09 : my oh my

272 26 44
                                    



"Misun'a karşı gerçekten bir şeyler hissediyorum. Senin kalbini kırmamak için bu hisler yok gibi davranmıştım ama daha fazla dayanamayacağım."

Tanıdığınız bir insanın değişimini gördüğünüzde canınız acır, kısa bir süre bile olsa o kişinin karakterini az çok bildiğiniz için tuhafınıza gider.

İlk başta bakışları değişmişti bana karşı, sevgiyle ve şefkatle bakıyordu normalde. Sanki sürekli benimle göz göze gelmek ister gibiydi, tam olarak gözlerine bakardı, oradan anlardı benim ne hissettiğimi. İlk kırılmayı bu öğlen yaşamıştık.

Bana bakmamak için kafasını bile kaldırmamıştı.

Sonra söylediği sözler yakmıştı canımı, ne kadar gelip benim yüzüme söyleyemesede hocaya yaptığı itiraf beni parçalamıştı. Bununla kalmamış aralarındaki saçma duyguları anlatmak için evime kadar gelmişti.

İlk kez burada yaşamıştık güzel zamanlarımızı, öpmüştü beni bu evin önünde. İçeride beni bekleyen yakın arkadaşlarım vardı, bir an önce gidip anlatmak istemiştim o sıra.

Aramızda şeylerin bittiği günde bu evin önündeydik, bugün...

Susmuştuk, çıkan tek ses benim ona attığım tokat sesiydi. "Utanmadan bide evimin önüne gelip bana ikiniz aradındaki saçma duyguları mı anlatıyorsun?"

"Kendin demiştin bana, o fotoğraftakinin sen olmadığına inandırıyordun beni. Kusura bakma aranızı bozduğum için."  Yüzüne bile bakmadan bahçe kapısını açıp içeri geçmek için hamle yapmıştım.

Fakat konuşmasıyla onu dinlemeye başladım, o çok sevdiğim sesinden bir gün bunları duyacağım asla aklıma gelmezdi.

Zaten hiç beklemediğimiz yerlerden vurulmaz mıydık?

" Sana o saçma hediyeleri veren kişi bendim. Senin duygularını gördükçe daha çok hoşuma gitti ve devam ettim. Bir sevenin olduğunu düşünmek senin için imkansız galiba."

Arkamı dönüp ona baktım, o zaten bakışlarını benden ayırmamıştı.

"Çok eğlendim biliyor musun? Özellikle ilk gün, sen gittikten sonra kahkahalarım okulun koridorunda nasıl duymadın şaşırmıştım. Bu arada Aeki'ye bakıcak birini buldum, onu daha fazla yanımda istemiyorum. Misun'un köpeğinden hiç hoşlanmadı." Bu benim için gerçekten son noktaydı.

Tam ağzımı açacağım sırada arkamda duran bir beden hissetmiştim. Bana destek vermek için kolunu omzuma attı önce sonra her zaman yaptığı gibi beni korudu.

"Eğer ağzını biraz daha açarsan seni öldürürüm Niki." Sesindeki öfkeyi hissetmiştim.

Niki en başta Sunghoon'a sonra omzundaki koluna baktı. Alaylı bir gülüş belirmişti dudaklarına.

"Gerçekten Sunghoon mu?" Hayır bunu demiş olma Niki.

En yakın arkadaşıma ve bana baktı, sanki inanamıyormuş gibi.

Bana ve Sunghoon'a bunu diyebilecek kadar beyinsiz ve düşüncesiz olduğunu kabullenmek istemiyordum, bunu yapmazdı.

"Defol git Niki." Gitmesi lazım yoksa gerçekten onun kalbini kıracaktım.

Ellerimin titrediğini yeni farketmiştim. Sinirlendiğim ve stres olduğum zaman titrerdi genelde, durduramıyordum.

Sunghoon bakışlarını önce Niki'ye dikti sonra ise titreyen ellerime.

Ne olduğunu anlamadan bir anda önüme geçti ve Niki'nin karşısına dikildi. Konuşmuyorlardı, sadece ikisinin sinirli bakışları vardı ortamda.

Heather | Nishimura RikiWhere stories live. Discover now