Finale doğru..
💗
"Asya." Babamın seslenmesiyle bakışlarımı okuduğum kitaptan kaldırıp ona baktım.
"Efendim?"
"Bir yere davetli olduğumuzu söylemiştim hatırlıyor musun?" Başımı salladım. "Hazırlan bu akşam o davetli olduğumuz yere gidiyoruz." Elimde ki kitabın kapağını kapatıp ayağa kalktım.
"Peki kime gidiyoruz?" Diye sordum.
Babam gülümsedi. Alışık olmadığım bir durumdu babamın bana gülümsemesi. "Söyleyeyim mi?"
"Söyle."
"Kalpten gitme ama."
Kaşlarımı çattım. "Kime gidiyoruz?"
"Esat'lara."
Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. "Ne? Neden bunu daha önce söylemedin?" Acaba Esat'ın haberi var mıydı? "Annesi mi davet etti? Neden ki?"
İç çekti. "Çok soru soruyorsun Asya. Öylesine davet etti işte. Hadi gitti hazırlan. Bir, iki saate çıkarız." Kahvesinden bir yudum aldı. Başımla onaylıp salondan çıktım. Odama girdiğim an elimde ki kitabı yatağa bırakıp elime telefonu aldım.
Asya: Size geliyormuşuz, haberin var mıydı?
Esat: Şimdi haberim oldu sevgilim.
Sevgilim.. Gülümsedim. Kendimi bıraktım ve geriye, yatağa düştüm. Saçlarım yatağın her bir yerine dağılırken Esat'ın yazdığı kelimeye bakıyordum. Söylediği tek kelimeyle erimem normal mıydı?
Esat: Görüldü mü yedim ben az önce
Asya: Ay
Asya: Cevap vermeyi unutmuşum
Asya: Benim şimdi haberim oldu
Asya: bir iki saate çıkarmışız
Asya: Hatta şimdi hazırlanmaya başladım bile.
Dolabımda olan uzun zamandır giymediğim bi kaç parçayı çıkarıp giydim. Masamın yanına gidip bandaj kafama geçirdim. Elime nemlendiriciyi aldım, o sırada telefonuma mesaj gelmişti. Gülümseyip telefonu elime aldım.
Esat: bakim ne giydin
Asya:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAMELYA ÇİÇEĞİ | TEXTİNG ✔
Teen Fiction•tamamlandı• Benden beklenmeyecek bir şekilde, "Göğsün evim olsun mu?" Sordum. Yan döndüm ve beline sarıldım. Yanağım göğsüne yaslıyken o da başını başıma yaslamıştı. Sorumu hiç yadırgamadı. Bu nasıl soru demedi. "Göğsüm evin olsun." "Sıcacık." Dedi...