EVLENİYORUM!

165 4 1
                                    

Hastaneden hızla çıktım ama peşimden ayak sesleri geliyordu. Durup arkamdaki kişiyi beklemeye başladım. Yanıma geldiğinde o kişinin yalın olduğunu gördüm. İçime bıkkın bir nefes çekip ona döndüm. Susuyordu tek kaşımı 'ee' dercesine havaya kaldırdım. O da boğazımı temizledi.

"Merak ediyorum o kadar parayı nereden bulacaksın" dedi beni mi yargılıyordu şu an

"Sana ne" dedim umursamaz bir şekilde ama o tatmin olmuş ama benzemiyordu. Tam bir şey söyleyecekti ki arkamdan biri bana seslendi arkama döndüğümde Kaya olduğunu gördüm. Bu ne yüzsüz bir adam o kadar istemiyorum diyorum götümden ayrılmıyor. Tam yanıma yaklaşıp kolumu tuttu ben bir eline bir de koluna bakıyordum. Yalın'a dönüp elimle bir dakika işareti yaptım ve kaya'ya döndüm

"Ne var" dedim kaba bir şekilde o ise gülümsedi

"Annene olanlara üzüldüm sende fazla sinirli ve gergin görünüyorsun istersen seni rahatlatabilirim" dedi göz kırparak ben ise bu dediğine kahkaha atarak gülmeye başladım. Ve bir anda yüzümdeki gülümsemeyi silip küstahca ona baktım

"Ahh! Sen beni yanlış anladın ben seninle sexs yaptım. O kadar ayrıca etrafta o kadar erkek varken neden sende takılı kalayım." Dedim ve arkamı döndüm aklıma bir şey gelmişti ve geri dönüp karşısında durdum.

"Bana bak kaya geldiğimde seni burda görürsem hiç beni yormadan kendini asitlerle dolu bir varile at!" Dedim ve yalın'a baktım o bana bakıyordu tam arkamı dönüp gideceğim sırada kolumu tutup oradan uzaklaştırdı

"Bazen normal biri değilde bir seri katil gibi davranıyorsun" dedi ben ise sadece güldüm ve ona yaklaştım ellerimi silah şekline getirdim ve kendi şakaklarıma dayadım

"Olmadığımı bilemezsin" dedim ve sadistçe gülümseyip kafamı vurur gibi ses çıkarttım o ise bu halime şaşkın bir şekilde bakıyordu burda çok vakit kaybetmiştim neyse ki Azra üzerimi değiştirmem için bir şeyler getirmişti bir daha eve gidemezdim.

Hastanenin önünde Azra'nın arabasını görünce arabaya binip çalıştırdım. Ve telefonuma cerenden mesaj geldi. Gelen mesajdaki konumu açıp arabayı o yöne hızla sürmeye başladım.

Ceren'den:

Hızlı bir şekilde bilgisayarımdan bilgileri bulup cansu'ya gönderdim. Sırıtıp bilgisayarı kapattığımda karşımda oturan çocuğun bana dik dik baktığını gördüm. Sabır çekip kızlara döndüm deniz beni öldürecekmiş gibi bakıyordu

"Noldu" dedim masum bir şekilde

"Yolladın mı" dedi dişlerini sıkarak anlaşıldı karın ağrısı ona sırıtıp bilgisayarı kenara koydum çünkü birazdan hızımı alamadan üzerime yürüyecekti. Ben de ayağa kalkıp karşısında durdum rahat bir şekilde omzunu silkip

"Gönderdim" dedim ve beklediğim hamle beni omzumdan tutup duvara fırlatmıştı. Alışık olduğum için bir yerim acımamıştı. Ama bu yaptığı sinirimi bozduğu için hızlı bir şekilde suratına yumruk attım.

"Ne yapıyorsun lan sen! Kızın burada annesi ölüyor ne yapmasını bekliyordun oturup ağlamasını mı?" Dedim bağırarak yan taraftan çıkan hemşire bam sus işareti yaptı ve ben dayanamayıp

"Yürü git lan işine "diye hemşireye de bağırdım o ise bu halimden korkup geri odaya girdi. Denize baktığımda bana sinirle bakıyordu ve dudağını tutuyordu

"Gerizekalı sen niye benim suratıma yumruk atıyorsun. Ulan vicdansız o kadar bedenimde yer varken niye suratım" dedi erkekler onun bu haline gülerken ben ise sinirden elimi yumruk yapıp üzerime yürüdüm o ise bana işaret parmağını sallayarak sallayarak üzerime yürüdü

"Bak yiğidim bir kere suratıma vurdun bir şey demedim ama ikinciye izin vermem.
Lan senin yüzünden karizmam çiziliyor" dedi ve gülerek denize bakan yağmuru gösterdi" bak şu mavi gözlü çiyana nasıl bana gülerek bakıyor ya ceren senin elinin ayarını si-" demişti ki ozan denilen çocuk öksürüp denizi uyardı. Deniz ise onun bu haline sırıttı ve sonra kaşlarını çattı

"Harbi sizin burada ne işiniz var ulan yakınımız değilsiniz birşeyimiz değilsiniz niye koyun sürüsü gibi dolaşıyoruz" dedi bu konuda ona katılıyordum. Eymen denen çocuk beyzayı öptü

"Ben Beyza için buradayım" dedi bunu duyan yağmur hızla yerinden fırlayıp eymenin yanına gitti.

"Hop koçum kalk lan şuradan bir daha beyzaya on adım daha yaklaşmayacaksın yoksa bacaklarını kırarım"dedi bunu Beyza yağmura ağlayacak gibi baktı

"Ama yağmur" dedi yağmur ise hızla ona dönüp

"Sus kız zilli bulduğun çocuğu hiç olmayacak zamanda oynaşıyon" dedi be ise bu laflarda sonra hızla yanına gidip kafasına vurdum

"Salak bir daha beyzaya şöyle şeyler söyleme valla cansu'ya söylersem diline asit döker valla" dedim sonlara doğru gülerek o ise o anı hayal etmiş gibi suratını buruşturdu

"Yapar o manyak" dedi bu duruma hepimiz gülerken Azra eliyle arkamızı gösterdi arkamızda bize 'sizi mezara gömeceğim' bakışları atıp yanımıza geldi. Çok sinirli gözüküyordu erkeklerde ona güldü. Ben erkeklere dönüp kaslarımı kaldırıp indirerek 'gülmeyin yoksa sizi olmayan şeyiyle siker' demeye çalıştım. Ve beni anlayan Cenk diğerlerini susturdu. Cansu ise sinirden dudaklarını kemirip gülmeye başladı.

Erkeklerden baran " delirdi sonunda bari şu kızları kurtaralım da onları da delirtmesin" dedi bunu Cansu duymuştu ama bir şey demedi hepimiz aynı anda cansu'ya döndük ilk konuşan Deniz olmuştu

"Noldu cansu o döl israfı ne yaptı da sınırını bozdu sana gitme dedim o kadar" dedi

Cansu ise erkekler dahil hepimize baktı ve

"EVLENİYORUM" dedi

"NE!"

Karanlığın HÜKMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin