5

40 6 28
                                    

derin nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

derin nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.

yaklaşık iki haftadır dayeon ile beraber oturuyorduk ve tanrı şahitimdir ki hayatımın en kötü on beş günüydü. okula gelmeye korkar olmuştum ve bunalıyordum da. çünkü dayeon bazen gerçekten kırıcı konuşuyordu, göstermemeye çalışsam da sözlerinden etkileniyordum — eve gidince ağladığım bile olmuştu. sürekli atışmamıza rağmen hocalar bunu görmüyordu; görseler de umursamıyorlardı. dayeon kaç kez rehberlikçiye yalvarmıştı ama nafile! resmen birbirimize kalmıştık.

ilk başlarda bana sessizce sataşırdı. dolayısıyla dediklerini pek anlamazdım ve ben de ne duyduğumu sandıysam ona karşılık rastgele laf savururdum. tabi alakasız şeylerden vurunca üste çıkmak yerine iyice rezil oluyordum. bununla beraber neden açık açık konuşmadığını da bir türlü anlayamıyordum. fakat sonraları taşlar yerine oturdu.

bir gün teneffüste arkadaşlarının yanına oturmak için didiniyordu ama hiç kimse benim yanıma yerleşmek istemediği için ne yapsa elinde kalıyordu. en sonunda yalvarmalarını bile dinletemeyince iyice sinirlenmişti; benim de pek memnun durumda olduğum söylenemezdi, sonuçta canavar muamelesi görüyordum ve dışlanıyordum. yine de ağzımı bıçak açmıyor, sadece olanları bön bön izliyordum — her zamanki gibi. bunu görünce iyice sinirlenen dayeon, öfkesini bana kusmaya başlamıştı.

"sen!" diye bağırmıştı işaret parmağını bana doğru sallayarak "senin hiç mi dostun arkadaşın yok? bir de iletişim özürlüsü müsün, ne bu? hiç mi arkadaşın yok, geri zekalı! insanın dostu olur anladın mı!"

ve hatırlamadığım birtakım cümleler.

karşılığında tam "var, taehyun işte." diyordum ki adını anacağım kişinin sınıfa girmesiyle dayeon susmuş, az önce bağıran o değilmiş gibi gülümseyerek sırasına oturmuştu. ben ise ağzım açık dayeon'a bakıyordum.

bu olaydan sonra dayeon'a dikkat kesildiğimde; sürekli taehyun ile konuşmaya çalışmasından ve en basit soruları bile ona sormasından anlamıştım ki taehyun'a abayı yakmıştı.

şimdi diyeceksiniz ki neden taehyun ile yer değiştirmediniz?

şöyle ki; derslerde dayeon asla yardımcı olmuyor, görememem için koluyla defterini kapatıyordu (bir keresinde sırf bu yüzden ağlamıştım, hoca yanıma gelip işitme cihazımın dibinde yazdırdıklarını bağırmıştı. sinirlendiğinden değil, öyle daha iyi duyacağımı düşünüyordu fakat yüksek sese dayanamayan zavallı cihazım kendi kendine ses seviyesini kısınca eve gider gitmez yeniden ayarlamak zorunda kalmıştım). ben de arkamı dönüp taehyun'dan bakarak duyamadığım yerleri tamamlayabiliyordum. sağ olsun o, bana izin veriyor, hatta daha rahat görebilmem için defteri benim tarafıma çeviriyordu. dayeon ise bu davranışını kendisine yoruyordu; dayeon'a göre taehyun, kendisine yardım etmek için bana defterini gösteriyor olmalıydı; bu apaçık ortada olan bir şeydi. fakat nedense taehyun'un öyle bir amacı olduğuna dair tek bir hareketi dahi yoktu. olmamasına rağmen sadece dayeon değil, bütün sınıf taehyun'un, yanımda oturan gıcıktan hoşlandığı kanısındaydı. taehyun ne kadar karşı çıkarsa çıksın bir türlü kabullenmiyorlardı da. o yüzden taehyun da artık pes etmiş, ne derlerse desinler diyerekten kendi hallerine bırakmıştı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 24, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

bad days will past // taegyuWhere stories live. Discover now