Ne Labman'i Ya!! -BÖLÜM 7-

76 12 90
                                    

Oy ve yorum atmayı unutmayalım lütfeen
_______________________________________

Etraftan sesler duyuyordum. Kısık ama yakından geliyordu. Yankı şiddetine bakılırsa büyük bir odadaydım.

Harbi neredeydim ben?

Sesler bana yaklaşmaya başladı. Adım sesi olmalı. Birden fazla kişinin adımına benziyor. Kaç kişi var bu odada?

Yakınımdan hışırtı sesleri geldi. Birisine birşey verildi.

Ardından, aniden üzerime atılan soğuk suyla hızla gözlerimi açtım.

Tamam, Ateş gücüm bunu beğenmedi...

Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum. Karanlığa alıştıklarından ışığa bakmakta zorluk çekiyordum.

Üzerime baktım. Dingillere bak harbi buzlu su atmışlar!

"Hoşgeldin! Küçük fare."

Önümden gelen ses ile hareketlerim dondu. Bu ses... Onun sesiydi...
Baş Labmanin sesiydi...

Başımı yavaşça kaldırdım ve yüzüne baktım. Yine aynı tiksinlikle bakıyordu.

"Ne sandınız? Sizi yakalayamayacağımızı mı? Sizin gibi nankörlerin her zaman denedikleri ama assla başaramadıkları özgürlüğü siz mi başaracaktınız?!" dedi gittikçe yükselen sesiyle.

"Hayatımda bu kadar nankörü bir arada hiç görmemiştim! Biz size özel güçler veriyoruz! Sizi diğerlerinden farklı yapıyoruz! Ve karşılığında aldığımız bu mu?" artan sesi, önümde salladığı işaret parmağı ve sinirden dolayı ağzından saçılan tükürükleri ile korkutucu duruyordu.

Yan tarafına alayla bir bakış attı. Ardından tekrar bana baktı. Yüzünde küçümseyici bir bakış vardı. Birkaç adım geriye gitti ve konuşmaya devam etti.

"Size hiç üzülmüyorum biliyor musun. Hiç. Çünkü siz bunu hakkettiniz. Bu hale gelmeyi siz istediniz!"

Yan tarafa yürümeye başladı. Masanın üzerinde, orta büyüklükte bir kutu vardı. Masayı yanına çekti. Masanın bacaklarının yere sürttüğünden dolayı çıkan tiz ses kulaklarımı acıtmıştı.

"İşte! Nankörlüğünüzün sonucunu görmek ister misin? " dedi. Cevap vermedim uyandığımdan beri hiçbir şeye tepki vermiyordum.

Bir anda kutuyu havaya kaldırması ile içindeki masaya düştü. Korku dolu bir nida çıktı dudaklarımdan. Verdiğim ilk tepki korkudan olmuştu...

B-bu... B-bu...

Ercivent'in kafasıydı...

Tüm yüzü kanlar içerisinde kalmış, gözleri açıktı. Mavi gözleri bile kanlanmıştı.

Saçlarından tutup havaya kaldırdı. Kesilen boğazından hâlâ kanlar damlıyordu.

Bedenimi olabilecekmiş gibi küçültmeye çalıştım. İç güdü gibiydi.

"Gördün mü? İşte nankörlüğünüzün sonucu bu!"

Korkudan konuşamıyordum bile. Ercivent'in başına bunlar geldiyse, Merih'e neler oldu?

"Neyse en azından artık sadece biriyle uğraşacağız. Diğeri sıkıntı çıkaramayacak kadar cansız." dedi sonlara doğru kıkırdarken.

Ne demek istedi ki o? Merih'in başına bir şey mi geldi?!

Sorgulayan bakışlarımı görmüş olacak ki alayla konuşmaya devam etti.

" Ah pardon sen olanları bilmiyorsun tabii." dedi heyecanla.

KAÇAK DENEKLERWhere stories live. Discover now