73

9.7K 389 69
                                    

🦋

Gözlerimi hafif devirdim. Bilmiyorsan niye ısrarla soruyorsun acaba?
Başımı salladım.
"Birine deseydin?" Dedi.
"Kime deseyedim?!" Korumalara mı diyecektim al diye. Tabi, bu ayıp bir şey değildi ama, insan utanıyordu elbet.

"Kadın çalışan var." Dedi net sesle. Gözlerimi yeniden devirdim. Çünkü sözlerinin yanında devirmeden duramıyordum.
"Gözlerini devirme bana"
"Gözlerini devirme, onu yapma, bunu yapma. Dışarı çıkma." Dedim dilimin ucunda.

"İzinsiz çıkma dedim değil mi? Çıkma mı dedim ben?!"

"Aynı şey?" Dedim omuzlarımı hafif kaldırarak.
"Mızmızlanma, buraya gel." Dediğin de, öylece durdum. Hayır yani, o kadar konuşma yaptık. Bi de, hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaktı?!

"Nihan"

Dedi uyarır sesle. Ellerimi önümde birleştirdim. Amir kolumdan çekerek kucağına düşmemi sağladı. Şaşkın gözlerle ona baktım.
"Ne yapıyorsun?!"
Dedim stemli sesimle. Amirin dudakları hafif kıvrıldı.

"Bu günkü, özlememi gideriyorum" dedi net sesle.
"Neyin var sesin? Kim bastı yine damarına?" Sorgular sesim kulaklarıma tırmandı.
"Bir şeyim yok, sinirlendim bu gün. Bi de, sen!" Dedi hafif yükselerek.

Kucağın da, hafif dikeldim.
"Her sinirlendiğin de, bana mı kızacaksın yani?"

"Kocalar kızar da, bağırır da" dedi alayla. Bunu ciddi söylemediğini biliyordum.
"Allah Allah, ben de kocamın damarına basarım o zaman?" Burnundan güldüğün de, beni kocağına alarak ayağa kalktı. Ellerimi boynuna doladım.

"Çok yorgunum, uyuyalım."

"Uyumak istemiyorum" dedim kapıdan içeri girdiğimiz de, Amir beni yatağa yatırdığın da, iki ilini yanıma koydu, ve beni kendine haps etti.
"Başka şeyler de yapa biliriz" dediğin de, ellerimi göğüslerine koydum. Ve hafif ittirdim. Boşluğuna gelecek ki, uzaklaştı.

"İstemiyorum"

Dedim.
"Yalvartacakmısın?"
Giyinme odadına girdim, ve kapı ardından konuştum.
"İster yalvar, ister yalvarma. Canım acıyor, istemiyorum " dedim geceliği giyerek, yatağa geçtiğim de.

"Niye acıyor senin bu canın?" Ardımdan odaya girerek, bu sefer o kapı ardından konuştu.
Amir çıktığın da,üstü çıplaktı. Bardaktaki suyu yudumladım. Amir yatağa yattığın da,

"Sence?" Dedim. Yatağa yatar yatmaz, Amirin altında kendimi bulmam bir oldu. Hafif arkaya gittim.
"Çok mu sert yapıyorum?" Gerçekten istemiyorum. Ya bu Amir gerçekten doynuyordu.
"Başka konun yok mu, senin? Utandığımın farkındamısın?"

"Yap diye yalvarırken öyle demiyordun ama" dedi kısık sesle. Şaşklnca gözlerim açıldı.
Yastığı alarak, ona attığım da kollarından çıktım.
"Çok kötüsün!" Dedim. Arkamdan yediğim yastıkla, kendi yastığımı alarak tüm gücümle Amire attım.

Ama o sadece gülüyordu.
Ayağa kalktım, çünkü bu adamdan kurtuluş yoktu.
Amir de ayağa kalktığın da, kolumdan nazik şekilde tuttu. Sırtımı duvara vurduğun da, boynuma yaklaştı. Dudaklarını sürterek, konuştu.

"Seni çok özledim, beni sensiz bırakma"

Dediğin de, gözlerimi kapattım.
"Amir.." dedim bırakmasını ister ses tonu ile. Elini belime attığın da, beni kendine sıktı.
"İleri gitmeyeceğim" dedi. Konuşmama kalmadan, boynuma değen dille, inledim. Ellerimi çıplak sırtına attım.

Amirin dili boynumda, dans ederken

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Amirin dili boynumda, dans ederken. Dudaklarıma çıktı, dolgun dudaklarının sıcaklığı dudaklarımla buluştu. Sertçe emdiğin de, karşılık verdim. Amir alt dudağımı dişlerinin arasında ezdi. Acıyla inlediğim de, bıraktı. Ve, dudaklarım soğuduğun da, geri çekildiğini anladım.

Ama Amir durmuyordu, omuzlarımı yavaş yavaş öptü. Elini belimde öyle şekil gezdiriyordu ki, istemsiz huylanlyordum.
Emindim daha fazlasını istiyordu, ama gerçekten canım fazla acıyordu. Bir az zaman geçsin istiyordum.

"Amir..lütfen"

Durmasını istiyordum, Amir boynumu koklayarak geri çekildi. Ama istemeyerek.
"Seni istemediğimi sanma, sadece canım acıyor o kadar" gerçek buydu. Onu tabi ki, istiyordum.

Alnımı öptü.
Yarağa geçtiğimiz de, Belime dolanan ellerle, kafamı Amirin göğüsüne gömdüm. Çok güzel kokuyordu, fazla çekici. Amir elini karnıma koyduğun da, aniden gözlerimi açtım. Yavaş yavaş karnımı okşadığın da, sanki bebeği hissediyor gibiydi.

Karnımda yaranan, karıncalanmayla gözlerimi kapattım. Belki de, Amire yarın söylemeliydim.

🦋

Sabah kalktığım da, Amir yoktu. Of ya çabuk kalkıp söylecektim uyuya kalmıştım. Ayağa kalkarak elimi yüzümü yıkadım.

Telefonu alarak Amiri aradım.
Aramamla açtı.
"Söyle güzelim" dediğin de, gülümsedim.
"Amir ben..bir şey söyleyecektim. Telefonluk değil, yani, sen ne zaman geleceksin?" Dedim baya saçmalayarak.

Amir bir az durduğun da,
"Akşama, ama bir şey olduysa hemen geliyorum."

"Hayır, endişelenecek bir şey değil. Gelince konuşuruz"

"Tamam" içimi heyecan kaplandığın da, telefonu kapattım.

***

Hava artık kararıyordu. Masa hazırlayarak, Amiri bekledim. Telefonum çalıdığın da, ayağa kalktım. Ve telefonu açtım.

"Alo?"

"Kızım benim! Çok kötü şey oldu,
E-ela! Ela kaçırıldı. Ben ne yapacağımı bilmiyorum."

"Nasıl!? Anne kim kaçırdı?!" Göz yaşlarım aktığın da, telefon kapandı. Dizleri yere atarak, ağlamaya başladım.

🙂

Aşk-ı ızdırapWhere stories live. Discover now