23

866 74 291
                                    


23 is jakehoon number
bölüm çok uzun olduğu için ikiye böldüm okunsun diğer bölümü de atarım

apocalypse jakehoon kiss'ten öteye gidemiyo çünkü jake'le ben hazır değiliz dkdkjd

Jake

"Sunoo siyah mı beyaz mı?"

Elimdeki mavi kot ceketin içine hangi renk tişört giyeceğime karar verememiştim, bu yüzden yanımda yatakta oturan Sunoo'ya döndüm. Yeni duş aldığından ıslak olan saçlarını karıştırıp gösterdiğim tişörtlere baktı. "Beyaz tabii ki de."diyip tırnaklarıyla uğraşmaya devam etti. "Nereye gideceksin?"

"Bir arkadaşımla buluşacağım." Aklıma gelen ilk yalanı söyledim hemen. Ne kadar siyah giyinmek istesem de Sunoo bu işte iyi gibi duruyordu, onun tercihine uymaya karar verdim. "Hm, kim bu arkadaş?" Yüzünde yaramaz bir sırıtış oluşmuştu. "Bu kadar özendiğine göre önemli bir" Göz kırptı bu kısımda. "arkadaş olmalı."

Elime geçen ilk şeyi, az önce bana attığı yatağımın yastığını, ona doğru fırlattım imasını anlamamla. Gülerken havada süzülen yastıktan ufak bir hamleyle kurtuldu. "İnkar etmedin!"dedi coşkulu sesi daha da şiddetlenmişti şimdi. Gülümsememek için kendimi zor tutarken gardrobuma dönüp üstümdeki tişörtü çıkardım ve beyazı giyindim. Yakın olduğumuz için bunu sorun edeceğini düşünmüyordum. "Yok öyle bir şey."

"Kız mı erkek mi?" Tişörtten sonra açık mavi kot ceketimi de giyerken sorusuyla duraksadım. Ne anlamda sormuştu bunu? "Erkek."

"Ya of." Tepkisine bakmak için yüzüne döndüm. Dudaklarını öne doğru büzmüş, somurtuyordu. "Ben de romantik bir şeyler düşünmüştüm."
Sunoo, homofobik miydi bilmiyordum ama ilk aşamada bunu tahmin etmesini beklemezdim o yüzden sorgulamadım. "Düşünme, ben aşk adamı değilim."diyip göz devirdim.

"Boş yapma." Yatağımdan kalkıp yanıma adımladı ve önümde durdu. "Ufak birkaç dokunuşa ihtiyacın var." İşaret parmağını havaya kaldırdı. "Bir dakika bekle, geliyorum." Odamdan çıkmıştı hızla. Saati kontrol ettim telefonumdan. 9'a geliyordu. Sunghoon 10'da buluşacağımızı söylemişti. Bana göre epey geç bir saatti ama o gece partilerini seviyordu belki de. İçimdeki heyecanı bastırmaya çalışarak beyaz spor ayakkabılarımı çıkardım kutudan. Odanın kapısı açıldı sert bir hareketle. Sunoo elindeki kutuyla yere çöktü. Oturacak başka yer yoktu çünkü ben de karşısına oturdum. "Bu ne?"

Kutunun kapağını açınca içinde bir sürü aksesuar olduğunu keşfetmiştim. Kaşlarım anında havalandı. "Voah." Sunoo şirin bir tebessümle kıkırdadı. "Takı koleksiyonumla tanıştırayım seni. Çocukluktan beri aksesuar düşkünüyüm."

Daha önce bileklik ve kolye taktığını görmüştüm. Yakışıyordu ona ama bana yakışıp yakışmayacağından emin değildim. Kutunun bölmelerine göz gezdirirken başını kaldırıp kulaklarıma baktı. "Tüh kulakların delik değil." Kendi kulağı delik olduğundan bulduğu metal halka küpelerini taktı. Havalı duruyordu. "Bilmem hiç deldirmeyi düşünmedim."

"Ben piercing yaptırmak istiyorum ama annemden izin koparmam gerek önce." Esefle başını sallayıp bulduğu bir kolyeyi yerinden çıkardı ve bana uzattı. "Al, bunu tak." Gümüşten bir lotus çiçeğinin üzerinde mavi taşlar vardı, çok zarif görünüyordu. "Lotus çiçeği ruhun saflığını temsil eder."dedim mırıltıyla.

apocalypse • sunki, jakehoonWhere stories live. Discover now