5. Bölüm 🕊

724 85 237
                                    


Я влюблёнными глазами смотрел на неё и погибал
(Bana sevgi dolu gözlerle baktı ve ben öldüm)

Я влюблёнными глазами смотрел на неё и погибал(Bana sevgi dolu gözlerle baktı ve ben öldüm)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. BÖLÜM

"Hyung gerçekten çok teşekkür ederim. Sokaklarda özgürce yürümek o kadar iyi geldi ki, uzun zaman sonra ilk kez kendimi normal insanlar gibi hissettim. Annemi ne kadar özlediğimi saymıyorum bile."

Hep beraber kahvaltı yapıyorlardı. Niki heyecanla dün geceyi anlatıyordu. Sunghoon onu gece beklemiş, Niki'de söz verdiği gibi 1 saat içinde dönmüştü. Hiçbir personelden ses gelmediğine göre kimse öğrenmemişti. Şimdilik.

"Bu yedinci teşekkürün oldu sanırım." Sunghoon gülümsedi. "Rica ederim Niki. Sen mutluysan bende öyleyim. Birileri yüzünden az daha pişman olacak olmama rağmen."

"Sunghoon." Herkes gibi Heeseung'da kendisinden bahsettiğini anladı. "Beni de anlamalısın. Özür dilerim ani ve sert tepki verdiğim için ama yine de bir daha böyle bir şey yapmayın."

"Sunghoon bence senin de bir özür borcun var." Herkes Jay'e baktı. "Başta Jungwon olmak üzere hepimizi endişelendirdin."

"Özür dileyecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum." Sunghoon'un asla özür dileyen bir insan olmadığını bile bile sormuştu Jay. Ne yaparsa yapsın, bir kere bile özür dilemişliği yoktu. Hata ediyordu. Konu ne olursa olsun özür dilemeyi hak ettiyse şayet, yapmalıydı.

Diğerlerinin aksine içinde içinde kelebekler uçuşan biri vardı. Dün gece aldığı öpücük yüzünden gece boyu sırıtmıştı. Hala yüzünden gülücükler saçılıyordu. Sürekli o anı düşünüyordu. Bedeni arkadaşlarının yanında kahvaltı yapıyor fakat ruhu hala dün gece Sunghoon tarafından öpülüyordu.

Masanın altından ayağına vurulması ile irkildi ve kimin yaptığını anlayabilmek için arkadaşlarına baktı. Herkes yemeği ile meşguldü, bir tek Jay bakıyordu ona. Şaşırmamalıydı onun yaptığına. Demek bu kadar belli oluyordu gülüşü. İyi ki ondan başkası fark etmedi.

Jay 'hayırdır' der gibi göz kırptı. Jake dün gece olanları anlatmamıştı ona çünkü gergin bir hava vardı. Gözleri Sunghoon'u bulunca ikisi de birden ona baktı. Yemeğine odaklanmıştı. Jake tekrar Jay'le bakışınca 'sonra anlatırım' der gibi göz kırptı ve dilini hafif çıkarıp gülümseyerek tekrar yemeğine döndü.

Jay, aralarında çok da önemli bir şey olmadığına fakat Jake'in bunu sanki yatağa girmişler gibi heyecanlı heyecanlı anlatacağına emindi.

Niki birden ayağa kalktı. "Like hot summer" elini masanın ortasına uzattı 'sıra sizde' der gibi ve hepsi birden "na, na, na," tekrar Niki, "일단 뛰어" bütün üyeler, "na, na, na," hepsi birden gülüşmeye başladı. Etrafta gezinen personeller de.

Niki'nin grupta tuhaf bir etkisi vardı. O üzgün olunca herkes bir huzursuz olurdu. Mutlu olduğunda ise neşe saçardı ve bu yine herkese yansırdı.

we fell in love in october, jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin