. Discover now