Uzak gelecekte tek bir devlet altında birleşmiş insanlık dört ayrı türe evrilmiştir. Üç temel tür ve bir yardımcı tür. Nullalar, unuslar, dekalar ve diğerleri; artıklar.
Garen diğerlerinden biridir. NUD'un yurttaşları arasında en aşağı sınıfta yer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NUD SÖZLÜĞÜ
Centmedu: Ailelerin yaşadığı bölge
ÜKM(Üreme Kontrol Merkezi): NUD'un birimlerinden biri
Serpens: Eril safkanlar
Esse : Dişil safkanlar
Kısım 3 : Garen'in Levon'u
Eğer bir safkan değilseniz çocukluğunuza dair anılarınız siliktir. Bir poşete toplanmış birbirine benzeyen lego parçaları gibi hatırladıklarınızın hangi anın size ait olduğunu hangi anın olmadığını anımsamak hayli zordur. Sistemin gözetiminde büyüyen çocukların neredeyse hepsi için geçerlidir bu olgu.
Bebekler belli bir yaşa kadar yedi kişilik grubun içinde yuva denilen evlerde yaşardı. Bir bütünün parçası olmanın yatıştırıcı huzuruyla somut hiçbir eksiklik çekmeden büyürdü. Maddi zorunluluklar yanında manevi gereksinimler de eksiksiz olarak sağlanırdı. Bir çocuğun isteyebileceği şekilde oyunlu ve curcunalı günlerin sonunda hava karardığında, herkes yataklarına çekildiğinde şayet işler ters gider ve çocuklardan biri yalnızlık ve korkuları ile başa çıkamazsa Birlik'in muntazam çalışan mekanizmaları devreye girer, ebeveyn şefkatini arzulayanları yatıştırırdı. Dadı denilen aslında maaşlı bir gözetmen olan bu kişiler dizginleri eline alır, saf ve el değmemiş kalpleri güvenle doldururdu. Üzgün çocukların kulaklarına yatıştırıcı ninniler fısıldardı.
Etrafınızda sizinle birlikte yiyen, içen, oyun oynayan, ders alan, büyüyen bütün çocuklar kardeşinizdir. Ayrı rahimlerden gelen ama birbirine hayat bağı ile bağlı yoldaşlarınızdır. Söylenen ve öğretilen buydu. Birlik yuvalarının duvarlarında yazan öğreti oldukça netti.
Aynı toprağın farklı ağaçları da olsak köklerimiz birbirine bağlıdır.
Nerede oluştuğun, nasıl dünyaya geldiğin, nasıl meyve verdiğin değil; önemli olan NUD'un değerli bir parçası olmandır. Ve NUD yaşadığı müddetçe her bir yurttaş yaşamaya devam edecektir.
Saçımı sıvazladım. Çocukken öğretilen bu bildirinin hala kelimesi kelimesine aklımda oluşu gülüncüme gitmişti. Parmaklarımın arasında karışan başak rengi saç tellerini, gözlerimi bir ton karartan lensleri ve kulağımın hemen altındaki nabzımın dokunduğu tenimdeki henüz kurumayan hafif ıslaklığı aynada seyre koyuldum. Karşımdaki sima hem tanıdık hem de değildi.
Solgun tenimde varlığını belli eden mavi damarlar düşünmekten uykusuz kalan bedenimin sessiz isyanları gibi gözlerimin altında morluklar yaratmıştı. Neredeydim, ne yapmalıydım, kazanın üstünden tam olarak kaç gün geçmişti?
Gözlerimi kapayıp kısa bir hesap yaptıktan sonra dört günde karar kıldım. Dört gün evvel her şeyden habersiz mesai bitiminde eve gidip yatağına devrilmeyi arzulayan Garen ile şimdi karşımda gördüğüm yabancı aynı kişi olamazdı. Ama aynıydı.
