Artçı

3.6K 396 145
                                    

Merhaba asklarım, nasılsınız?

Sınır 135 oy

Satır arası yorum yapmayı lütfen unutmayın. 

Keyifli okumalar..


Kafasının içinde bin bir düşünceyle beraber motoruna binmiş, jimin'in yanına gidiyordu. Stresli ve heyecanlı hissediyordu. Gece düşünceleri yüzünden uyuyamamıştı. Omegası onunla nereye gitmek istiyordu?

Jimin...Omegası. Pembe saçları, kahverengi gözleri, dolgun dudakları, küçük bir bedeni vardı. Fazlasıyla samimi, cüretkâr, güler yüzlü ve çok tatlıydı. Kurduğu cümleler, alaycılığı, dürüstlüğü, ve bazen de bebek gibi olması onun karakterinin bir parçasıydı.

O günün şokunu hâlâ üzerinden pek atabilmiş sayılmazdı. Bunu nasıl ona söyleyeceğim derken jimin, kafes dövüşçüsü olduğunu öğrenmişti ve bunun hakkında tek bir kötü söz söylememiş, aksine çok normal karşılamıştı. Tüm endişeleri haksız çıkmıştı. Bunu beklemiyordu. Güvenini zedeleyeceğini, kıracağını zannetmişti ama omegası onu yanıltmıştı. Onu her gördüğü andan, kalbinin hızlanmasından, tüm bu yaşananlar, önce kendine ardından omegasına ondan hoşlandığını itiraf etmesini sağlamıştı.

Beyaz, müstakil evin önüne geldiğinde motoru durdurdu, kaskını çıkarıp, motordan indi. O sırada evin kapısı açıldığında kendisine doğru gülümseyerek yaklaşan omegasını gördüğünde kendi de gülümsedi.

"Selam omegam" dedi onu kollarının arasına alırken. Hemen boynuna eğilip, çok özlediği kokusunu derince içine çekti. Her gün içinde büyüyen hisleriyle ona oracıkta sımsıkı sarılıverdi.

"Selam alfam. Nasılsın?"

"İyiyim güzelim. Sen nasılsın?"

"İyiyim."

Jimin'in ses tonu biraz şımarık çıkarken gülümsedi ve geri çekilip, dolgun dudaklara derin bir öpücük kondurdu. Ardından motorun bagajını açıp, jimin için hazırlattığı ekipmanları çıkarttı.

"Bundan sonra hem omegam, hem artçımsın güzelim."

"Jungkook..." diyerek sırtındaki çantayı yere bıraktı jimin ve jungkook'a tekrar sarıldı. Gözlerini kapatıp, frezyayla karışık kara amber kokusunu içine çekti. Mest oluyordu.

"Ruh eşimden başka kimse artçım olamazdı güzelim" dedi jimin'in belini okşarken. Jimin geri çekilip, gülümseyerek başını salladığında dudağından minik bir öpücük çaldı. "Hadi bakalım, şunları sana giydirelim."

"Tamam alfam."

Jungkook, ilk önce korumalı deri eldiveni jimin'in ellerine giydirdi. Ardından dizliklerini taktı ve ceketin fermuarını açtı.

"Bu sıcakta o deri ceketimi giyeceğim?"

Jimin şaşkınca sorduğunda başıyla onayladı. "Evet güzelim. Motor'da her kilometre de sıcaklık -1 derece düşer. Hem sağlığın, hem de güvenliğin için bunu giymek zorundasın. Bak, ben de giyiyorum" diyerek kendi üstünü gösterdi.

Jimin mecburen, "Tamam" dedi ve jungkook'un giydirmesine izin verdi. "Ama bu ceket biraz ağır değil mi?" Omuzlarına yük binmiş gibiydi.

"Omuz, sırt ve dirseklerinde korumalar olduğu için biraz ağır gelebilir güzelim. Zamanla alışırsın" dedi ve göz kırptı.

Jimin kıkırdadı ve, "Çabuk alışsam iyi olacak. Mâlum, alfam'a çok iyi bir artçı olmalıyım" dedi.

"En iyisisin."

OD / JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin