Snowdrop | Taekook

🍓17- Bizim Bebeğimiz

Merhabaa!

Ben bir hesap açtım da twitter'da eğer takip etmek isterseniz diye dedim. Kendi kendime eğleniyodum ama siz olsanız daha güzel olur💕🥺
Şöyle bırakayımm @mashmelow_
Zaten profilimde de var.

Neyse neyse xmslxöslxödk
İyi okumalarr🍩

...

(İki gün sonra)

Kraliçe'nin sarayın soylu omegalarını çağırdığı çay davetindeydik. Sarayın büyük yemek salonunda uzun masada otururken Ji Su ile sohbet ediyorduk.

Uzun bir masa kurmuşlardı ve içerisinde tanımadığım çokça omega vardı. Ben yalnızca içlerinden Seokjin'i, Ji su'yu ve kraliçeyi tanıyordum.

Geldiğimde kraliçe teşekkür içeren bir konuşma yapmış ardından herkes arasında selamlaşıp sohbete dalmıştı. Öğrendiğim kadarıyla bu davetler sarayda belli aralıklarla yapılıyormuş aslında. Ancak ben mecburiyetten katılmıştım. Bir gram isteğim yoktu şu davete karşı. Neyse ki konuşabileceğim birkaç insan vardı. Karşımda oturan Ji Su ve yanımda oturan Seokjin gibi.

"Öyle deme saçların çok hoş Jeongguk, ben sana çok yakıştırıyorum."

Seokjin'in iltifatıyla birlikte yanaklarım kızarırken gülümsedim. "Teşekkür ederim hyung. Emin ol seninkiler daha güzel."

"Ay tabi canım ben güzelliğimi inkar etmiyorum. Sen de etmemelisin." Kıkırdayarak kafa salladığım da o da benimle birlikte gülmüştü. Aslında onlarla konuşmak için çok vaktim olmamıştı ancak ilerleyen zamanlarda aramızın iyi olacağı sayılı kişilerdendi Seokjin hyung. Gerçekten çok güzel ve iyi birisiydi.

Ben gülümsemeye devam ederken o sırada Ji Su Seokjin hyung'a bir şeyler söylerken benim gözlerim ise Ji Su'nun arkasında konuşan ikiliye takılmıştı.

Etraf zaten kalabalıktı ve omegalarla doluydu. Bu nedenle ayakta gezinen insanlar da vardı ancak benim dikkatimi çeken kişi Taehyung'du. Ve önünde ona kur yaparak konuşmaya çalışan Song Ri.

Tanrım bu kız niye bi salmıyo be.

Sinirlerim iyice kasılırken kendime hakim olmaya çalıştım. Taehyung zaten bana kızgındı bir de onu sinirlendirecek şeyler yapmak istemiyordum.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Evet zaten Song Ri ne konuşabilir ki onunla? Saçmalıyordur yine bir şeyler. Zaten Taehyung umursamaz görünüyordu ona karşı.

Yeniden gözlerimi açtığımda Song Ri başını eğmiş sırıtarak konuşmaya devam ediyordu. Kucağımda duran ellerimi yumruk yapmış kendime hakim olmaya çalışıyordum. Evet, iyiydim ben. Bir şey yok. Yalnızca gülümsüyor.

Yeniden gözlerimi kapattım ve bir dakika boyunca asla açmadım. İçimden kendime gözümü açtığımda ikisinin yan yana olmayacağı hakkında telkinler veriyordum. Ama yeniden gözlerimi araladığımda hala oradalardı. Ve Song Ri onun koluna dokunuyordu.

SONG Rİ BENİM ALFAMA DOKUNUYORDU!

Bu benim için son damla olmuştu. Başımdan akan kaynar suları hissedebiliyordum. Daha fazla dayanamamıştım. Ayağa kalkarak sert adımlarla masayı aştığımda koşmaya ne ara başladığımı bilmiyordum ancak bana uzak olan bu mesafeyi hemen aşmayı başarmıştım.

Aklımdan binbir türlü işkence çeşitleri geçtiği sırada ikisi de beni hissederek yüzlerini çevirmişler ve şaşkın ifadelerle bakmaya başlamışlardı.

Sonunda onlara vardığımda asla yavaşlamadan kendimi Song Ri'nin üzerine atmıştım ancak iki adet kol beni havada yakalayarak belimden tuttuğunda omeganın yalnızca saçlarına tutunabilmiştim.