the targaryen | princess and her knight

491 45 96
                                    

Rhaenyra Targaryen'in büyürken hayatının aşkını bulmak gibi bir hevesi hiç olmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rhaenyra Targaryen'in büyürken hayatının aşkını bulmak gibi bir hevesi hiç olmamıştı.

O sadece özgür olmak istiyordu.

Ejderhası Syrax'ın sırtında uçmak, kız kardeşi gibi gördüğü Mhyris ile diyarı gezmek, yakın dostu Alicent ile davetlerde tıka basa kek yemek, amcası Daemon gibi başa çıkılamaz olmak, annesi Aemma kadar güzel görünmek ve onu asla vârisi olarak seçmeyeceğine güvendiği babasının tek kızı kalmak istiyordu.

Diyarın neşesi.

Prenses Rhaenyra Targaryen buydu ve hep çocukluğundaki gibi özgürce davranmaktan yana hevesliydi. Bir prenses olarak fazlaca sorumluluk yüklenmişti omuzlarına. Rhaenyra bunlara pek karşı çıkmazdı. Babası Kral Viserys'in yanında ayrılmazdı, konseylerde üyelerin bardaklarını doldurur ve yönetim işlerine karşı bilgi sahibi olmak için kulaklarını kabartırdı. Kızıl Kale'nin çiçeklerle süslü bahçelerinde Alicent ile gezer ve dinlemekten nefret ettiği Septa Marlow'un derslerini alırdı. Fakat aklı beş karış havadaydı. Sıkılması çabuk gerçekleşir, kaçıp kurtulmak istediği zamanlarda Leydi Mhyris'i bulurdu. Rhaenyra ona hayrandı ve sebebi diyar ile aynı değildi. Diyara göre Leydi Mhyris'in güzelliğindeki açıklanamaz etki erkeklerin başını döndürür ve kızı en çok arzulanan bakire hâline getirirdi. Kadınların düşüncesi de pek farklı değildi, kızı hasetlikle dolu bakışlarıyla izlerler ve kocalarının kulaklarını çekerek Mhyris'den uzaklaştırırlardı. Leydi Mhyris'in bu durumu bir lanet gibi gördüğünü bilen Rhaenyra, onun için kız kardeşti. Çocukluktan beri birlikte büyümüşlerdi. Rhaenyra'ya göre ise Mhyris güvenebileceği tek kişiydi. Alicent'a bunu hiç açıkça söylememişti ancak Prenses, Leydi Mhyris kadar kimseye güvenmezdi. Onu sever, büyüdüğünde tıpkı onun kadar göz alıcı olmak isterdi.

Tek çocuk olmak sıkıcıydı.

Leydi Mhyris onu bu sıkıntıdan kurtarıyordu.

Çocukken hayatı tek bir yol olarak görürdü Rhaenyra. Anne ve babası daima yanında olacak, hükümdara ait bu topraklar hep neşeyle dolup onlara ait kalacak, Mhyris asla kızı terk etmeyecek ve Alicent ile yakın arkadaş olarak kalacaklardı. Fakat hayatın espri anlayışını öğrenmesi pek uzun sürmemişti. Eski tanrılar bile bazen sırtından bıçaklayabilir, acısını hissetmek zaman alırdı. Ona ise sadece gözyaşı dökmek kalırdı.

Annesi Kraliçe Aemma öldüğünde, Rhaenyra Targaryen ilk kez büyük bir kız gibi hissetmişti. Şımarıklık yapmaktan git gide uzaklaşan ruhu derin bir yas ile griye boyanmış ve onu kahkahalarından alıkoymuştu. Diyarın tepetaklak üzerine yıkılıp onu altında ezmesi ise çok yakında meydana gelmişti. Babası, Daemon yerine kızı Rhaenyra'yı vârisi ilan ettiğinde genç kızın çıkış yolları da iyice labirente dönüşmüştü. Büyük bir sorumluluk, Demir Taht'ın ağır gölgesi Rhaenyra'nın üzerine çöktü.  Leydi Mhyris onun elini tutmasaydı eğer genç kız nasıl ayakta dururdu, bilmiyordu. Güçlü gözükmek kolay olan kısımdı. Önemli olan gerçek anlamda güçlü hissetmekti ve kız bazen tökezler, düşerdi bu sorumluluk karşısında. Fakat daha kötüsü de olacaktı, ona ihanet edenlerin maskesi düştüğü vakit.

Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin