KAÇAK DENEKLER

Sürpriz Komşu Yemeği- Bölüm 16-

MERHABAAAAAAA!

SELAM CIMIIN NASILSINIIIZ?

Biliyorum biraz uzun bir araydı ama gerçekten çok fazla yoğunum bu bölümü bile çok zor anlarda yazdım:(

İyi okumalar vote ve yorunlarınızı bekliyoruuuum:))

"Petersan'ı öldüren yarı ayinli burada!" diye bir ses yükseldi. Endişeli bakışlarım Merih'e döndü.

"Merih..." dedim titrek bir nefes alarak "Ne yapacağız?"

"Gerekenleri." demiş bana hızlı bir bakış atıp tekrardan kalabalığa döndü.

"Ben kimseyi öldürmedim!" dedi. Önümüzdeki kalabalık hafifçe yana açıldı ve mavi gözlü bir adam birkaç adım karşımızda durdu. Gece kadar siyah saçları gözleriyle bir tezatlık içindeydi. O kadar iri bir bedeni vardı ki kurt olduğunu bilmesem yine kurt adam olduğunu söylerdim. Önce bizi uzunca süzmüş ardından birkaç adım daha yaklaşarak tam karşımızda durmuştu. Onu daha iyi görebilmek için boynumu gerdim 22-24 yaşlarında gibi gözüküyordu ama gözleri ruhunun yaşlandığını hissettiriyordu.

"Senin tek sözüne güveneceğimizi de nereden çıkardın?" dedi alayla. Gözlerini Merih'ten ayırmıyordu.

"Neden hiç tanımadığım birisini öldüreyim?" diye cevap verdi Merih.

"Çünkü öldürmek senin doğanda var. Belki de dolunayda kendini kontrol edemedin ve onu öldürdün. Gerçi senin gibi bir yarı ayinlinin bir meclis üyesinin olduğu yerde ne işi olabilir ki?"

" Bence onu sorgulamadan önce bir yarı ayinlinin nasıl oluyor da sizin bu kadar saygı gösterdiğiniz bir meclis üyesini tek başına öldürebiliyor onu düşünün." Merih'in sözleri adamı sinirlendirmişti.

"Yani onu tek başına öldürmedin?" diyerek bize yaklaşmış ve Merih'in yakalarından tutmuştu. Adamın bu hareketiyle tam adama saldırmak için hareketlenecekken Merih durmam için elini kaldırdı.

"Söyle! Söyle kiminle birlik oldun! Birisi mi tuttu seni! Hangi Alfa! Söyle!" diyerek Merih'i sarmıştı.

"Öncelikle! Kimseyle birlik olmadım çünkü ben öldürmedim. Dediğiniz kişiyi tanımıyorum bile ama düşünebiliyorum! Sizlerin saygı duyduğu birisi çok güçlü olmalı ama bir yarı ayinliyi öldüremeyecek kadar güçsüz öyle mi? Size de saçma gelmiyor mu? Öğrendiğime göre yarı ayinliler normal kurt formlarından güçsüz oluyormuş. O kadar güçsüz olan birisi sizin dediğinize göre meclis üyesi olan birisini öldüremez. Demek ki birden fazla kişilerdi. Hatta, belki de içinizdekiler bile onlara yardım etmiş olabilir. O yüzden hiçbir kanıtınız olmadığı halde bana katilmişim gibi davranmayı kesin ve içinizdeki hainleri bulun!" Merih'in söyledikleriyle yakasını tutan adam daha çok sinirlenmişti.

Dişlerini sıkıyor, sinirle derin nefesler alıp veriyordu. Merih'in yakalarını daha sert tuttu. Merih'in haklı olduğunu biliyordu. Hepsi biliyordu ama kabullenmek istemiyorlardı.

"Şimdi eğer üç saniye içinde yakalarımı bırakmazsan ben bıraktırmak zorunda kalırım ve eğer bizi rahat bırakmazsanız biz sizi rahatsız etmeye başlarız!" Of havaya bak be! Helal koçum!

"Sen kendini ne sanıy-"

"Üç saniye bitti!" demiş ve ellerini adamın bileklerine sarmıştı. Buz kristalleriyle çevrelenen göz haleleri, gülümsemesini daha tehlikeli hale getiriyordu. Adam Merih'in gözlerine afallayarak bakarken bakışları aniden bileklerine düştü. Ellerini çekmeye çalışıyordu ama Merih izin vermiyordu. Merih'in gülümsemesi büyürken adam ellerini çekmeye çalışıyor, bağırıyordu. Adamın bağırışları iyice arttığında Merih adamın ellerini itti ve adamı yere düşürdü. Adam ellerini kullanamıyordu. Büyük ihtimalle donmuşlardı. Adam zorla yerden kalktı ve bize öfkeyle baktı. Ardından diğer kurtlara dönerek "Yakalayın şunları!" diye bağırdı.