10

263 28 8
                                    

Tatili Fyodor'un evini düzenlemek ve vakit geçirmeye ayırmışlardı. Okullar açıldığında ise Dazai evine döndü. Mayısın sonlarına yaklaşırken projeler okul yerine başka bir yerde sergilenmeye karar verildiği için ağustosa ertelendi. Fyodor ertelenmesine üzülmüştü çünkü Dazai'yla okul zamanı boyunca araları açılmıştı. En azından proje bahanesiyle onu görmeye gidebilirdi. Zaten okulda yanyana oldukları için Dazai dışarda bir araya gelmenin gerek olmadığını ve göze batacağını söylüyordu ve Fyodor'un her planını reddediyordu.

Martın başı; İlişkilerinin ilk zamanları ve mutlu zamanlarıydı. Mazoşist genç kendine zarar vermeyi bırakmıştı hemen hemen. Bunu sevgilisine borçluydu. Dazai ona çok yardımcı olmuştu. Artık Dazai'yi yanında hissetmiyordu. Üçüncü aylarındalardı ve son bir ayda Dazai sürekli arkadaşlarıyla takılıyordu. Ne oldu da bu kadar arkadaş edindi her gün takılacak kadar, diye düşünüyordu Fyodor.

En az iki ay Dazai sevgili sorumluluklarını yerine getiriyordu kısmen. Ama artık Fyodor'un evine hiç uğramıyordu bile. Zorlarsa Fyodor onun evine gidiyordu. Ve haziran bitmek üzere, okullar kapanacak.

Sevgilim:
Bana gelmen gerekiyor sanırım, 2 aydır gelmiyorsun. Ev, Dazai'sızlık çekiyor.

Sevgilim:
Üzgünüm bugün gelemem. Haftanın ödevleri birikmiş.

Sevgilim:
Arkadaşlarına ayırdığın vakit kadar dersine ve bana ayırmıyorsun.

Sevgilim:
Yok öyle bir şey Fyodor. Tüm vaktim senin.

Sevgilim:
Tüm vaktin mi? Evime uğramaz oldun, senin evine de zorla geliyorum. Dışarı planlarımı reddediyorsun. Evin içinde ne hale düştüm haberin var mı? Hayır yok. Kurtarıcım olduğuna inandım ama değilmissin. Okul olmasa hiç konuşmayacaksın. Deneyelim dedin üç ay oldu. Hâlâ deniyor musun? Yoksa duygularımı mı kandırıyorsun?

Sevgilim:
Ikimiz içinde her şey bir anda gelişmedi mi ?

Sevgilim:
Çok bir süre değil senin için ama 6 ay sana platonik gezdim. 1haftanı kapımda geçirdin. ilk ayımızı da güzel geçiriyorduk. Neyi ağırdan almak istiyorsun?

Sevgilim:
Yanına geleyim, yüzyüze konuşalım.

Sevgilim:
Parktayım.
seen

Fyodor kaçıncıyı tüttürdüğünü bilmiyordu. Tam elindekini de çöpe atarken Dazai geldi. Fyodor'un yanına oturdu.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Bok gibi hissediyorum. Kafamı o kadar bozuyorsun ki sadece şunun dumanı bile sarhoş edecek durumda. Hep yanımda istiyorum seni ama her gün biriylesin. Bana benden başkasıyla olmayacağını söyledin benle de yapamıyorsun. Senin sorunun ne ya da sorun ben miyim? Söyle artık. Ben sana şans vermek istedim olmadı uzatmaya gerek yok de. Yeter ki dürüst ol."

"Hayır Fyodor. Evet sen başkasıyla olmaz. Seni çok seviyorum ama kimseyi de reddedemiyorum."

"O yüzden ben zaten seni her şekilde kabul ederim beni reddetmek daha mantıklı."

"Hayır öyle değil. Zaten bak kapanmak üzere bol bol vakit geçireceğiz. Hatta tam şuandan itibaren sevgilim istediği vakit yanına geleceğim."

Dazai kafasını sevgilisinin göğsüne yaslarken sarıldı. Fyodor da kolunu sevgilisinin boynunun arkasından geçirip kendine çekti ve oturduğu bankta kendini geriye doğru yasladı. Bir süre öyle kaldılar ve evlerine dağıldılar.

Tamam ya hızlı gitmiyorum bence.

Ambivalans|FyozaiOnde histórias criam vida. Descubra agora