15. GEÇMİŞ ve GÖZYAŞI

3.9K 370 76
                                    

İki bölüm peş peşe bir kere daha Zelel bölümlerine hoşgeldiniz efenimmm...🦋

Yıldıza dokunup, bol bol yorum yapın olur mu? Acayip gaza geliyorum haberiniz ola. Beni bildiri yağmuruna tutunuz, sağdan soldan oy yorum yağsın😅 Olmaz mı, hıh? Olmaz mı?

Instagram: gulsumm.bilgin

Aylar Önce,

Akşam saatlerinde kalabalığı artan mekânda, rahatsız edici bir uğultu yükselirken yemeğimi yiyor Ela'nın bakışlarını sürekli üzerimde hissediyordum.

Bıçağımla kestiğim palamuttun bir parçasını ağzıma atarken kaçamak bakışlarımı karşımda oturan arkadaşıma dokundurdum. Yemeğine dokunmamış, elinde tuttuğu şarap kadehini kendi etrafında döndürüp duruyordu. Çocukluğumdan beri yan yana olduğum, her bir halini ezbere bildiğim kadından bakışlarımı çekmeden peçeteyle dudaklarımı sildim.

"Dinliyorum," dedim. "Ne söyleyeceksen söyle ki sende rahat et bende."

İçkisinden bir yudum alıp, kadehi sertçe masaya bıraktı. "Sonay, bu Sinan'a bu denli bağlanman hoşuma gitmiyor."

Konuşmayı asla beklemediğim bu konu karşısında kaşlarım çatıldı. "O ne demek, Ela?"

Huzursuzca yerinde kıpırdanıp, kollarını masaya yasladı. "Bak canım," dedi sesini uysal bir tondan tutmaya çalışarak. "Beni rahatsız eden şeyler var. Nedir diye sorsan öyle kelimelere dökemem çünkü bende tam olarak ne olduğunu çözemiyorum. Tek bildiğim rahatsız olduğum bir şey var. Tamamen içgüdüsel."

Sırtımı sandalyeye yaslayıp, kollarımı göğsümde kavuşturdum. Ela benim çocukluk arkadaşımdı, en yakın arkadaşımdı ama şu an söyledikleri de beni rahatsız ediyordu.

"Çatma hemen kaşlarını," dedi. "Kız diye söylemiyorum. Ben sadece üzülmeni istemiyorum."

Gözlerimi devirdim. "Kızarım," dedim sesime yansıttığım öfkemle. "Elinde hiçbir şey yokken bana bunu söyleyip kafamı karıştırmanın ne anlamı var Ela?"

Masaya bıraktığı kadehi alıp, içkisinden büyük bir yudum alarak bitirdi. Elinin tersiyle dudaklarının üzerindeki ıslaklığı silerken, "Anlamıyorsun," dedi. "Ne söyleyeceksem anlamayacak durumdasın onunda farkındayım ama daha fazla içimde tutarsam patlayacakmış gibi hissediyorum Sonay. Belki de hiçbir şey hissettiğim gibi değildir, belki de Sinan dünyanın en iyi insanıdır bilmiyorum ama dönüp kendine bir bak!" Sesi artık az önceki gibi sakin çıkmıyordu, hatta eminim ki yan masada oturanların bile dikkatini çekmiştik. "Gözün ondan başkasını görmüyor, sadece onunla zaman geçirmek istiyorsun. Önceden yaptığımız hiçbir aktiviteye Sinan'sız gelmiyorsun, neden?"

"Çünkü seviyorum ve sevdiğim adamında yanımızda olmasını istiyorum. Bunun neresi kötü!'

Artık benim de sesim sakin çıkmıyordu. Bakışlarım kısa bir süreliğine etrafımızda gezindi. Birkaç yüzün bize dönük, ayıplayıcı bakışlarını görünce "Ne?" dedim kendimi tutamayarak. "Hiç mi tartışan iki arkadaş görmüyorsunuz?"

"Sonay saçmalama lütfen."

Tekrar Ela'ya döndürdüm bakışlarımı. "Hepiniz mi Sinan'dan rahatsız oluyorsunuz?" Bir şey demeden yüzüme bakmaya devam etti. Bense istediğim cevabı alınca hırsla oturduğum sandalyeden kalkıp masaya bıraktığım çantamı elime aldım. "Aldım ben cevabımı, teşekkür ederim Ela. Hepinize teşekkür ederim!"

Topuklu ayakkabılarımı zemine vura vura yürümeye başladığımda Ela arkamdan sesleniyordu ama asla dönüp bakmayacaktım. "Arkadaşmış, ne arkadaşlar ama!"

ZELELWhere stories live. Discover now