36

42.3K 2.4K 653
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum güzellerim 😋

Giyindiğim rahat siyah eşofmanla ve siyah gömlekle fazlasıyla rahattım. En azından elbiseyi giymemiştim.

Aşağı inerken adeta heyecandan zıplayarak iniyordum merdivenleri. Dışarı çıkar çıkmaz onu gördüm. Motoruna yaslanmış telefonuyla oynuyordu.

Hızla motorcu'nun yanına gidip tam karşısında durdum, saat gece 11 civarıydı. Sokak lambasının ışığı motorcu'yu ve onun bebeğini aydınlatıyordu.

Beni fark ettiğinde cebine telefonunu sıkıştırdı, aniden bana sarılınca ne yapacağımı şaşırdım, aniden yaptığı hareketle kalbimin ritmi olduğundan daha da hızlı atmıştı. Ondan hoşlanıyordum ve bu bir neden olabilirdi.

Motorcu benden ayrılır ayrılmaz dudağımın kenarına doğru hafifçe dudaklarını bastırınca istifimi bozmadan, motoruna doğru ilerleyip kaskı kafama taktım.

Motorcu'nun kıkırdama sesini duymamla bakışlarım istemsizce ona kaydı. Geniş bir şekilde gülümsüyordu.

Sanki beni öptükten sonra keyifi yerine gelmiş gibi sırıtıyordu kendi kaskını takarken, gülümsedi. Motoruna bindiğinde, "Arkama geç güzelim." Kaşlarımı çattım fakat o bunu göremedi.

"Ben önüne geçmek istiyorum..." dedim kendi kendime konuşurken.

"Dönüşte yaparız olur mu?" diye soran Özgür benden izin istercesine gözlerime baktı. "Olur..." dedim istemesemde.

Arkasına geçip oturdum ve sıkıca bedenine sardım kollarımı.

🏍️

"Motorcu!" diye bağırdım keyifle. Kaç saattir motorla geziyorduk?

Motorcu daha da hızlanırken kollarımı bedeninden çekip iki yana açtım saçlarım savrulurken, "Bu acayip iyi!" dedim  gülümseyerek.

"Tutun bana kaza yapacağım senin yüzünden." diyen Özgür'ün sesi sert çıkmıştı. Geri bedenine sarılırken, çenemi omuzuna doğru bastırıp boynuna öpücük bıraktım. Sanırım canıma susamıştım...

Kaskı çıkaralı 1 saatten fazla oluyordu. Aslında motorcu beni uyarsa da ben dinlememiştim.

Özgür'ün beni götüreceği yer ormanlık alanda mıydı?

Özgür gittikçe yavaşlarken durmuştuk. Ve nereye geldiğimize göz ucuyla bakarken, motordan inerken Özgür de benim peşimden hemen o da inmişti.

Telefonunun fenerini ağaça doğru tutarken, önünde durduğumuz şeyin bir ağaç ev olduğunu fark ettim. "Bunu sen mi yaptın?" diye sordum şaşkınlıkla her iki tarafa bakarak.

Kafasını salladı, kaskını çıkarıp motorunun üzerine koydu. Merdivenleri çıkarken, "Dikkat et!" diye uyardı beni arkamdan. Ağaç eve girince daha da şaşırdım burası sanki küçük bir evdi. Yatak, mutfak hatta ve hatta küçük bir çalışma masası bile vardı.

Motorcu sanki beni izlerken donup kalmıştı ya da büyülenmiş olmalıydı. Güzelliğime kim düşmez diye içimden geçirmedim değil.

Bana doğru yaklaşırken, dibimde durdu, ona karşı durmak çok zordu onu öprmemek de öyle... Acaba öpsem karşılık verir miydi?

Motorcu'ya doğru yüzümü yaklaştırırken o sanki bu anı bekliyormuş gibi hızla dudaklarıma kapanmıştı, tutkunun kaçıncı evresiydi bu? Dudaklarının bıraktığı his, iz...

Nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi onun altında buldum. Dudakları bütün hücrelerimi sömürüyordu adeta.

Parmak uçları gömleğimin düğmelerine giderken, benden izin istercesine gözlerime baktığında onu öpmekle yetindim. Cevabım belliydi istiyordum.

Bazı şeyler hızlı gelmişse de onu istiyordum...

_

Gün ışığı gözlerime çarpınca rahatsızca kıvrandım, gözlerimi yavaşça açtığımda sıkıntılı bir nefes verdim.

Özgür beni izliyordu, avuç içini başına doğru koymuş, yastığa dirseğini koymuş beni izliyordu. "Günaydın..." dedim ona gülümseyerek.

"Günaydın..." deyip dudaklarıma öpücük bıraktı. "Ağrın var mı?" diye soran Özgür endişeyle bedenimi süzdü.

"Hayır." diye fısıldadım.

eskimezdefter

Ay siz ne kadar hızlısınız ayol sksksks 🥱

MOTORCU| TEXTİNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin