22. Bölüm 🌙

789 57 573
                                    

"Keşke seni gülümseten her şey olsam.."

Öncelikle geciken bölüm için çok çok üzgün olduğumu belirtmek isterim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öncelikle geciken bölüm için çok çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. İlk kez bu kadar ara verdik. Birçok kez yazmayı denedim ancak kendimi veremediğim için devam ettiremedim. Hayatım ile ilgili ciddi kararlar almam gereken bir dönemden geçtim. Düşüncesine, bu bölümü yayınlarken parmağımda yüzük olabilirdi??
Ama olmadı ve aynı sakin yaşantıma kaldığı yerden devam ediyorum<3
Çok üşengeçim aq kargaşa sevmiyorum mfndjsk

22. BÖLÜM

Bir akşam vakti üyeler pratik odasında toplu prova için bekliyorlardı. Ardından dans pratik videosu çekeceklerdi zamanı gelince paylaşılması için. Kimisi beklerken müzikle ilgileniyor, kimisi de tek başına pratik yapıyordu. Hep beraber başlamak için 2 saattir eksik olan kişiyi bekliyorlardı. Heeseung..

Telefonunu kapatmış ve kimse ile iletişime geçmemişti. Şirkette bir yerlerde olduğu kesindi ama bilerek yanlarına gelmediğini anlayabiliyordu üyeler.

Dans hocaların, menejerlerinin ve birkaç üyenin endişeli konuşmalarından bunaldığı için yanlarından ayrılan Jake, aynanın karşısında tek başına müziksiz pratik yapan sevgilisinin yanına gitti. Onu görünce bile durmadı Sunghoon.

"Enerjini provaya ve çekime saklamalısın."

Sunghoon aynadan uzaklarında duran topluluğa baktı.

"Neler oluyor?"

"Heeseung kaç saattir yok, onu konuşuyorlar."

Sunghoon duraksadı ve Jake'e baktı.

"Heeseung mı?"

"Evet, kimse nerede olduğunu bilmiyor. Telefonuna ulaşılmıyor. O yok diye başlayamıyoruz. Umarım iyidir."

"Hayır, onu sormuyorum. Neden Heeseung diyorsun da hyung demiyorsun?"

"Neden deyim Sunghoon? Aramızda yalnızca bir yaş var."

"Yine de söylemelisin."

"Kameraların karşısında dikkat ediyorum zaten. Kore'ye taşındığımız zaman en çok zorlandığım şeylerden biri buydu. Ben kimseye abi ya da abla demezdim. Burada bir yaş bile olsa söylenmek zorunda. Bu çok saçma."

"Hayır, saçma değil Jake." Zaten yorgun olan Sunghoon'un bir de morali bozuldu. Jake her zaman öyle mi hitap ediyordu, yoksa Sunghoon daha yeni mi fark etmişti?

"İyi ki seninle aramızda o kadar yok, hyung demeye tahammül edemezdim diye düşünüyorum. Gerçi ben senden büyüğüm."

"Yalnızca bir ay var."

"Yanılıyorsun, 23 gün var." Biraz daha yaklaştı yüzü düşen sevgilisine, herkes orada olmasına rağmen. Başını hafifçe yana yatırıp gülümsedi. "Hatırlıyor musun? 23? Jakehoon's number?"

we fell in love in october, jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin