65

13K 427 155
                                    

🦋

Amir son kez içime sert şekilde girdiğin de, kendimi onun kollarına bıraktım. Yorulmuştum.
Amir beni yavaş bir şekilde yan tarafa yatırdı.
Ayağa kalkacağı sırada, ona sarıldım. Şu an gitsin istemiyordum.

"Benim kızım, kadın mı oldu şimdi?" Kaygı dolu sesi ile, saçımı okşadı.
"Ne yani? Senin küçük kızın değilmiyim artık?" Dediğim de, saçlarımdan öptü.

"Sen hep benim aşık olduğum küçük kız kalacaksın." Gözlerimi kapattım. Uyumak istiyordum.
"Çarşafı değişelim sonra uyu" dediğin de, zar zor gözlerimi açtım.
Kanlı çarşafı gördüğüm de, Amire baktım. Amir yeni çarşafı serdiğin de, yatağa geçtik. Vücudum farklı bir acı ile bürünmüştü.

🦋

Sabah başımın ve bedenimin ağrısı ile gözlerimi açtım. Dün gece aklıma geldiğin de, hemen yorganı üstüme çekerek etrafa baktım. Ne yapmıştım ben?! Amir terasta durmuş sigara içiyordu. İçimi istemsiz sıkıntı bürümüştü.

Yatakta küçülerek oturdum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yatakta küçülerek oturdum. Amir bana bakarak, yanıma geldi.
"Günaydın karıcım" dedi.
"Ne yaptık biz?" Dedim çekingen tavırla, dün geceden kesitler aklıma geldiğin de utanmıştım.

"Gerçekten bir birimizin olduk"

Dedi yanıma oturarak, saçımı okşadığın da.
"Ne oldu? Pişmanmısın?" Dedi kaşlarını çatarak. Pişmanmıydım?
"Bilmiyorum" kısık sesle konuştuğum da, Amir gözlerini kapattı.

"Beni ömrümün sonuna kadar kendimi affedemeyeceğim bir yükle bırakma"

Amir dışarı çıktığın da, geceliğin üstlüğünü giyerek arkasından koştum.
"Amir, pişman değilim" dediğim de durdu. Bana döndüğün de, koşarak ona sarıldım. Tabi ki pişman değildim, tamam bir az sarhoştum ama, ben de onu istemiştim.

"Sarhoştum sadece"

"İyi ki, sarhoştun. Yoksa boynum da ki, morluklar nasıl oluşacaktı?" Dedi hafif gülerek. Başımı kaldırarak boynuna baktım. Allahım ne yaptım boynuna?
Utanarak başını aşağı saldım.

"Ama sen de yaptın?" Dedim kısık sesle. Hafif güldü.
"Canın acıyor mu?" Başımı hayır anlamın da salladım.
"Bir az" dediğim de bedenlerimizi ayırdı.
"Neren?" Nerem olacaktı?!

"Ben duşa gireyim, yemek yiyelim tamam mı?"
"Tamam" dediğin de, duşa girdim. Kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Dün gece aklıma geldiğin de, karnımda istemsiz kelebek hissi yarandı.

Aynadan kendime baktığım da, şaşkına dönmüştüm. Her yerim morluklarla doluydu.
Kollarım bile! Boynumdan bahs etmiyorum bile.

Üzerimi giyerek dışarı çıktım. Saçlarımı yarım yamalak kurutarak, salona geçtim.
Sofraya oturmamıştan önce kuşlarımı yedirdim. Çok güzellerdi, aynısını bularak alması tam farklı konuydu. Sofraya oturdum.

"Açelya"

Dediğin de başımı kaldırarak ona baktım. Ne demek istedi?
"Kızımızın ismi Açelya olsun" elim de, ki çatalı yere koydum. Kızımız? Bu konu nerden çıktı?
"Kızımız?" Dedim şaşkın ses tonu ile.

"Bir kızımız olsun, sana benzesin,gülünce kahve rengi gözleri kısılan, utanınca yanakları kızaran.
İnatçı, tatlı, mükemmel bir kadın." Dediğin de, yüzümde gülümseme oluştu.

"Bence bir oğlumuz olsun, sana benzesin, güçlü, yakışıklı, hep sinirli,sinirlenince bir şeyleri kırmadan duramayan, ve hep çatık kaşlı?" Dediğim de, Amir kahkaha attı.

"Böyle olduğumu bilmiyordum."

Evet böyleydi, eskiden nefret ettiğim huylarını bile seviyordum şimdi.
"İsmi de Cesur olsun?" Başını salladı.
Bu konu nerden çıkmıştı bilmiyorum ama, çok güzel konuydu.
Amir ayağa kalkarak yanıma oturdu, yanağımı hafif okşadı ve konuştu.

"Biliyorum kafan karışık ama,bütün dünya sana sırtını dönüp girtse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel,daha farklı birisi olmana gerek yok. Sen orda öylece,olduğun gibi güzelsin.
Hayat seni incitecek gibi olacak bazen,kimsesiz hissedeceksin.
Korkma ben varım."

Dediğin de, gözlerim doldu. Ona çok aşıktım. Sarıldığım da, saçlarımda öptü.
"Hiç gitme tamam mı? Sana bir şey olmasın" dediğim de daha sıkı sarıldı.

🦋

"Hazırmısın?" Aşağı indim. Eve gidiyorduk.
"Hazırım, beni kendi evime bırak. Eşyaları sonra alacağım" dediğim de, camları kapattım. Arkamı döndüğüm de Amir kaşlarını çatarak bana baktığını gördüm. Ne oldu?

"Ne evi Nihan?"

"Evim işte?"

"Bana geliceksin"

"Hayır, kendi evime gideceğim. Amir hayatını değiş sonra gel." Diyerek yanından gideceğim sırada kolumdan tuttu. Önce koluma sonra da, ona baktım.
"Dün ne yaşadık haberin var mı?! Sen benim karım oldun!"

Kolumu ondan zar zor kurtardım.
"Farkındayım! Sen ne dediğimin farkındamısın?" Amir sinirle ellerini yüzüne götürdü. Burun kemerini hafif sıktığın da gözleri kapalıydı.
"Başa mı döndük!"

"Başa dönmeyelim, bırak bu hayatı, yeni hayat kuralım?"

"Kafan almıyor mu! Ha! Olmayacak bir şeyi tutturdun gidiyorsun. Şu siktiğimin hayatından çıkamam. Çıksam bizi orda gebertirler. Çünkü ben bu işin içinde iki gündür yoktum. Tüm hayatım bu!"

Bağıra bağıra konuştuğun da, yüzüme ekşittim.
"Ölelim yani? Beni geçtim! Sana bu kadar bağlanmışken bir saçma iş için, tek kurşunla kaybedemem seni aptal! Anlamıyormusun? Korkuyorum." Dedim.

"Sana bu kadar yakınken bırakamam. Hele..dün geceden sonra! Asla." Alayla güldüm.
"Her şey yatakmıydı yani?! Birlikte olduk bitti! Beni kazandın mı?"

"Sen zaten benimdin, sok bunu o kafana"

"Sen zorbasın biliyorsun değil mi? Damarına basınca hemen zehirini döküyorsun!"

Elini duvara vurduğun da, hafif arkaya çekildim.
"Bana bencil diyordun ya! Asıl bencil sensin! O kadar bencilsin ki, seni bırakmamı kendine yedirenedin. Bana geldin! Seni bırakmaya çalıştığın an, beni kabul ettin! Kendini bana verdin, ulan şimdi ben nasıl vazgeçeyim ha!?"

"Vazgeç demiyorum zaten, iğrenç hayatınla gelme diyorum!"

Kavgamızın sonu yoktu! Allah kahretsin. Bu adamla böyle yaşayamazdım, ya ben, yada hayatı, yoksa boşanacktım.


Aşklar bu gün bölüm atamadım üzgünüm 🦋

Aşk-ı ızdırapWhere stories live. Discover now