1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
"Evet, evet kimse yok. Çıkar hadi üstündekini." diye fısıldadı Roxy kafasını kapı aralığından çekerek. Koridorda gelen geçenin olmadığını görünce kapıyı kapattı ve kilitledi. İçeriye girmek isteyen biri Alahomora ile kolayca bunu başarabilirdi ama o bunu yaparken Roxy ve Emily hemen fark ederdi.
Emily, ağlamaktan şişen yüzünü aynaya çevirerek yavaşça üzerindeki kolsuz bluzun uçlarından tuttu ve boynuna kadar çekerek çıplak karnına baktı.
"Hassiktir..." Roxy, Emily'e doğru ilerleyerek eğildi ve kulağını kızın karnına yasladı. Bir süre bekledikten sonra "Ses gelmiyor." diyerek geri çekildi. "Belki çok yediğinden dolayı karnın şişmiştir. Nereden mâlum ha—"
"James de fark etti!" dedi Emily hemen. Ağlamaktan sesi kısılmıştı. "Biz sevişirken bana karnımın şiştiğini ve tüm kilomun göbeğime verdiğini söyleyerek benimle eğlendi. Tabii, nereden tahmin etsin on yedi yaşındaki sevgilisinin hamile olabileceğini."
Roxy, dudaklarını büzerek tekrar Emily'nin karnına baktı ve arkadaşının etrafında dönerek bir de yan taraftan baktı. "Ya onun dediği gibiyse? Belki de gerçekten kilo almaya başladığından dolayı göbeğin çıktı?"
"Çocuk mu kandırıyorsun sen?" diye bağırdı Emily ve bir anda ağlamaya başladı. Bu sıralar sık sık sürmeye başladığı rimeli siyah şeritler hâlinde akmaya başladığında Roxy yüzünü buruşturdu. "Günlerdir doğru düzgün yemek bile yemiyorum emin olmak için. Ayrıca kilo falan da almadım. Alsaydım anlardım."
Roxy, Emily'nin sırtını sıvazlayarak ona üzgünce baktı. Bir hafta önce James'in ona söylediği şey yüzünden Emily kuşkuya düşmüştü. Sürekli aynanın önünde karnını kontrol ediyor ve gece gece bu ihtimalden dolayı ağlama krizlerine giriyordu. Üstelik bir takım belirtiler de taşıması onu iyiden iyiye kuşkulandırmıştı.
Elini Emily'nin çıplak karnına yasladı. "Bunu anlamanın tek bir yolu va—" Cümlesini tamamlayamadan çığlık atmaya başladı. Onun çığlığından irkilen Emily'de çığlık atmaya başladığında birlikte çığlık atmaya başladılar. Roxy yerinde zıplayarak "İnanamıyorum! Tekme attı!" diye bağırdı.
"Saçmalama!" diyerek çığlık atmayı kesti Emily. "Eğer gerçekten hamileysem şimdi tekme atması imkansız." Yüzü ağlamaklı bir ifadeyle buruştu. "Ne yapacağım ben şimdi?"
Roxy derin bir nefes alarak omuzlarını düşürdü. "Revire gidip Madam Pomfrey'e görün. O seni kontrol ederek net bir cevap verecektir."
Emily burnunu çekerek bluzunu düzeltti ve elini yanaklarına atarak gözyaşlarını sildi. "Tamam. Hadi gidelim."
Roxy kapının kilidini açtığı sırada Emily yürümeyi bıraktı ve olduğu yerde durarak "Roxy," diye mırıldandı. Kızın sorgulayıcı bakışları üzerine döndüğünde avuçlarını karnına bastırdı. "Sanırım kusacağım."
