5

365 42 37
                                    

Dazai içeri girince donup kalmıştı. Fyodor'dan böyle bir şey beklemiyordu ama Fyodor'a gerginlik vermemek için ortamı yumuşatmaya çalışacaktı.

"Ee ikramım yok mu?"

Fyodor, Dazai'nin tepkisizliğine şaşırdı. "Ilaç mı ikram edeceğim, ne bekliyorsun böyle bir evden?"

"Sert davrandım sana karşı," saçını karıştırarak devam etti "özür dilerim."

Fyodor hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi"böyle görünce acıdın mı? Öyleyse özrünü kendine saklayabilirsin."

"Geçen haftadan beri özür dilemek için bekliyorum, seni acınası gördüğüm için değil."

"Şimdi napacaksın?"

"Soyun."

Dazai elini Fyodor'un gömleğine attı.Fyodor ise hemen çekti elini ve açtığı düğmeleri kapattı.

"Ne yapıyorsun Dazai!?"

"Yaralarına bakacağım."

"Hayır."

Dazai, karnını açtı ve bıçak izini gösterdi."Ben yapmadım tabiiki ama yara işte, sıra sende."

"Ne sebep oldu buna?"

"Kötü arkadaş çevresi, olmuşa çare yok." diyip dudağını büzdü.

Fyodor sessiz kaldı.Diyecek bir şeyi yokmuş gibi hissediyordu.

"Sıra sende demiştim."

"Göstermek istemiyorum."

"Peki öyleyse zorlamayacağım."

Dazai tek tek odaları gezmeye başladı, en sonunda Fyodor'un odasını buldu ve odaya girdi, Fyodor'un yatağına oturdu.

"Rahatmış yatağın, ama odanı beğenmedim. Senin estetiğini yansıtmıyor.Bir de çok dağınıksın. Hazır tatile girmişken evini temizleyelim."

"Uğraşma bu kadar, bu ev için deymez bile. Taşınır giderim zaten."

"Tek ihtiyacın temizlik be."

"Sen inanıyor musun bunun tek ihtiyacım olduğuna?"

Dazai ayağa kalktı ve Fyodor'a yaklaştı. "Bir de bana ihtiyacın var."

Intikam için olduğunu düşündügü bir tokat attı Dazai'ye. "Hoşlanmıyorsan bu davranışların hoş değil Osamu."

Dazai yediği tokatı beklenmedik bulduğu için tepki veremedi, kısa bir süre sonra kendini düzeltti.

"iyi zamanlamaydı öncelikle, senden hoşlanıp hoşlanmadığımı bilmiyorum. Seni hep nefret ettiğim biri olarak gördüm ama artık nefret ediyor muyum şüphe ediyorum. Hoşlanıyor muyum, emin değilim. Biraz zamanla hallederiz."

Fyodor derin nefes alıp verdi.

"Hiç bir şeyin güzel gideceğine inanmıyorum. Sadece senin güzelliğine inanırım."

Dazai hayatındaki en iyi iltifatı aldığını düşündü. Kelimeler diline takıldı. Bir yandan utanmıştı.

"Çardağa bıraktığın şiir benim için miydi?"

"Evet ama öylesine yazmıştım, bir anlam ifade etmiyor. Sadeydi."

"Sade miydi? Daha önce böyle bir şiir okumamıştım, bana yazılmış olması daha tuhaf hissettirdi."

"Daha güzelini yazardım."

"Fyodor..." Dazai fazla utangaç davranıyordu, demek isteyeceği şeyi nasıl diyeceğini bilemiyordu.

"Efendim."

"Seni öpmek istiyorum."

Fyodor hayatının şokunu yaşıyordu sanki.

Ambivalans|FyozaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin