Ok iki

2K 117 12
                                    

🌼

Yemekler yenilmiş çayın yanında tatlıları löp löp götürmüştük şimdi ise biz gençler olarak bahçedeki çardakta oturuyorduk. Ben Barın'ın yanında oturuyordum. Barın'ın diğer yanında ise Devrim. Tekli koltuklarda Poyraz ve Karan oturuyordu.

Ortadaki sehpada ise kolalarimiz vardı.

Poyraz'ın ailesi oldukça sıcaktı hatta annesi Bengü teyze o kadar sıcakkanlı bir insandı ki beni ilk gördüğünde "hoş geldin kuzumm" diyerek içten bir şekilde sarılmıştı. Ve gayet alımlı bir kadındı. hele kız kardeşi Asel o kadar tatlı bir çocuktu ki sürekli soru sorup tatlı tatlı guluyordu. Poyraz ile ise oldukça az konuşmuştum. Yani neredeyse hiç.

"Kaç kişi bana katılıyor! Berfin?!" Daldığım düşüncelerden Karan'ın sesi sayesinde çıktığımda alık alık etrafa bakındım. Neler oluyordu?

"Efendim?"

"Diyorum ki menemen sogansiz olur"

Kaşlarımı çattım. Konu ne ara buraya gelmişti sorgulayamadim bile. "Bence soğanlı olur,soğanı fazla sevmesem de sogansiz tadı olmaz menemenin"

Tam da tartışılacak konuyu bulmuşlardı..

Devrim aramızdaki Barın'ın yanından kafasını bana uzatıp yüzündeki sırıtma ile elini çak şeklinde kaldırmıştı. Bende eline çakmış ve ne olduğunu anlamaya çalışmıştım tekrardan.

Bizde bı zeka geriligi mi var. Sürekli ne döndüğünü anlamaya çalışıyoruz..

Poyraz ve Barın gülerken Karan susmuş ve arkasına yaşlanmış ti. "O değilde ben Bengü teyzemin mantisini özledim"

"Sorma en sonki mantı yaptığında amcamlar geldi. Ortalık karışınca başladi ben bı daha mantı yapmam diye,ne alakaysa" Poyraz yakındığında onda olan bakışlarında istemsizce onu süzdüm. "Olan bize oldu" Devrim konuştuğunda güldü hafiften.

Karan telefonunda bir şeylerde uğraşırken "baksanıza" diyerek bize uzattı. Ben pek bişey anlamasamda bir grup kisi şu keko pozu ile bir fotoğraf paylaşmıştı.

"Aminakoydugumun çakma kekosu" Barın ağzının içinden söyledikleri ile ondan ilk defa küfür duymuş olmam ve bu küfürü oldukça içten söylemesi ile gözlerim hafiften büyür gibi olup ona döndüm.

Zaten bitişik olan vücutlarımızdan o da bana döndü ve elini ağzına koyup "pardon güzelim" deyince omuz silktim.

"Arkasına güveniyor it ama bı boka yaradiklari yok." Poyraz'ın söylediği ile bakışlar ona çevrildi. Anlik gozgoze geldiğimizde gereksizce hemen gözlerimi kaçırıp Karan'a döndüm

"Harbiden hiçbirisinin bir boka yaradığı yok. Kekoyuz diye dolanıp milletin sevgilisine sarkiyorlar,bu arada şu siyah ceketli ile geçen tartışmışsınız galiba?" Poyraz'a ithafen sorduğunda kaslarım catilmisti.

Bu seferde göz göze geldiğimizde "aynen kızın birine laf attılar okulda" ve gözlerini benden çekti.

Bokunu yiyeyim Poyraz...

Dördüzler |TAMAMLANDI|Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum