Bölüm 11

5.2K 462 204
                                    

Hello, siz beni çok özleyince bende bir koşu geliverdim gari. Geldiğim gibide bomba gibi geldim.

Şimdi gelelim önemli konumuza. Bu sene lise sonum. Yani YSK'ye hazırlanıyorum. Bölümler eskisi gibi her cumartesi 23:07' de gelmeyecek. Belirli bir oy ve yorum geldikten sonra ne zaman bitirirse o zaman yayınlayacağım. Umarım beni anlarsınız..

Keyifli okumalar...

...

Kaybetme korkusu...

Bu his öylesine bir kaybetme hissi değildi. Ben herhangi bir eşyamı kaybettim diye korkmuyordum. Ben kısa sürede hayatımda olan bir insanı kaybetmekten korkuyordum. Onunda gitmesini istemiyordum. Kalbim göğsümü delip dışarı çıkmak istermiş gibi hızlı atmaya başladı. Kollarını bana saran Murathan'a daha sıkı sarıldım. Poyraz'ın iyi olduğunu görmek istiyordum. Ama Murathan'ı yalnız bırakamazdım. Bakışlarımı Murathan'dan çekip yola çevirdim. Gelen arabanın farları gözlerimi aldığı için görmek için gözlerimi biraz kıstım. Arabanın bize doğru yaklaşıp önümüzde durması ile Murathan'a daha sıkı sarıldım. Onlar olabilirdi. Onun zarar görmesine asla izin vermezdim. Arabadan inen kişi bağırdı. Tuğrul abiydi.

"Murathan."

"Abi." dedim.

Bizi fark etmesi ile hızlı adımlar ile bize ilerledi. Önümüze gelip diz çöktü. Murathan babasını görmesi ile bana sarılmayı bırakıp babasının boynuna kollarını doladı. Yüksek sesle ağlamaya başladı.

"Baba." dedi sesi titrerken.

"Buradayım Oğlum." dedi Tuğrul abi kokusunu içine çekerken.

Yerden fırlamam ile arabanın ön kısmına doğru gitmeye başladım. Sağ tekerleği oraya yaslanan birini görmem ile adımlarım durdu.

"Poyraz." diye seslendim. Seslendim ama ben bile duyamadım ama o duydu.

"Esinti." dedi.

Hemen yanına gidip önüne çöktüm.

"Ne oldu ?" dedim. Gözlerim vücudunu incelerken.

"Sıyır-dı." dedi. Aldığı derin nefeslerin arasından.

"Nerene geldi? Nerede? Hiçbir şey göremiyorum Poyraz." dedim.

"Sakin ol Esi-nti."

"Nerende yaran?" dedim delirmişçesine.

"Bel-imin sol ta-rafında." dedi.

Üstündeki tişörtü eteklerinden kavradığım gibi çıkardım. Yarasını bulma umudu ile belinin sol tarafına bastırdım. Bastırmam ile inlemesi bir oldu.

"Özür dilerim. Özür dilerim. Canını acıtmak istemedim. "dedim telaşla.

"Sor-un yok." dedi.

Dola gözlerimi bu karanlıkta yüzünü görmek için elimi bastırdığım yerden bakışları çekerek yüzüne baktım. Bu karanlıkta bile yüzünü görebiliyordum. Yüzü parlıyordu sanki. Yeşillerim yüzünün her bir tarafında gezdi. En son ise bana ilk defa tebessüm eden dudaklarında durdu. Bana ilk defa tebessüm etmişti. Tanıştığımızdan beri kahkahayı atmayı bırak gülümsemeyen adam bana tebessüm etmişti. Dudaklarında kalan bakışların Gökhan'ın sesi ile bize doğru gelen Gökhan'a döndü. Acele bir şekilde gelen Gökhan hemen Poyraz'ın yanına oturdu.

NEFHAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt