bugün cuma, ben aşığım

779 77 33
                                    

My Chemical Romance - Disenchanted

"Soobin!"

"Soobin! Nasıl yaparsın bunu?! Seni orospu çocuğu çık çabuk karşıma!"

"Sikeceğim belanı!"

Uruha yumruğunu sertçe odanın kapısına geçirdi. Odada yankılanan sesle herkes kafasını çevirip ona baktı. Eli kanıyordu. Uruha bunu umursamadı. Kulağındaki telefonu alıp aramayı kapattı, cebine koydu ve diğerlerine döndü.

"Beomgyu nerede?" diye sordu öfkeyle. "Onun da belasını sikeceğim!"

Taehyun telaşla öne atıldı. "Uruha!" Bakışlarından tehdit akıyordu. Birbirlerine ölesiye zarar verirlerdi ama başkalarının kendilerine zarar vermelerine asla izin vermezlerdi.

"Siktir git Taehyun! Bu seferde korusaydın da parmakları yerinde olsaydı."

Uruha sinirinden ağzına gelen her şeyi söylüyordu. Taehyun kafasını yana yatırdı, "Sakın," dedi. "Beomgyu'ya kırıcı konuşma."

"Bak sen şuna," Uruha kanayan elini kaldırıp Taehyun'u yakasından yakaladı. "Yakarım oğlum ikinizi de! İkinizde bu grup için varsınız, Beomgyu'nun parmakları bizim parmaklarımız demek!"

Taehyun elini onun elinin üstüne attı.  "Beomgyu'yu tanıyorsun Uruha." İkisi de birazdan birbirine girecek gibiydi. "Ona söylediğin her şey için senin canını yakarım."

Taehyun grupta Uruha'ya meydan okuyabilen tek kişiydi. Grubun sesiydi. Uruha ve Taehyun iki lider, sürekli kavgalı ve bu kavga onları ayakta tutuyor. Uruha grup için her şeyi yapmaya hazır, Taehyun'da Beomgyu için. Taehyun Dante'ye Beomgyu için katıldı. Herkes bunu biliyor.

Taehyun yakasını tutan eli sertçe tuttu, Uruha dişlerini sıktığında ellerini birbirlerinden ayırdılar. Uruha onu göğsünden ittirdi ama Taehyun bir adım bile gerilemedi. Konu Beomgyu olduğunda gözü hiçbir şey görmüyordu. Tek bildiği o'ydu. Onun iyi olması, mutlu olmasıydı.

Uruha arkasını dönüp gitmeye hazırlanırken son kez sordu. "Nerede?"

Reita ve Taehyun birbirlerine baktılar. "Dışarıda. Bahçede oturuyor." dedi Reita Taehyun'dan onun yerini söylemek için izin aldığında. Uruha kapıyı açıp evden çıktı. Bu ev, birlikte yaşadıkları bir çöplüktü. Uruha'nın eski eviydi. Ailesi ile kavgalı olduğu zamanlar zar zor parasını toparlayıp aldığı, tek katlı, şehirden uzakta bir evdi. Eski model arabalarla toplanır gelirler ve burada sabahlara kadar partiler döndürürlerdi. Bazı geceler sırf yiyişmek için gelenler bile vardı. Bu ev özeldi. Dante'nin birbirlerini tanıdığı evdi. Taehyun'un ilk defa Beomgyu ile birlikte olduğu ev.

Uruha bahçeye çıktı. Onun nerede olduğunu biliyordu. Kimsenin uğramadığı, çalılıkların bol olduğu görünmez bir yerde otururdu. Beomgyu yalnız olmayı severdi çünkü buna mecbur bırakılmıştı.

"Gelmişsin yine kürkçü dükkanına."

Beomgyu kafasını kaldırıp kimin geldiğine bakmaya bile tenezzül etmezken Uruha hemen karşısında bağdaş kurarak yere çöktü. Üç parmağı sarılıydı. Gitar çaldığı üç parmağı. "Sikik Soobin!"

"Ne dedi doktor?" Uruha onun yüzüne, Beomgyu ise parmaklarına bakıyordu. Konuşmuyor ve yemiyordu. Birkaç gündür böyleydi.

Uruha sıkkınlıkla nefes verdi.  "Beomgyu, bana bak." Bakmadı. "İntikamını alacağım." Uzandı, çenesinden yakaladı ve kafasını kaldırması için zorladı ama Beomgyu kafasıyla elini ittirdi.

"Soobin'in de Yeonjun'un da parmaklarını kıracağım. Hatta ne yapacağım biliyor musun? Soobin'in parmaklarının üzerinden arabayla geçeceğim."

ayaktakımı | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin