19

4.9K 300 34
                                    

Eve geldiğimde sessiz adımlarla odama geçtim. Kimsenin dikkatini çekip de sorguya alınmak istemiyordum.

Kendimi yatağa attığım sırada telefonuma gelen mesajla kapattığım gözlerimi açtım.

Arslan: eve gittin mi

Yüzümü gülümseme alırken hemen cevap verdim.

:Evet
Sen gittin mi

Arslan: evet geldim

O sıra hemen karşımda duran aynadaki görüntümle gülüşümü sildim. Ayaklanıp odanın içinde kendi kendime yürürken bir yandan söylemiyordum.

"Hayır, gerizekalı ne oluyor da mutlu oluyorsun? Sanki aşık oldun."

Aklıma gelen ihtimalle gözlerim büyürken yürümeyi bırakıp odanın ortasında dikilmeye başladım.

"Ay yok artık. Dün bir bugün iki bile diyemiyorum bugün bir daha oha Eflal!"

Sinirle arkama dönüp yürümeye devam edeceğim sıra kapıdan bana bakan abimle ağzımdan bir "hii!" Nidası yükseldi.

"Abi ne yapıyorsun orda?"

Azarlar tonda sorduğum soruyu siklemeden içeri girdi ve kapıyı kapattı.

Hemen karşımda durduğunda ne yapacağına baktım.

Kendisine tokat attığında "abi napıyon!?" Diye bağırmam bir oldu.

Ellerim ağzıma gitmiş neden kendine vurduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Özür dilerim, hem elimi kaldırıldığım hem de iyi bir abi olamadığım için. " Dedi.

İstemsizce gözlerim dolarken ona bakmaya devam ettim.

"Evet, sana anlatmadım çünkü benim yaşadığım psikolojik baskıları yaşamandan korktum. Seni üzmesinden korktum. " Dedi

Ardından derin bir nefes alıp yüzümü avuçladı.

"Sen benim kıymetlimsin Eflal. Sana bir şey olmasını kaldıramam. Ben üzüldüm sen üzülm, ben yandım sen de benim arkamdan ateşe yürüme diye sakladım abim."

Yanağımı eline daha da yaslarken bana sarılması ile karşılık verdim. Şimdi oturmuştu parçalar yerine.

Ben hep abime kızmıştım ama onu hiç görmemiştim. O gün içti diye kızmıştım ama o sevdiği adama içiyordu. Alkolik diye sinirlenmiştim kim bilir belki sorhoşluğunda görüyordu onu.

Şimdi ise çektiği acıları kardeşine de yaşatmak istemeyen ve bu yüzden aylarca sevdiğinden uzak kalan abimin hakkını nasıl öderdim bilmiyordum.

Uzun bir süre sarıldıktan sonra yatağa oturdu ve "ee anlat bakalım naptınız, ne anlattı sana Arslan?" Diye sordu.

Ona heyecanla her şeyi baştan sona kadar anlatırken beni güzelce dinlemiş bazı noktalarda yorum yapmıştı.

"Bunların hepsi böyle abicim genetik mi anlamadım ama abisi de direkt açıldı bana. " Dedi gülerek.

Hevesle ona bakarken yalvarmaya başladım anlatması için başta yok dede de anlatmaya başlayınca ben sandalyeye o yatağa oturdu.

"Bir gün bahçede yürüyorduk işte. Bu voleybolcu. Topları benim yanıma geldi bende aldım topu eline verdim. Sonra işte o, o gün bana aşık olmuş. Normalde millet anlaşılmamak için fakeden yazarken o direkt kendi hesabından yazdı bana. Başta istemedim kızdım ama sonra bende sevdim onu." Demişti.

Gülümseyerek abime bakmaya devam ederken sandalyeden kalktım. O da yataktan kalktığında omzumdan tuttu ve tebessüm etti.

"Bak abicim belki sana atılan yumruğu kaldıramadın belki başka bir şeyi ama gönül bu. Her ilişki de olur bu tarz şeyler. Hem sana bir sır vereceğim." Dedi

Heyecanla "söyle abi." Derken kulağıma fısıldadı.

"Arslan sana aşık olduğu zamandan beri hiçbir kızla ya da erkekle çıkmadı Eflal."

Gözlerimi kocaman açıp ona baktığımda kapıya doğru yürüdü. Tam çıkacakken dönüp tekrar yüzüme baktı.

"Ve inan bana Eflal sevmese her gün açılan kişilerden biri ile illa çıkardı. O yüzden gururuna yediremeyip de onu sevebileceğin gerçeğini unutma. Sen çok kiymetlisin. Onun için."

Kapıyı kapatıp odadan çıktığında bir kaç süre ayakta dikilip boşluğa baktım.

Hayat, çok tuhaf ve karmaşık bir oyundu. Bizse bu oyunun sadece piyonları.

Seni sevmek istiyorum Arslan ama bir yandan da istemiyorum.

Çünkü bundan sonraki hamlelerimiz artık piyonların işi değil ve bu beni korkutuyor...

Maskeli Balo | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin