"Keşke idol olmasaydık."
Şaşkınlıkla havalandı Sunghoon'un kaşları, beklemiyordu doğrusu.
"Neden?"
"Çünkü o zaman tıpkı diğer bütün çiftler gibi aşkımızı gizlemeden özgürce yaşayabilirdik."
"Aksine, eğer idol olmasaydık birbirimizi tanıyamazdık...
Aynı yıldızları izleyen insanların asla yalnız olmayacağını söylemiştin bana.
O zaman neden bu kadar yalnız hissediyorum kendimi?
Yanımda olmana rağmen nasıl bu kadar uzak olabiliyorsun?
Elimi uzatsam sana dokunabiliyorum, ancak sanki aramızda milyonlarca kilometre varmış gibi..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
14. BÖLÜM
Yalnızca yarım saat kalan dans performansı için tüm sahne arkasında koşuşturma hakimdi. Canlı yayın olacağı için telaş extra fazlaydı. Hemen hemen herkes acele ile bir yerleye gidiyor, etrafta gürültü oluşturuyorlardı.
Tüm üyelerin saçı, makyajı ve kıyafetleri hazırdı. Son dokunuşlar için sürekli birileri etraflarına geliyor gidiyor, çözemiyorlardı bile. Birileri mikrofonları üyelere takmak için hazırlıyor, birileri sahne ışıkları ve kameralar ile ilgileniyor, aynı anda sürekli birbirlerine sesleniyorlardı. Üyeler etraflarındaki insanların bunaltması yüzünden, neredeyse sahnede performans sergilerken daha rahatlar.
Sunghoon ayakta omzunu bir duvar köşesine yaslamış, çatık kaşlı bakışları Jake'in üzerindeydi. Kendisinin aksine gayet rahat görünüyordu. Niki ile oturmuş telefonlarına bakıyorlar, ara sıra gülüyorlardı. Birkaç kez göz göze geliyorlardı ancak kısa bakışmalarını ilk kesen her zaman Jake oluyordu.
