39. bölüm

8K 549 166
                                    

...

"Abicim yemek hazırladım sana aç kapıyı. Bak bak en sevdiğin yemeği yaptım agucuk bugucuk."

Odamın kapısınının arkasından yaklaşık 1 aydır olduğu gibi Alp yine yemek yemem için sesleniyordu. Duymazdan gelmek veya uyuyor taklidi yapmak son zamanlarda alışkanlığım olmuştu.

Bana sözde deliler gibi aşık olan adam beni terk ettiğinden beri bu haldeydim. Yemek yiyemiyor yesem bile 2-3 kaşıktan sonra midem bulandığı için kusuyordum. Sebebi apaçık ortadaydı halk dilinde depresyona girmiştim.

Her gün kendime 'sen bu değilsin seni terk eden, seni yalanlarına inandıran bir adamın peşinden ağlayamazsın. Yarın eski hâline döneceksin.' diye bir konuşma yapsam da sonuç buydu. Evet ben ve kişiliğim aptal bir adam için bu hallere düşmüştük.

"Deniz~ kızmaya başlıyorum bak. Aç şu kapıyı yoksa kırarım."

O da benim gibiydi. Pek farklı değildi. Emre'nin de Can'la beraber gittiğini öğrenince 1 hafta kendine gelememişti. Benim gibi odasından çıkmıyordu. İçinde fırtınalar kopsa da benim durumumun daha vahim olduğunu düşündüğü için kendini arka plana atmış durumdaydı.

"Alp aç değilim." diye seslendim kapının arkasında ki endişeli bedene. Bulutlu havaya rağmen  kafama kadar çekmiştim battaniyeyi. Şu son 2 gündür daha bir kötü hissediyordum kendimi. Sanki ayağı kalkarsam son ayağı kalkışım olacakmış gibi.

Bu durumda da üniversitelerin uzaktan eğitim olması işime gelmişti. Can malının etkisinden çıkamadan okula gitseydim hepsi boşuna olurdu. Gerçi bu şekilde de derslerimden çok geride kalmıştım. Sanırım bu senem çöp olma yolunda ilerliyordu.

"Deniz aç kapıyı hadi. Sana birşey söylemem lazım."

Derin bir nefes verip üzerimde ki battaniyeyi ayağımla aşağı fırlatıp uyuşan bedenimi yavaşça gerdim ve ayağı kalktım. Dönen başımı elimle tutup yürürken tekleyerek gidip kapıyı açtım.

Alp beni görür görmez tiksinen bakışlar attı. Kötü gözüktüğümün farkındaydım da bu kadar kötü gözüktüğümden bir haberdim.

Düşündüm de en son ne zaman aynadan bakmıştım kendime?

"Abicim bu hâlin ne senin!?"

"Ne oldu Alp ne söyleyeceksin bana?" Sorduğu soruyu görmezden gelip yeni bir soru yönelttim ona karşı. Birkaç saniye daha yüzüme bakıp odamın içine girdi ve yatağımın ucuna oturup eliyle yanına oturmam için birkaç kere pat patladı.

Yorgun ve uykulu gözlerimle gösterdiği yere oturup lafa girmesini bekledim. Durdu ve bir süre sessiz kalıp düşündü. Daha sonra kelimeleri ard arda sıraladı.

"1 aydır çok kötü bir haldesin. Bir pezevenk için değiyor mu kendini odaya kapatmana?"

"Sen benden çok farklısın ya sanki?" Histerik bir gülüş atıp başımı yere eğip tırnaklarımla oynamaya başladım.

"Abi ben yapamıyorum. Yaparım sandım ama olmuyor. 1 hafta üzülürüm sonra unutur önüme bakarım dedim ama her gün daha çok kahroluyorum. 1 aydır ulaşamıyoruz. Başına birşey mi geldi diye düşünmekten yoruldum. Belki terk etmemiştir diyorum sürekli kendi kendime. Belki babası olacak puşt yüzünden gitmiştir? Olamaz mı? 15 sene sevip bekleyen adam hiçbir şey demeden gitmez ki?"

Can Abi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin