26. BÖLÜM

15.4K 773 434
                                    

Selammmmm selammmmm nasılsınız?

Bölüm kısa ama bu hafta bir bölüm daha atacağım 🤍

Lütfen yıldıza basar mısınız? Okunma çok ama oy az. Ve bu benim çok gözüme batıyor. Sınır koymamın tek anlamı oy vermeniz çünkü okunma sayısına göre oy çok az. Lütfen herkes ilk önce yıldıza basabilir mi?

Teşekkürler. Keyifli Okumalar! 🤍

SINIR: 550 VOTE 1.2 YORUM

2 YORUM

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

26. BÖLÜM, “İhanetin Farklı Bedeni.”

İnsan kaç kez ölürdü? Kaç kez yok olurdu?

Evden nasıl çıktım hatırlamıyordum, Rojhat ev adresini mesaj attığında taksiye binmiştim. "Lütfen. Lütfen ölme... Yalvarırım bunu yapma. Bunu yapmış olma." diye fısıldadım kendi kendime kendimi avutarak.

"Hızlı sürer misiniz çok önemli!" diye seslendim şoföre.

"Sürmeye çalışıyorum." diye yanıtladı beni adam.

Telefonumun ışığı yanıp sönüyordu arayan kişiye baktım. Hızla cevapladım kulağıma yasladım telefonu.

"Gittin mi?" diye sordum titrek bir sesle.

"Gittim." Sesli bir şekilde yutkundu. "Evin gelmen gerek. Bırakmıyor amına koyayım, bırakmıyor siktiğimin silahını. Gel hemen sen ikna edersin, ben polisi falan çağırdım." dediğinde çenem titredi.

"Geliyorum. Siz onu oyalamaya çalışın."

"Tamam."
_

Baran'ın kaldığı tek katlı evin kapısına ulaştığımda kapı aralıktı. Hızla içeri girdiğimde bütün odalar karanlıktı. Telefonumun fenerini yaktım bütün odaları dolaşmıştım neredeyse ama yoktu. Sesli bir şekilde nefes alıp verdim.

"Baran!" diye seslendim bakmadığım tek odaya girdiğim an sırtım sertçe duvara çarpmıştı. Telefon elimden sertçe düştüğünde ışıklar aniden yandığında önümdeki adama baktım. Baran'la göz göze geldiğimde rahatça nefes verdim. Kendine zarar vermemişti. Baran kendine zarar vermemişti, sırıtıyordu.

Onu sertçe istekledim, "Sen geri zekâlı mısın?" diye sordum öfkeyle.

"Şakaydı...ufak bir şaka. Ciddiye alacağını düşünmedim. Gerçekten." diye savundu kendini hızla. Ufak bir şaka? Ben korkudan doğuracaktım geri zekâlı!

"Şaka mı? ŞAKA! BEN NASIL KORKTUM FARKINDA MISIN?" diye avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Birlikte uyumak istiyorum." diye fısıldadı kendi kendine. "Git yastığa sarıl sen salak mısın Baran? Bunun... Ölümün şakası mı olur?!"

"Seni özledim ama..." Ona çarpıp koltuğa oturduğumda viski şişesinin masada olduğunu fark ettim yanında viski bardağı vardı, bardakta hâlâ viski vardı.

YÜREĞİM DAVACI | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now