Okuyabileceğiniz en iyi aile kitabı.
♠️
"Bir Akarcalı olmak ne demektir biliyor musun?"
"Hayır."
"Bir Akarcalı için en önemli şey kandır. Çünkü bizlere göre kopmayan tek bağ, kan bağıdır. Ve biz bu bağa sonuna kadar sah...
Yorumlarınızı eksik etmeyin düşüncelerinizi bekliyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz.
Medyada ki şarkıya bir şans verin. Onu dinleyerek yazmıştım.
Keyifli okumalar 👀
♠️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Bu damarlarımızda ki kan o kalbin yumuşamasına asla izin vermez."
♠️
Akarcalı ailesi yemek masasının etrafında toplandığında kuzenleri ve amcası hâlâ şaşkınlıkla Lema'yı izliyordu. Akarcalıların hepsinin kendince özellikleri vardı ancak Lema'nın bu sevimli görüntüsünün altında yatan bu korkunç güç, inanılmaz bir silahtı.
"Ben brokoliyi hiç sevmiyorum."dedi Lema, Eflah'ın onun tabağına koyduğu brokoli salatasına bakarken.
"Biraz ye abim. Çok sağlıksız besleniyorsun." Eflah'ın itiraz istemeyen ses tonuyla Lema dudaklarını büzerek memnuniyetsiz bir tavırla onu onayladı. Ancak kızarmış tavukları hızlı hızlı götüren Akel 'i görünce aklına gelen fikirle gülümsemeden edemedi.
"Akel de çok sağlıksız besleniyor. O brokoli yerse bende yerim."
Masada ki herkes Akel'e döndüğünde Akel kaşlarını çatarak Lema'ya bakmış ardından kızarmış tavuk tabağını ağır ağır önüne çekmeye başlamıştı. "Akel, brokoli yiyorsun bugün oğlum." Agâh beyin sakin sesiyle Akel dehşet içinde babasına döndü.
"Ben onu yemem. Velet olan Lema, o yesin banane."
Lema, parmaklarını dudaklarına kapatıp kıkırdarken şuan Akel'in durumundan ne kadar zevk aldığı ortadaydı. Kuzenleri Erim ve Uzay hayranlıkla Lema'yı izlerken babaları Ferdi Akarcalı oğullarının bu haline gülse de onlara hak vermeden edemiyordu.
"Akel abi, Lema bizim üçüzümüz ya hani,"dedi Reha bir şeye açıklık getirmek ister gibi. Deha çatılan kaşlarıyla soğuk bir sesle onun cümlesini tamamladı. "Bize de velet demek istiyorsun."
Herkes onların bu konuda ne kadar hassas olduğunu bilirken Akel ne yaptığının yeni farkına varıyordu. Tedirgince etrafına bakınsa da bir yere kaçamayacağının farkındaydı. Kızarmış tavuklarını bırakamazdı.
"Şu psikopat Reha'yla, canavar Deha'yı uzak tutsun biri benden. Can güvenliğim yok bu evde." Akel isyan ederken ardından eline bir tavuk butu aldı ve Lema'ya doğru salladı. "Hepsi senin yüzünden küçük fare."
Lema'nın dudaklarından neşeli kıkırtılar kaçarken küçük bir kız çocuğu gibi ilgiyle üçüzlerini ve Akel'i izlemesi çok sevilesiydi. Gözleri iri iri açılmışken içinde ki parıltı o karanlık enerjisini baskılıyordu. Agâh bey yüzünde derin tatminkâr bir ifadeyle kızını izliyordu. Ona duyduğu bu sevgi gitgide daha da derinleşiyor ve yeri doldurulamaz hâle geliyordu.
