KARABULUT

87 2 0
                                    

"harikaydı. Ben böyle bir şey görmedim." Azra'nın hayranlık dolu sesiyle birlikte depodan çıktık. Ceren de onun gibiydi onlar ilk kez yöntemlerimi görmüştü. Şu an ise eve gidiyorduk. Evlenme işini doğru bir şekilde anlatacaktım.

"Öyleydi vallahi sen ona işkence ederken benim içimdeki yağlar tek tek eridi." Ceren de Azra'ya katılıyordu ama ben öyle hissetmiyordum. Tamam bu işten keyif alıyordum ama gün geçtikçe benliğimi ve kendimi kaybettiğimi hissediyordum. Hırslıydım. Gözüm karaydı ve ben istediğimi elde etmek için her şeyi yapardım. Daha fazla bunları düşünmeden kendimi yola odakladım.

"Ceren kızları ara neredelerse senin eve gelsinler" ceren soru sormadan dediğimi yaparken Azra bana 'bir sorun mu var' bakışları atıyordu. Ona bir sorun olmadığını söylemek yerine kafa sallayarak geçiştirdim. Onlara neden evlenmem gerektiğini anlatacaktım.

Kızlarla uzun yürüyüşten sonra eve gelmiştik. Ayağımı çıkarıp eve girdim. Neyse ki herkes buradaydı. Mert hariç! Ona sonra kızlar anlatırdı bu konuyu biraz daha uzatmak istemiyordum.

"Konuya giriyorum evlilik bir anlaşma olacak" dediğimde hepsinin kaşları çatımıştı.

"Oraya gittiğinde ne oldu en başından anlat cansu!" Yağmur sabırsız sesiyle konuştuğunda anlatmaya başladım.

"Oraya gittim. Tolga durukanı buldum. Beni gördüğünde sırıttı ama ona para istediğimi söylediğimde bana parasını veremezsem benden alabileceği bir şey için senet imzalatmaya çalıştı ama ben o seneti anlında patlattım-" dediğim gibi sözüm yarıda kalmıştı

"NE YAPTIN!" cerenin bağırarak söylemesi üzerine sakın kaldım. Ama devam etmem için işaret verdi.

"Onu öldürdüm parayı aldım tam kaçacakken bir yaşlı adam ve korumaları etrafımı sardı. Benim seri katil olduğumu bildiğini söyledi. Onu orada öldürürdüm ama önemli bir kaynağına benim katil olduğumu söylediğini ve onu öldürmek için hareket edersem herkese katil olduğumu söyleyeceğini söyledi ve bana bir teklifte bulundu. Bana parayı vereceğini ve katil olduğumu kimseye söylemeyeceğini ama karşılık olarak onun veliahtıyla evlenmem gerektiğini söyledi. Bende kabul ettim" uzun konuşmamı bitirdiğimde derin bir nefes aldım. İlk konuşan ve en mantıklı konuşan Azra idi.

"Peki evleneceğin kişiyi tanıyor musun?" Doğru soru ve cevabı..

"Hayır" evet daha kimle evleneceğimi bilmiyordum ama eğer yakışıklı biriyse evlilik ne kadar sahte olursa olsun onunla gerdek gecesi sevişecektim.

"Peki o katil olduğunu biliyor mu?" Diye sordu deniz Bunu ben de adama sormuştum

"Hayır o iki kişiden başka kimse bilmiyor" dedim

" Peki tamam bizim yapabileceğimiz bir şey var mı ?" dedi yağmur. Şaşırtıcı bir şekilde herkes anlayışla karşılıyordu tabi ceren ve Beyza dışında onlar hala şoktaydı.

"Hayır yok adam benim herşeyimi bildiğini ve sizi de tanıdığını söyledi. İşin sonunda annem iyileşecek yani ne olursa olsun kabul ederdim." Dedim ve arkama yaslandım.

Ceren hiçbir şey söylemeyip kapıdan çıkıp gitti. Kızlarda kalktı ve bana iş bakacaklarını söyledi. Bende fazla üstelemedim. Canım acayip sıkkındı. Telefonuma gelen mesajla telefona baktım bilinmeyen biriydi.

Bilinmeyen: yarım saat sonra karabulut holdinge gel seni bekliyorum. 

Bunu kimin yazdığı belliydi aslında. O yaşlı bunaktı.

Üstüme rahat şeyler giyinip evden çıktım. Şimdi önemli bir soru karabulut holding nerede?

Bunu bulan kişi kesinlikle Azra olmalıydı bağlantıları vardı ve çoğu şeyi 5 saniyede yapardı.

Hemen telefonumu çıkarıp Azra'ya mesaj attım

Gönderilen
Azra: bana 5 dakika içerisinde karabulut holding konumunu atabilir misin?

Telefonuma dakikasında cevap gelmişti.

Gönderen
Azra: o iş bende

Ve hemen konum elimdeydi buraya uzak değilmiş aslında yürüme bir on beş dakikada gidebilirdim.

Hızlı adımlarla şirketin önüne gelip durdum kocamandı. Adam resmen para sıçıyordu. Biraz daha beklemeden içeri girdim ama bir güvenlik tarafından durdurulmak zorunda kalmıştım. Ona beni Orhan karabulutun  beklediğini söylemiştim. O ise bir görüşme yapıp- ki bence sekreteri aradı- beni içeri almıştı. Şu an ise asansörde 27. Kata çıkıyordum.

Sonunda kata gelip hemen odaya girdim. Katı kendine ayırmıştı hayvan herif. Karşımda direk duruyordu şimdi hakkını yemeyeyim bunak felan diyorum ama gayet karizmaydı adam.

Kaşları ile kapının arkasındaki koltuğu işaret etti. Gidip oturdum ve konuşmasını bekledim.

"Bugün seni buraya çağırma sebebim müstakbel eşinle tanışman" dediğinde bir kaç saniye durdum ve tam ağzımı açmıştım ki kapı hızlı ve sert bir şekilde açılıp kapandı. Gelen adam bana arkası dönüktü ve yüzü görünmüyordu ama bayağı bağırıyordu.

"NE DEMEK EVLENECEKSİN BABA! SEN BANA KARIŞAMAZSIN HELE-Kİ EVLENECEĞİM KADINA HİÇ KARIŞAMAZSIN" kulaklarım sızladığı için araya girmeye mecbur kalmıştım

"Fazla bağırmadın mı ya" dediğim gibi bana dönerek konuşmuştu ama o

"SEN SUS- cansu" karşımda yalın vardı ve benimde ağzım yalın gibi iki metre açıktı.

Ne yani ben yalın KARABULUT' lamı evleneceğim!



Karanlığın HÜKMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin