2 • ᴇᴠᴇɴ ʙᴇᴛᴛᴇʀ

103 17 3
                                    

●───◁❚❚▷───●

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

●───◁❚❚▷───●

Talim alanına yaklaşırken, yeni geldiği söylenen bölüğe baktı. Erkek kardeşinin de orada olduğunu bildiği için içinde olan endişe ve merak büyüktü. Steve'i utandırmamak için yakınında durmuyordu çoğunlukla. Ama yolu bu kısıma düşmüştü ve onun da bir şey diyeceğini sanmıyordu.

"Hizaya girin küçük hanımlar! Hadi!"

Bir an gülecek olduğunda kendini tuttu. Alay etmek istemezdi ama Steve tam anlamıyla bu tanıma uyuyordu. Her ne kadar serumdan sonra öyle olmayacağını bilse de, bu hallerini özleyeceği kesindi. Serumdan sonra onun için tamamen silinecekti zaten. En azından güzel anıları unutmamalı ve yaşamalıydı.

Nefes nefese olan Steve Rogers, gözlerini kısarak etrafa bakınmaya başladı. Peggy Carter'ın herkesi hizaya sokma girişimi takdire şayandı. Geçen günkü yumruk gösterisinden bile belliydi bu zaten. Bir an için, kardeşini gördüğünde sanmış olsa da, birkaç saniye sonra anladı ki o gerçekten de kardeşiydi. Kendisine bakıyor ve biraz da endişeli görünüyordu. Ama Steve onun endişesini istemedi. Sadece kendisini tanımıyor gibi davranmasını istiyordu.

Hayatı boyunca yaşadığı haksızlığı gözünün önünden çıkaramamasının da etkisi vardı.

İlk talim başladığında, Derek'in endişesi daha da arttı. Onun ipe tırmanmakta ne kadar zorlanacağını biliyordu. Nefesi ciğerlerinden çıkamayacaktı bile. Ve tahmin ettiği gibi, Steve neredeyse boğuluyordu. Yutkundu ve gözlerini diğer askerler üzerinde gezdirerek bunu unutmaya çalıştı.

"Onun için endişe etmeniz tuhaf, Ajan Rogers."

"O benim ne olursa olsun kardeşim, albay." Dedi Derek sesiyle bile mesafesini korurken. "Ama geleceğine karar vermek ya da engellemek gibi bir hakkım yok. Sadece izleyebilirim."

"Biliyor mu?" Dedi Albay Philips. Saniyelik adama baksa da yeniden önüne döndü. Yaşlı adam, cevabını aldığı için yalnızca başını onaylarcasına kendi kendine salladı. "Şimdilik bilmemesi iyi. Hâlâ onun olmasından emin değilim."

"Olacaksınız. Ondan iyisi bu dünyaya gelmesi daha."

"Kardeşiniz olduğu için öyle söylüyorsunuz."

"Eğer öyle olsaydı, onu asla seçmeyin derdim." Dedi ters bir bakışla. Bu konuşmadan hoşnut olmadığını mimikleriyle yeterince belli ettiğini ummuştu ama adam sınır bilmemekte kararlıydı.

İkinci takımın başlayacağını gördüğünde adımlarını albayın yanından taşımaya başladı, gitmeden önce kısa bir baş selamı verdi. Peggy, ilgilendiği dosyadan başını kaldırmadan tek kaşını kaldırdı sorgularcasına. Derek, onun ne demek istediğini bildiği için elindeki bir başka dosyayı ona uzattı incelemesi için. "Ajan Carter," diyerek ufak bir selam da verdi.

"Jennifer ile işin ne Rogers?" Diyerek direk konuya girdi Peggy. "O sana göre değil. Onunla oynama."

"Ne?" Dedi inanamayarak gülerek. "Bu hiç de komik değil. Hayatımda kaç kadın gördün de bunu bana söylesin şimdi? Howard ve beni arada karıştırıyorsun sanırım."

𝐁𝐚𝐝 𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝 • 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬 [2]Where stories live. Discover now