yeni bölüme hos geldiniz, bu bolumden sonra ki bolumden baska elimde taslak yok, birkac bolum daha yazip bitirecegim.
yan evdeki adamı yazarken herhangi bir beklentim yoktu, oylesine yazıyordum ama cok fazla okunmaya sahip oldu, bu yüzden cok önemli konular yok ve bölümler kısa.
bolum icinde yetiskin icerikli sahne var.
iyi okumalar.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
3Ay Sonra
Odamda oturmuş pencereden dışarıyı izliyordum, havalar soğumaya başlamıştı ve yeşil ağaçlar sararıp yapraklarını dökmüştü yerlere. İnsanlar artık uzun kollu kıyafetler giyiniyordu, onlara yağmurluklar eşlik ediyordu.
Üç aydır evden dışarıya çıkmıyordum, eve hapsolmuştum ve dışarıya çıkıp hava almak istemiyordum, evin içinde gezinip duruyor yeni tarifler deniyordum.
Annemin o gün bize yaşattıklarını unutamıyordum, ağzından dökülen her bir kelime ve bakış beni büyük bir şaşkınlık havuzuna sürüklemişti.
Bir insan nasıl olurda kendi kızını kıskanabilirdi? Ben onun çocuğuydum ama o iltifat almadığı için beni düşmanı olarak görmüştü hastaydı, hasta ruhlu bir kadındı ve ben senelerdir bunu görmemiştim.
Daha önce beraber olduğum her erkeğe yazmış onları tehdit ederek benden ayırmıştı. Taciz etmişti onları, hiçbiri çıkıp annemi şikayet edememişti ama Kül etti, o gün evde olan her şeyi polislere anlattı ve bir süredir annemin tacizlerine maruz kaldığını elinde deliller olduğunu söyledi. Annem hastaneye yatırıldı, daha sonra şizofreni teşhisi konuldu, hapishaneye girmek yerine akıl hastanesine yattı.
Peker çok geçmeden ondan boşandı ve çekip gitti, nereye gitti bilmiyorum ama hayatımdan siktir olup gitmesi beni mutlu etmişti.
Kül ise bir an bile olsun yanımdan ayrılmıyordu, tahmin ettiğimden bile daha çok değer veriyordu bana, bazen işe gitmek zorunda kaldığı içinse gün içinde beni defalarca arıyordu.
"Ezel?" Bakışlarmı dışardan Kül'e çevirdim, her zaman ki gibi üzerinde takım elbisesi vardı, bugün tercih ettiği renk ise lacivertti. Saçları eskisine kıyasla daha kısaydı ve kıvırcıkları düzdü.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum güzelim, nasılsın bugün?" Ayağa kalkıp yanına gittim ve boynuna sarıldım, Kül tek hamleyle beni kucakladığında bacaklarımı beline doladım.
