4

287 41 32
                                    

Kiraz çiçekleri rüzgarla beraber kalkıp bilinmezliğe doğru uçarken mavi gözlü alfa, büyük bir ağacın gövdesine yaslanmış; sevgili omegasının buluşma alanlarına varmasını bekliyordu. Birkaç gündür birbirlerini görememişlerdi, bu yüzden Bachira'nın gülümsemesini yeniden görebilecek olma fikri karnında kelebeklerin uçuşmasına neden oluyordu.

Kulaklarına iliştirdiği kulaklıklarını düzelttikten sonra derin bir nefes aldı, ılık rüzgarın yüzüne esmesine izin verdi. Yeni tanıştıkları zamanlarda Bachira mental olarak yaşadığı birkaç sıkıntıdan ötürü okuluna ara vermiş durumdaydı, İsagi'nin yardımlarının ardından şu anda bahçesinde bulunduğu okula başlama kararını yeniden almıştı. Alfa güzel yüzlü oğlanın ona bu denli güvenip hayallerine devam edebilecek cesareti onda bulmasından hoşlanıyordu.

Bir süre sonra çimlerin ezilme sesi duyulmuş, İsagi göğsüne sarılan kolları hissetmişti. Mavi gözlü oğlan gülümsedi.

"Özlemiş gibisin?" Alaycı bir ses tonu ile konuşsu. Göğsüne sarılan kollar ayrılmaya başladığında sonunda dönüp omegasının alnını öpmeyi başarabilmişti.

"Hmn, beni ziyarete hiç gelmiyorsun." Yapay bir hüzünle İsagi'nin karnına hafifçe vurduktan sonra sırıttı. "Bugünü iple çektim, beni neye götürüyorsun?"

"Sürpriz." Eller birleştikten sonra ikili ağır adımlarla okulun bahçesinden çıktılar. Bir sürelik kısa yürüyüşün ardından otobüs durağına varmışlardı.

"İpucu veremez misin?"

"Sürprizi bozayım mı yani?"

Bachira somurttu ama sesini çıkarmadı. Otobüs yolculukları da oldukça kısa sürmüştü. Sarı gözler merakla etrafı incelerken İsagi çoktan onlar için iki bilet almıştı bile.

"Hadi, geride mi kalmak istiyorsun?" İsagi seslendi. Onu duyan omega hızla alfanın peşine düştü. Merakla etrafı incelediği sırada büyük bir kapıyı geçmişler, büyüleyici bir odaya varmışlardı.

Mavi, her yer maviydi. Kalabalık değildi ve olan insanlar da camın ardında yüzmekte olan balıkların büyüsüne kapılmışcasına sessizce onları izliyordu. Bachira heyecandan yanaklarının kızardığını hissetti.

"Bir akvaryum..." Sessizce, sanki inanması zor bir şeymiş gibi sayıklandı. Titreyen vücudunu kontrol etmesi zordu, bir anda kendini camın önünde sessizce yüzen balıkları izlerken bulmuştu.

"Seveceğini düşündüğümden burayı seçtim." İsagi omeganın arkasına geçip beline sarıldıktan sonra camı seyretmeye başladı. "Hep buraya gelmek istediğini söylüyordun, daha önce cidden hiç gelmedin mi?"

"Sadece bir kere." Dedi kahverengi saçlı oğlan büyüyen hüzün dolu gülümsemesini durduramadan. "Ben küçükken babam getirmişti. Sonrasında annem meşgul olduğundan pek gelme fırsatı bulamadık. Ben de yalnız başıma gelmek istemiyordum."

"Burayı seçmem iyi oldu o zaman?"

"Öyle, teşekkür ederim Yoichi."

İkili sessizliğe bürünüp yavaşça yüzen balıkları izlemeye devam ettiler. Kısa bir süre sonra omega farklı bir şey görmüş olacak ki hızla farklı bir köşeye koşup aktivitelerini devam ettirmişlerdi.

Günün sonunda içeriden almış oldukları atıştırmalıkları yerken yunusların mutlu bir şekilde birbirleri ile yüzüşlerini el ele izliyorlardı. Havanın giderek kararması nedeniyle birazdan ayrılacak olsalar bile İsagi bir türlü sevgilisini bu kadar mutlu eden şeyden uzaklaşmak istemiyor gibiydi.

Bana baktığın zaman da hep böyle mutlu olmanı istiyorum Meguru...

"Meguru, sana sormak istediğim bir şey var." Derin bir nefes alarak omeganın narin ellerini bıraktı ve birkaç adım geriledi. Sarı gözlerin onun her bir hareketini izlediğini hissedebiliyordu.

Alfa iki kere parmağını şıklattı. Bir süre bir şey olmadı ve Bachira neredeyse gülme krizine gireceği sırada arkasından keman sesi duyulmuştu. Merakla arkasına baktığında mor saçlı bir adamın yüzünde büyük bir sırıtışla yumuşak bir parçayı çaldığını gördü.

Hemen ardından fıskiyenin öbür ucundan onlara doğru gelen turuncu saçlı adam gülerek bir konfeti patlattı. Bachira hala neler olduğunu anlamaya çalıştığı sırada İsagi'nin yere çöktüğünü ve cebinden bir şey çıkarmaya çalıştığını fark etmişti.

"Uzun bir süredir beraberiz." Dedi alfa müziğin eşliğinde cebini araştırmaya devam ederken. "Bu süre içerisinde seninle geçirdiğim hiçbir zamandan pişmanlık duymadım Meguru."

"Yoichi- ne-?"

"Bunu yapmak için arkadaşlarımdan büyük cesaret almak zorunda kaldım, aptallıklarını görmezden gelirsen sevinirim." İsagi kıkırdadıktan sonra nihayet cebindeki kutuyu çıkarmayı başarabilmişti. Daha dengeli bir pozisyona geçtikten sonra derin bir nefes alıp kutuyu açtı, içindeki yüzük Bachira'nın gerilemesine neden olmuştu.

"Bachira Meguru, sana olan hislerimi cümlelerle ifade edemem ama umuyorum ki bana bir şans verebilirsin." Mavi gözler sarılar ile birleştiği zaman Bachira titrek nefesini sakince verdi. "Benimle evlenip yaşlanmaya ne dersin?"

Omega artık ayaklarının tutmadığını fark ettiğinde yere çökerek güldü. "Sen... Sen ciddi misin?"

"Hiç olmadığım kadar hem de..."

Bir an olsun reddedildileceğini düşünerek dişlerini sıkmış olsa da omeganın büyük gülümsemesini gördükten sonra vücudunun sakinleştiğini hissetti.

"Tanrım, evet diyeceğimi bildiğin bir şey için bu kadar masraf yapmana ne gerek vardı."

Tanrım, sana neden her geçen gün bir o kadar daha aşık oluyorum?






Bu kitap bittikten sonra headcanonlarımın ve one-shotlarımın içinde bulunduğu bir kitap yazmayı düşünüyorum-

Ya da hir bakmışsınız bir kunigiri/bachisagi/kurosagi falan atmışım

Flower Boy 꽃소년 'BachiSagi, ✓Where stories live. Discover now