13I "En Güzelim..."

1.6K 116 20
                                    

Merhaba kelebeklerim! 

Napıyorsunuz bakalım? İyi misiniz hepiniz? 

Sonunda bölümü bitirdim ve fırlatıyorum. Kapanı elinde kalıyor valla. Ayrıca bir şey diyeyeim mi, ben hamile Taehyung yazmaya bayıldım. Öyle şeker bir şey ki deliriyorum skjskjsksjsskjs

Birde bu bölümde yapmadım ama diğer bölümde zaman atlaması yapacağım. Aklımda The Revenge için yazacağım son bir olay daha var ve onun için zaman atlaması yapmam gerekiyor ama yine de Taetae'nin hamileliğini biraz daha yazacağım çünkü çok tatlı bebek kafalım. 

Oy vermeyi ve de bol bol yorum yapmayı unutmayın olur mu. Günlerdir üç kurguma birden bölüm yazıyorum. Azıcık yorum görsem fena olmaz haniii. 

Umarım okurken sizi biraz da olsa gülümsetebilirim. Hepinizi seviyorum. 

Keyifli okumalar <3

***









Bu hayatta bana en güvendiğim kişiyi sorsalar; Annem derdim. 

Annem... Beni dünyaya getiren, çektiği tüm acıya rağmen bana nefes veren Annem. 

Beni affetmediği için günlerce göz yaşı dökmüştüm. Alfamla aramızdaki tüm sorunlar bitse bile Annem aklımdan çıkmıyordu. Onu dinlemediğim için ve ondan gizli saklı yaptığım şeyler için elbette kızacaktı ama benimle aylarca konuşmaması hatta telefonlarımı bile açmaması kalbimi kırıyordu. Hamileydim ve bütün duygularımı uçlarda yaşıyordum. Bir an gülerken saniyeler içinde herhangi bir şeye ağlamaya başlıyordum. 

Annemsiz geçirdiğim aylarda Jungkook 'a belli etmesem de sürekli ağlıyordum. Bazen başka bir şey için ağladığımı söylüyordum ama o anlarda bile aklımda olan tek şey annem oluyordu. Tabi Jungkook 'da bir şey söylemese de ağlama nedenimi biliyordu. Mühürlendiğimizden beri konuşmadanda beni anlıyordu. Öyle anlarda beni kolları arasına alıyor ve sarıp sarmalıyordu. Karnımı okşayıp öpücükler konduruyordu. 

Şimdi de kollarımı sardığım annemin göğsünde ağlamaya devam ediyordum. Annemin elleri şefkatle gri saçlarımda geziyor ve yumuşakça okşuyordu. Bu hissi özlemiştim. Annemin kokusunu özlemiştim. Her şey bir yana annemdi o benim. En değerlimdi. 

Hıçkıra hıçkıra ağlarken anneme daha çok sarıldım. "Güzel oğlum benim." Saçlarımı öptüğünde başımı kaldırdım. Yaşlı gözlerle, burnumu çekerek baktım anneme. "Ağlama artık oğlum, geldim buradayım."

Ağlayışlarım küçük iç çekişlere döndüğünde annem elleriyle ıslak yanaklarımı sildi. Babam ve Jungkook ise diğer koltukta sessizce oturuyor ve bizi izliyorlardı. "Neden açmadın telefonlarımı, çok mu üzdüm seni?" Tekrar hıçkırdım konuşurken. "Özür dilerim Anne."

Gözlerim yeniden dolduğunda anneme tekrardan sarılmıştım. Hamilelikten dolayı en ufak şeye bile ağlıyordum zaten, şimdiden ağlama kotamı doldurmuştum.

Annem yeniden bedenimi sardığında onun da ağladığını titreyen göğsünden anlamıştım. Bana hiç dayanamazdı ama aylarca küs kalmıştı. Ben onun tek çocuğuydum. "Özür dilemesi gereken kişi sen değilsin ki bebeğim." Demişti elleri sakinleştirmek için sırtımda gezinirken. "Çok fevri ve çocukça davrandım biliyorum. Yıllarca süren öfkeme yenik düştüm. Canımın en değerli parçasını üzdüm. Özür dilerim güzel oğlum. Çok özür dilerim."

Annemin sesi titrediğinde kendimi kötü hissettim. Oldum olası annemin ağlamasına dayanamadım zaten ve şimdi de ağlamasını, kendini üzmesini istemiyordum. Bu yüzden geri çekildim ve bu kez ben ona sarıldım. Şişkin karnım yüzünden tam sarılamıyordum. "Biliyorum, her şeyi biliyorum. Ben de seni üzmek istemezdim ama aşık oldum Anne. Kalbime söz geçiremedim. Belki yaptıklarım yanlıştı ama o an kendimi durduramadım. Her şey bir anda olup bitti ve ben pişmanlıklarımla kalakaldım."

The Revenge | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin