Bölüm 2

11.5K 927 414
                                    

Bu bölümü aslında bu hafta yayınlamam gerekliydi. Olanlar açık buda bu şekilde oldu. Her cuma aynı saate yeni bölüm yayında olacak.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınız.

Paragraf aralarına lütfen yorum yapınız.

Keyifli okumalar...

                                     ...

Kaybetmek..

Sevdiğimiz, değer verdiğimiz şeyleri asla kaybetmek istemeyiz. Çoçukken oynadığım bir oyuncak ya da uzun süre hayatımızda olan biri asla gitmesin isteriz.

Ben Kışla'nın gitmesini istemiyorum...

Daha ilk bulduğum günü hatırlıyorum. Çok küçüktü askeriye'nin çevresinde bulmuştum. Hava çok soğuktu. Titriyordu, ilk başta çevrede annesini aramış ama bulamamıştım. En sonunda eve götürme kararı almıştım. Eve ilk geldiğinde herkesten korkuyordu. Köşe bucak kaçıyordu kim olursa olsun. Bir benden korkmadı. Akşam eve geldiğim de kimseye görünmeden yanıma gelmeye çalışıyordu. Gelip ayaklarıma dolanıyordu. Kucağıma almam için aldığımda ise kulaklarıyla oynamam ile uyuyordu.

Kışla şuan uyuyordu ama belki bir daha uyanmayacaktı.

Adamın kurşunundan çıkan kurşun onu bulmuştu. Cihan Albay'da ateş etmişti ama adamı bulmamıştı. Beni sıyırmıştı belimin sağ tarafındaydı yaraya daha baktırmamıştım. Hissetmiyordum bile acısı, üstümde ki tişört hep kan olmuştu. Saatlerdir askeriye de bana verilen odada oturmuş. Bir haber bekliyordum. İyi olduğuna dahil ama gelmiyordu. Kıyafet dolabımın kulpuna astığım üniformamı izliyordum. Nefes alamayacağımı hissedince cama ilerleyip kafamı camdan çıkardım. Derin nefesler alıp veriyordum ama olmuyordu. Boğazıma oturan yumru nefes almamı engelliyordu. Kafamı sağ tarafa çevirince Pusula Timinin geldiğini gördüm. Odadan çıktım Kışla'nın tedavisinin yapıldığı odanın önünde durdum. İçerden sesler geliyordu. İki kişi birbiriyle konuşuyordu .Bir kadın ve erkek Kışla hakkındaydı bu konuşmalar, dinlemeye başladım.

"Kimin köpeğiymiş?" dedi erkek sesi

"Yeni gelen Üsteğmen'in sanırım." diye cevap verdi kadın

"Dayanacağını sanmıyorum, şu zamana kadar yaşaması bile mucize."

"Keşke daha fazla acı çektirmeyip, uyutsalar."

"Saçmalama kadının getirdiği zaman nasıl baktığını görmedin mi?"

"Ona bu kadar bağlı diye acı çekmesine izin mi vermeli, yarına kadar yaşayacağı bile belli değil."

Kışla yaşayamaz dediler.

Şu zaman kadar hayatta olması bile mucize dediler.

Uyutsunlar..

Daha fazla duymak istemediğim için koşar adımlarla merdivenleri inip bahçeye çıktım. Hala buradalardı yukarıya üstlerini değiştirmeye çıkmamışlardı. Gidip Poyraz'ın önünde durdum.

NEFHAWhere stories live. Discover now