2.KARŞI KOMŞU

10 2 6
                                    

(Yarım saattir girişte ne yazacağımı düşündüm ve bunu yazdım fhdnsns)

...

Taksiye binip bildiğin Dünya'nın öbür ucuna gittim. Yok yani, iki ev, Nasıl aynı yerde olup da bu kadar uzak olabilir? Taksi şoförüne 180 Lira verip arabadan inip valizlerimi sürükledim.

Yanyana iki bina vardı; kısmen aynı gibi gözükselerde biri baya baya modern, biri de oturan kişilerden dolayı galiba daha eskimtırak bir havası vardı ama o da moderndi.

Adrese baktığımda baya baya modern olan binada oturduğumu öğrendim. Ve, en üst katta oturuyormuşum. Ben şimdi nasıl camları silicem? Kendime camlarımı silicek bir koca bulmam lazım.

Yapılacaklar Listesi

Madde.1- Acil koca bulmak. Sarışın, uzun boylu, iyi huylu biri olsun yeter Allah'ım.

En üst kata çıkana kadar yanımdan iki tane öküz geçti, ikisi de bi durup da 'Dur ablam, biz sana yardım edelim. En üst kata kadar bu halinle 3 valizi nasıl taşıycan?' Demedi.

Ben bunu unutmam yeğen, Nasıl olsa daha uzun süre burdayız.

🤔

Evde bütün eşyalarımı dizayn etmem akşamı bulmuştu. Haplarımı alıp kendimi koltuğa zor attım.

Kan eksikliğim için haftada 1 iğne vurulmak, d- vitamini eksikligi için suyun içine damla damlatmak ve B-12 eksikliği+baş ağrıları için sabah akşam hap içmek hobilerim arasındadır, tabi efendim.

Kapı zilinin çalmasıyla gittim açtım. Karşımda ellili yaşlarında, sarışın bir kadın ve yanında da kısa boylu, benim yaşlarımda bi kız vardı. İkisinin de ellerinde koca koca tepsiler vardı.

Kadın "Merhaba kızım, biz hemen karşıda oturuyoruz. Seni daha yeni fark ettik, hem yeni gelmişsin hem de o kadar eşya yerleştirmişsin, yorulmuşsundur diye yiyecek bir şeyler getirelim dedik. Eğer rahatız olursan, dinlenmek istersen biz yine gideriz ama tepsiyi almazsan şuradan şuraya adımımı atmam valla, onu da bil!" Dedi.

Ben de mahçup mahçup "Çok teşekkürler, düşünmeniz beni mutlu etti. Zaten ben de sabahtan beridir bir şey yemiyorum, biraz da yoruldum açıkçası... Çok güzel düşünmüşsünüz. Ayrıca ne gitmesi, işiniz yoksa içeri geçebiliriz. Hem çok şey yapmışsınız, ben tek başıma yiyemem o kadar şeyi." Diyip içeri davet ettim.

Kadın içeri geçince evi inceleyip "Kızım bu kadar kitabın hepsini okudun mu sen yoksa?" Dedi. Kızı annesine göz devirip "Yok anne süs olsun diye almış." Dedi.

Ben de gülümseyip "Benim çok fazla boş zamanım oluyor, normalde de pek konuşacağım kişi olmadığı için ben de kitaplara taktım kafayı. E o kadar zaman kitap okuyunca haliyle bu kadar artıyor sayıları." Diyip iç çekerek ben de raflara baktım.

"Maşallah valla. Benim kızım hiç kitap okumaz, ama çok güzel resim yapar. Hatta çoğunu evin duvarlarına da astık."
Diyip sevgiyle kızına baktı.

Şuan da başka anneler olsa 'benim kızım da keşke senin gibi olsa, resim yapmak ne işine yarayacaksa!' Gibi şeyler söylerlerdi. Yani şu zamana kadar tanıştığım bütün kadınlar öyle yapmıştı. Kızını küçük düşürmediği için ona diğer anneler bakıyormuş gibi imrenerek baktım.

Kızıl saçlı kıza dönüp "Valla ben de güzel çizerim ama çok da becerikli sayılmam. Tabi bi de ben sonrada düzelttim. Anaokulundayken yuvarlak turuncu ev, ilkokuldayken hep aynı ev, önüne de 2 tane çöp adam... Başka bir şey olmazdı."

Dediklerime kibarca gülüp "Benim çocukluk arkadaşım da aynı sen gibiydi. Hep aynı şey çiziyor diye hoca kızdı, ben de üzülüp o günden sonraki bütün resim derslerinde hem kendime, hem ona resim yapardım."

Mutfağım Amerikan Mutfak olduğu için hem onların getirdikleri şeyleri tabağa yerleştiriyor, hem de konuşulanları dinliyordum.

Sohbetin sonlarına doğru gülerek "Ben ilkokul 2. Sınıftayken, sevdiğim bir çocuk vardı, ama o 4. Sınıftaydı. Benim de 4. Sınıflardan tanıdığım bi çocuk vardı. Onun yardımıyla gizlice bunların sınıfına girdim. Amacım neydi bilmiyorum ama ben çocuğu izlemeye daldım, o sırada da hoca beni fark etmiş. Tahtadaki soruyu çöz dedi, ben de bırak çözmeyi, zor okuyorum soruyu. Tabi sonra her şey ortaya çıktı, ben de aşık olduğum çocuğa rezil olmakla kaldım. O değil bi de benimle dalga geçtiler."

Gülerek anlattığım anıma ikisi de gülmüyordu.

Kızıl saçlı olan kız kaşlarını çatıp inanamıyormuş gibi "Gamze?" Dedi.

Ben de refleks olarak "Efendim?" Dedim. Ama adımı söylemedim ki ben?

...

(2. Bölüm de bu şekilde bitti, umarım beğenmişsinizdir üzümlü keklerimmm,)

GÖZ GÖZEWhere stories live. Discover now