episode 22

4.8K 446 1.8K
                                    

3 Gün Sonra

Jeongin dışarıdaki işlerini halletmiş, evine dönüyordu. Girişten apartmana girip etrafa bir göz attı. Her zamanki gibi durumu iyi insanlar etrafta pahalı kıyafetleri ile dolaşıyordu. Jeongin böyle gösterişli bir yapıda oturmasına rağmen asla bu insanlar gibi ilgi çekmeye çalışmazdı.

Jeongin yürümeye başladığında aklına asla kafasının içinden çıkmayan o kişi geldi. Hyunjin. Aradan üç gün geçmesine rağmen Jeongin o günü asla aklından çıkaramıyordu. Hyunjin ve Felix'i gözlerinin önünde bu kadar yakın görmek kalbini acıtıyordu. Daha önce bu türden bir acıyı hissetmemişti. Lise dönemlerinde Hyunjin pek fazla kişiyle çıkmamıştı. Bu yüzden Jeongin'i üzecek bir durum gelişmemişti. Fakat şimdi Hyunjin gerçekten ciddi bir ilişkiye başlamış gibi gözüküyordu. Jeongin birden duraksadı. "Felix..." diye geçirdi içinden.

"Felix ile doğru düzgün konuşacağım."

Jeongin, Felix ile aynı apartmanda olduğunu biliyordu. Jeongin asansörün önüne kadar gelmişti fakat binmeden oradan uzaklaştı ve girişte bulunan danışman kadının yanına geldi.

Jeongin: "Lee Felix için gelmiştim. Bende burada oturuyorum. Daire numarası nedir acaba?"

Danışman: "Bir dakika.."

Danışman bilgisayarın klavyesinden bir şeyler yazdı ve sonra Jeongin'e döndü.

Danışman: "Lee Felix diye bir kayıt bulunmamakta efendim."

Jeongin: "Ne? Bir daha bakar mısınız?"

Danışman kafasını yukarı aşağı salladı ve tekrardan bilgisayarına baktı.

Danışman: "Hayır, burada o isimde oturan biri yok."

Jeongin bir ihtimal apartmanın Felix'in kardeşi Nova'nın üstüne kayıtlı olabileceğini düşündü. Nova'nın buraya yakın olduğunu biliyordu, onu evine bırakmıştı. Ailesinin burada olduğunu düşünmüyordu. Yoksa neden Felix yaralandığında ziyaretine gelmesinler ki? Ya buraya uzakta olmaları gerekiyordu ya da Felix ile aralarında bir olay olmuş olması gerekiyordu.

Jeongin: "Lee Nova ismine de bakabilir misiniz?"

Danışman tekrardan bilgisayarına döndü ve ona verilen ismi arattı.

Danışman: "Hayır, oda yok."

Jeongin: "Peki... teşekkürler."

Jeongin danışmana morali bozulmuş bir şekilde baktı ve arkasını döndü. Arkasını döndüğü anda o üzgün ifadesinin yerini önemli bir detayı bulmuş birinin gülüşü aldı. Jeongin'in eline güzel bir bilgi düşmüştü.

Jeongin: "Biricik sevgilin sana yalan söyledi bakıyorum da.."

Jeongin çıkışa doğru ilerlerken cebindeki telefonu çıkarıp Hyunjin'i aradı.

Jeongin: "Hyunjin, buluşalım. Konumu gönderiyorum."

***

Hyunjin, Jeonginden böyle bir arama beklemiyordu. Üç gündür herhangi bir iletişimleri yoktu. Şimdi neden onu arayıp buluşmaya çağırdığını anlayamamıştı. Neler olduğunu merak ediyordu. Bu yüzden Jeongin'in attığı konuma gitmek için evden çıktı. Arabası ile hızlı bir şekilde konuma doğru ilerledi.

Hyunjin geldiğinden onu bir bankta oturmuş bekleyen Jeongin'i gördü. Son yaptıkları konuşma yüzünden ikisi de biraz gergindi. Hyunjin yavaşça Jeongin'in yanına oturdu. Jeongin, Hyunjin'e döndü.

Change MeWhere stories live. Discover now