14 ➤ Fırtına

557 70 8
                                    

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

"Şans öpücüğü vermeden bırakmam."

"Maça çıkmıyorsun ki James!"

"Olsun, sen yine de şans öpücüğü ver ki antrenman iyi geçsin. Maç yarın, biliyorsun."

"Off, iyi," diye mızırdandı Emily. James yüzüne yaklaşarak ilk önce sağ yanağına sulu ve sesli bir öpücük bıraktı. Sonra da sol yanağına. Geri çekilerek Emily'nin ıslak ve kırmızı yanaklarına gülümseyerek baktı. "Ne? Eserine mi bakıyorsun? Öpe öpe yanağımı yok ettin."

"Sen de benim yanağımı öperek yok edersin, böylece ödeşmiş oluruz." dedi James, Emily'i belinden kavrayıp kendine çekerken. Bu sefer eğilip dudaklarına sert, tutkulu bir öpücük bıraktığında Sirius'un sesi yükseldi.

"Sahanın ortasında da ayıp alıyor ama. Bekarlar olarak rahatsız oluyoruz."

"Bizim sevgilimiz var." dedi Frank ve Jack aynı anda konuşarak. Sirius ikisine de ters bakışlarından attığında Emily göz devirerek James'ten uzaklaştı.

"Neyse hadi, git artık," dedi gözlerini tekrar James'e çevirerek. "Tribünlerde seni izleyeceğim."

James gülümsediğinde gürleyen gök ile ela gözlerini gökyüzüne çevirdi. "Sonunda beklediğimiz an yaklaşıyor sanırım. Baksana, hava epey bozdu."

James'in bu sözlerinden sonra Emily'de başını geriye yatırarak gökyüzüne baktı ve tam bu sırada burnunun üzerine küçük bir yağmur damlası düştü. Gözlerini kırpıştırarak bakışlarını gökyüzünden çektiğinde dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu.

Neredeyse iki haftadır iksiri tamamlamışlardı. Bu bir aylık süreçte sürekli adamotu yaprağını çiğneyip durmuştu ve artık iksiri içmenin zamanı gelmişti ancak bir türlü fırtına çıkmamıştı. Hava olaylarını şu anlık kontrol edemediklerine göre de fırtınanın çıkmasını beklemek zorunda kalmışlardı.

Mart ayı da sonunda bitmişti. Bir hafta önce James'in doğum günüydü ve Emily ona unutulmaz bir doğum günü yaşatmıştı. Aynı zamanda okulların bitmesine de çok az bir süre kalmıştı.

"İksir yanında, değil mi?" diye sordu James kısık bir sesle.

Emily başını salladı. "Evet. Çantamda."

"Maçtan sonra hava iyice kötüleşmeye başladığında Yasak Orman'a gideceğiz. Bu yüzden bir yere ayrılma."

"Tamam." diye mırıldandı Emily gergin bir sesle. James'in takım arkadaşları onu çağırdıklarında Emily son kez ona gülümsedi ve arkasını dönerek tribünlere doğru ilerledi. Kalbi heyecanla çarpıyordu.

Querencia | James Potter Where stories live. Discover now