Bölüm 11 • Kulübe

1.2K 101 45
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar yine yeni yeniden güzel bir bölümle geldim. Bu aralar çok güzel ilhamlar geliyor yazarken keyif aldık umarız sizlerde beğenirsiniz güzel yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yanlışlarımız olabilir affola. Bol bol oy ve yorum atmayı unutmayın şimdiden keyifli okumalar:))

°°°

Dilan karışısında birden yere çöken Baran'a bakıyordu. Bir süre öylece kaldı. Kerem'e baktı ama onun elindeki silahı yere düşürüp şok olduğunu gördü. Dilan, dönüp Kerem'i yakasından tutup sarstı.

-"Naptın sen Kerem? Neden vurdun onu.." Genç kızın sesi titrek ve endişeliydi. Kerem'i ittirdi ve Baran'a doğru koştu.

-"İsteyerek olmadı Dilan ben sadece seni korumak istiyordum."

Dilan, Baran'ın önünde çöktü, yerde duran başını tutup kaldırdı ve dizlerinin üzerine koydu.

-"İyi olacaksın, ben buradayım tamam mı? Yardım et bana yoksa ölecek." Kerem, önce Dilan'a ardından Baran'a baktı. Sonra arkasına bakmadan koşup gitti.

-"Kerem dur nereye gidiyorsun, Kerem!" Kerem yaptığı şeyin farkındaydı korkup kaçmıştı. Dilan, Kerem'in arkasından öylece bakakalmıştı. Baran'ın yarasına baktı. Çok kötü kanaması vardı.

-"İyi olacaksın.. İzin vermem sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim." Dilan etrafa bakınca ancak ortada kimseyi göremeyince Baran'ı zorda olsa kaldırmaya çalıştı. Yalpalana yalpalan onu içeri taşıdı. Dilan, Baran'ı dün gece dinlenmek için yattığı yere yatırdı. Baran'ın kanayan yarasına bastırmak için etrafa bakındı ama hiçbir şey bulamadı. Daha sonra kenarda duran temiz havluyu aldı ve kanayan yarasına bastırdı. Baran acıyla inleyince başını kaldırıp hafiften kendine geldi. Dilan omuzlarından bastırdı ama Baran'ın acısı gözlerinden okunuyordu. Gözleri kızın gözleriyle kesiştiğinde öfkeyle parladı.

-"Buradayım, yanındayım." Baran öfkeli bir şekilde kıza son kez bakıp yine bayıldı. Dilan koşturup gözüne çarpan dolaplardan bulabildiği malzemeleri çıkardı. Baran'ın önce yarasını temizledi. Birkaç saat geçmişti ve Baran yavaş yavaş kendine gelmeye başlıyordu. Dilan kurşunu burada böyle çıkaramazdı. Elinde ne ekipman ne de ilk yardım malzemeleri vardı. Baran uyanıp kendine gelince Dilan'ı gördü yine ilk karşısında. Dilan kenarda bulduğu demiri alıp ocakta ısıttı.

-"Yaranı temizledim ama kurşunu çıkaramadım onu çıkarmamız lazım ama ben..." Baran'ın gözleri kızın elindeki demirle kesişti.

-"Senin soktuğun demir benim canımı acıtmaz bir insan anca bir kere darbe yer." Dilan yutkundu. Baran'ın imasını anlamıştı. Dilan istemese de ona zarar vermişti hemde iki defa. Baran'ın açıkta duran ve kanayan yarasına demiri soktu. Baran inleyince Dilan'ın gözlerinden yaş aktı. Dilan Baran'ın göğsündeki kurşunu çıkarmıştı. Baran'ın bir kere daha canını yakmıştı. Baran Dilan'ın yüzüne öfke dolu bakıyordu. Dilan gözlerine bir kere daha merhamet dilenircesine baktı ama o merhameti göremedi. Dilan malzemeleri götürmek için arkasını dönmüştü ki Baran'ın sorusuyla yerinde durakladı.

-"Sen neden kaçmadın?" Arkası dönük yanıtladı.

-"Çünkü kaçmamı gerektirecek hiçbir şey yapmadım ben."

-"Aşığını bulursam öldüreceğim ama.." Dilan dönüp Baran'a baktı. Onun yüzünde şaşkınlık Baran'ın ise öfke vardı.

YAZGI | DESTİNY  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin