Gözlerimi araladım ve bir süre olduğum yeri tanımaya çalıştım. Başım çatlarken etrafa daha dikkatli bakmaya başladım. Burası benim evim değildi?
Yataktan çıktım. Üstümde gece giydiğim elbisem vardı. Kapıdan çıktım ve nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım.
Berkay'ı salonda yatarken gördüm. Demekki aynı yerde yatmamışız. Derin bir nefes verip koltuğun üstünde duran çantamı ve telefonumu aldım. Evden çıktım.
Yolda taksi beklerken telefonuma baktım. 5 cevapsız arama ve 9 mesaj vardı. Hepsi Demirdendi. Mesajlarını okumaya başladım.
Hikaye mi? Ben ne attım hikayeye? Hızlıca instagrama girdim ve hikayeme baktım.
Bunu ne zaman atmıştım? Ve bu ne zaman olmuştu?
Hemen hikayeyi sildim ve dün bana telefonunu veren Berkay'ı aradım. Birkaç çalıştan sonra uykulu sesiyle açtı. "Efendim?" dedi. "Berkay Asena ben. Dün bizim aramızda bir şey oldu mu?" diye sordum telaşla. Berkay her an uykuya dalabilecek gibi konuşuyordu. "Hayır olmadı." dedi. "O fotoğraf ne peki?" diye sorarken fotoğrafın aslında dün çekilmediğini anladım. Cenk ile sevgiliyken çekmiştik. Dün nasıl hikayeme koymuştum? "Ay pardon tamam ben hatırladım. Sen uyu görüşürüz." dedim hızlıca ve kapattım.
Ardından Demir'i aradım fakat açmadı. 'Acaba uyuyor mu?' diye düşünürken saatin öğlen 2 olduğu aklıma geldi. Uyumazdı. Tekrar aradım fakat bu sefer meşgule attı.
Gelen taksiyi durdurup bindim. Taksideyken 3 kez aradım fakat açmadı. Haklıydı. Saçma saçma fotoğraflar atmıştım bir de. Senem neredeydi kim bilir?
Eve geldiğimde Senem evdeydi. Mutfaktan koşarak yanıma geldi. Heyecanla "Ne yaptınız gece?" diye sordu. Kaşlarımı çattım ve "Sen bilerek mi yolladın beni? Gerizekalı ya birlikte olsaydık?" diye sordum sinirle. Yüzü düştü. "Olmadınız mı?" dedi. "Senem! İstemediğimi biliyorsun. Seni dinleyip gelmem hataydı zaten. Demir telefonlarımı açmıyor." dedim ve koltuğa oturdum. Senem hızla yanıma oturdu. "Sevgili misiniz?" diye sordu. "Hayır." dedim. "E niye takıyorsun o zaman?" diye sordu. Gerilmemiş gibi davranmaya çalışarak "Arkadaşız ya. Fotoğraf falan atmışım. Berkayla dans ederken falan. Of çok kötü." dedim. Senem gözlerini kısarak baktı. Bakışlarına dayanamayarak kalktım ve "Üstümü değiştireyim." dedim ve odaya gittim.
Üstümü değiştirip tekrar Demir'i aradım. Açmadı. Tekrar aradığımda tam kapanacakken açtı. "Ne oldu?" diye sordu. "Demir bak sarhoştum. Yani Berkayla aramda hiçbir şey geçmedi. Dans ettik sadece o da onun zoruyla. Birkaç dakika bile olmadan geri yerime geçtim." diye açıklama yaptım. "Bana açıklama yapmak zorunda değilsin."dedi. Haklıydı ama içimdeki dürtü durmuyordu. "Aramızda bir şey olmadı. Gerçekten." dedim. "Hikayenden belli oluyordu." dedi yorgun sesiyle. "Demir önceden çekilmiş bir fotoğraftı o. Cenk ile sevgiliyken çekmiştik. Nasıl attım bilmiyorum gerçekten. Veya ben mi attım onu bile bilmiyorum sarhoştum işte." dedim.
Demir bir süre sessiz kaldı. "Sonra konuşuruz." dedi ve telefonu kapattı. Kırılmış mıydı? Ben olsaydım kırılırdım. O da kırılmıştı.
Siz: Genellikle durduğun adresi verebilir misin bana ?
Demir: Neden?
Siz: Belki bir gün önemli bir şey olur. Gelirim. O yüzden.
Demir: Tamam. - konum
Hemen üzerimi değiştirip odadan çıktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Asena'nın kombini)
Senem "Ne oldu?" diye sordu. "İşim var." dedim ve dış kapıya yöneldim. "Nereye-" diye soramadan evden çıktım.
Taksiye bindim ve yolu gösterdim. Geldiğimiz yer sessiz sakindi. İki katlı müstakil bir evdi. Etrafta korumalar vardı. Kapıya yaklaştığımda korkutucu bir adam beni inceleyip "Kime bakmıştınız?" diye sordu. Sevimli bir yüz ifadesine bürünüp "Demir beye bakmıştım." dedim.
Adam kaşlarını çattı ve "Kimsiniz?" diye sordu. "İsmim Asena. Demir'e söylersen tanır zaten." dedim. Yanındaki adam beni süzdü. "Yanlış yere geldin. Böyle kişilerle takılmaz Demir abim." dedi. Alayla kaşlarımı kaldırdım. "Demir abin nasıl kişilerle takılmazmış? Neyim var benim? Bana bak benim tepemi attırma. Uçarım sana burdan bak. Adam ol." dedim sinirle. "Hadi başka kapıya." dedi.
"Beni içeri alacak mısın yoksa ben mi gireyim?" diye sordum daha fazla sinirlenerek. "Yerse gir." dedi. Birden "DEMİR" diye bağırdım. "DEMİR KAPIYA GEL." diye devam ettim. "Git şuradan kadın. Başımızı belaya sokma." dedi. "Başlarım sana da belana da he. Bela benim asıl koçum." dedim ve son kez bağırdım. "DEMİR". Kapı hızla açıldı ve Demir çıktı. "Ne oluyor burd-" derken beni gördü. Şaşırmıştı. Burada olmamı beklemiyordu.
