Özel Bölüm: JAYWON👻

233 26 85
                                    

"Seni düşünürken kaç kere gülümsediğimi bilmiyorsun.."

(Kurgunun gidişatı ile bağlantılı bir bölümdür

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Kurgunun gidişatı ile bağlantılı bir bölümdür.)

Jay:

Nerede kaldı bu çocuk? Saat gecenin kaçı oldu hala gelmedi. Dün gece bu saatlerde kavga ediyorduk. Ortalığı birbirine kattı salak herif. 3 yıl konuşmaz heralde artık benimle. Gün içinde de hiç konuşmadık birbirmizle. Trip atar gibi bir hali yoktu aslında. Konuşmamızı gerektirecek bir durum da olmadı ama şu an sırf bu yüzden gelmiyorsa saçma olurdu. Yine Sunghoon ile bir yerlere kaçmış olmalılar. Bıktım onlardan da. Hayat onlara güzel anasını satayım.

Bıkkın bir nefes verip etrafıma baktım. Bu oda hep bu kadar büyük müydü? Hangi ara bu kadar genişledi? Jake burada olduğu zaman hiç konuşmasa bile bu kadar sessiz olmuyordu. Ya da ben mi öyle hissediyorum? Sanki bir yerlerden korkunç, yankılı çocuk kahkaha sesleri gelecek gibi. Tıpkı küçükken odamda tek başıma kaldığım zamanlar telsizden duyduğum sesler gibi...

Sıkıntı ile uzun bir nefes verdim. Sanki Jake'in bu saate kadar gelmemesinin sebebi yorganımmış gibi sinirle köşesinden tutup üzerimden atarak kalktım yatağımdan. Hayaletlere artık inanmıyor olabilirim ama bu banyonun ışığını açmayacağım anlamına gelmiyor. Aynı şekilde giyinme odasında da herhangi bir hayalet olmadığına emin olduğum halde o ışığı açtım çünkü canım öyle yapmak istedi. Asla yatağıma doğru giderken peşimden kimse gelmiyor mu diye kontrol etmedim çünkü ben artık büyüdüm. Adımlarımın hızlanmasının sebebi bu değil. Yorganımın beni koruyan bir kalkan olmadığını da biliyorum. Yine de biraz üşüyor gibi hissettiğim için tüm vücudumu içine alacak şekilde altına girdim ve boynuma kadar çekip etrafı inceleyeme koyuldum.

İt oğlu it şu saate kadar nerede sürtüyor bilmiyorum ama umarım yine Sunghoon'la bir yerlerde yiyiştiği için beni yalnız bırakmamıştır. Onlara da ayrıca şaşırıyorum zaten. Nasıl olurda kamera karşısında hiç açık vermezler ki? Ben Jungwon'uma yapışmadan edemiyorum. İçim hiç rahat etmiyor. Temas etmezsem günüm güzel geçmiyor. Yine de onlar gibi bir köşeye çekip seviştiğimizi hatırlamıyorum. Cidden, yakın arkadaş ile sevgili olmak böyle bir şey olsa gerek.

Aslında bu sevgili olma şekli değil, kişilik meselesi. Jake'i bildim bileli hep azgın. Şirinliğinin altında çok ateşli biri yatıyor. Sunghoon sağolsun, uyuyan aslanı bir güzel uyandırıyor. O da normalde çok utangaçtır. İnsan içinde benle üç saniye göz göze bile gelemez. Yalnız kaldığımızda her türlü seks muhabbetini yaptığım tek arkadaşım olduğu için heralde. Bazen Jake yerine Sunghoon'la oda arkadaşı olsak nasıl olurdu diye düşünüyorum.

Asla bunları odamda gizli köşelere saklanan hayaletleri yok saymak için düşünmüyorum. Uyku tutmadığı için canım düşünmek istedi o yüzden. Başka açıklaması da olamaz zaten. İşim gücüm yokmuş, hiç derdim tasam yokmuş gibi elin serseri Jake'ini ve onun aptal sevgilisini düşünecek halim yok.

we fell in love in october, jakehoonWhere stories live. Discover now