25.Bölüm

21 6 13
                                    

 ꧁༺GEÇMİŞ ༻꧂

hava soğumuştu kış yaklaşıyordu koşarak okulun bahçesinden çıkmıştı küçük kız eve gitmiyordu dikkatli hızlı bir şekilde Karşıya geçti pastaneye gidiyordu içeri geçti Her zamanki masasına oturdu onu gören pastane sahibi hemen yanına geldi pastane sahibi onu tanıyordu Bazen burada çalışıp ona yardım ediyor bazense buraya oturup keklerinden yiyordu geçmişe götürüyordu onu kekler anılara dalıyordu mutlu günlerdi ,sanki bu kekleri annesi yapmış kardeşi ile beraber yiyordu Ama unuttuğu bir şey vardı kekler fırında kalmıştı geçmiş kekleri yakmıştı Hoş geldin prenses dedi pastaneci Hoş bulduk Yavuz Amca dedi küçük kız kırklarında olan pastaneci ona gülümsedi küçük kız da gülümsedi 12 yaşındaydı küçük kız ama12 yaşındaki herkes gibi değildi yaralıydı Kimisi oyuncakları ile oynarken o geçmişi düşünüyordu kaybettiklerini kül olmuş hayallerini geçmişini hiç kimse bilmiyordu pastaneci elindeki tabakla yanına geldi fırından yeni çıkmış keklerin kokusu bütün pastaneyi sarmıştı sen  keklerini ye Ben birazdan geliyorum Dükkan sana emanet dedi pastaneci Tamam Yavuz amca dedi kız aradan zaman geçirmek için kız ikinci tabağını yiyordu dükkanın kapısı yavaşça açıldı tezgahın önünde siyah kapşonlusuyla kafasını kapatmis çocuk vardı kek yiyen küçük kızı görünce Yeşil Gözleri endişeli bir şekilde bir küçük kıza bir de Bir de tezgaha baktı küçük kız onu fark etmemişti sessizce tezgaha ilerledi Sepetin içindeki ekmeklerden birini aldı küçük kıza baktı etrafa baktı temkinli bir şekilde ekmeği cebine koydu gök gürledi Yağmur başlamıştı titredi küçük çocuk gök gürültüsünü duyan küçük kız daldığı düşlerden kafasını kaldırdı kafasını kaldırmasıyla tezgahın önündeki silüeti görmesi bir oldu küçük kız Ses etmeden oraya doğru yürüdü küçük çocuk Gök gürlemesi ile dalgınlaşmıştı sepetten bir simit aldı tam cebine koyacakken bir el sertçe bileğinden yakaladı korktu küçük çocuk arkasındaydı küçük kız ,küçük çocuk gözlerini kapattı yakaladım seni küçük hırsız dedi küçük kız önündeki küçük çocuğa ,Küçük Kızın Sesi ince çıkmıştı küçük çocuk bu ince sesi hiç beklemiyordu arkasındakini pastane sahibi zannediyordu bu sesi duyunca çok merak etti yavaş ve korkarak gözlerini açtı bileğini tutan ele baktı bileğini tutan el kendi eli gibiydi daha çok şaşırdı zekiydi küçük çocuk ama korkuyordu da boşta olan elini cebine attı yere bir çakıl taşı düştü küçük kızın dikkati dağıldı çocuğun bileğini tutan eli genişledi çocuk bunu fırsat bilerek kızın elinden kurtuldu ve koşmaya başladı küçük kız arkasından koştu çok hızlıydı sınıftaki herkesi geçmişti bu çocuğu niye geçememişti çocuk önde kız arkada koşmaya devam ettiler Küçük kız çok yorulmuş ama inatla Çocuğu takip ediyordu neredeydi bilmiyordu evinden ne kadar uzaklaşmıştı küçük kızın nefesi kesilmişti bir yandan da yağmur yağıyordu Sırılsıklam olmuşlardı küçük çocuk da çok yorulmuştu her yağmur damlası onu ıslattığında titriyordu ama arkasındaki gölgenin farkındaydı Hey Dur dur diye bağırdı  küçük kız çok yorulmuştu dur dedi küçük çocuk devam etti sonra bir anda durdu çıkmaz sokağa girmişti arkasındaki gölgede durdu küçük çocuk etrafa baktı yerdeki odun parçasını gördü eline aldı arkasına döndü arkasına dönmesiyle daha da şaşırdı Sabahtan beri arkasından koşan küçük bir kızdı yağmurdan dolayı sırılsıklamdı koşmaktan terlemiş beyaz yüzü kızarmıştı güzel saçları dağılmıştı küçük kızın mavi gözleri küçük çocuğun Yeşil gözlerini buldu uzak dur dedi küçük çocuk çatlayan bir sesle elindeki odun parçasını  kıza doğru tuttu kız yavaşça çocuğa yaklaştı Buruk bir tebessüm etti canım onla acımaz dedi çocuk kaşlarını çattı yaklaşma dedi şimşek çaktı çocuğun elindeki sopa düştü yere yığıldı titriyordu küçük kız çocuğun yanına koştu iyi misin dedi tedirgince Korkma dedi çocuğun omzunu sıvazladı çocuk o an anladı geçmişin yaralarının merhemi vardı tam karşısındaydı o merhem sevgiydi Yağmur yavaşladı çocuk sakinleşti Omzundaki ele baktı ismin ne dedi Melek dedi küçük kız senin diye sordu Yunus dedi çocuk 

bir çocuk bir çocuğu sevdi Ailesi oldu ama yaralarını saramadı çünkü onun da yarası aynıydı geçmişin yarasıydı

Geçmişin KapılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin