YİRMİ İKİ

4.5K 180 4
                                    

XXII. Bölüm
"Kaçırılma"




Köşkün arka bahçesine bakan camın önünde oturmuş sıcak çikolatamı yudumlarken aklımda gelecekle ilgili neler olacağının sorgusu vardı. Bir elim istemsizce hala kesin olarak emin olmamama rağmen bebeğimdeyken arkadaşımdan gelecek haberi bekliyordum. Beklemek benim işim olduğu halde kan testinin sonuçlarını beklemek işlence gibiydi. Bir an önce anne olup olmadığımı öğrenmek istiyordum.

Kesin değildi belki ama içimde bir can yetiştiğini hissediyordum. Sanki gerçekten bir bebeğim vardı ve bize beklenmeyen bir sürpriz yapacaktı. Aniden gelecekti.

"Eğer şu an benimleysen güzelliklerle gel bebeğim. Şans hep seninle olsun."

Kendi kendime söylediğim cümleler yüzümde büyük tebessümler meydana getirdi. İçimde yenilik duygusu doğmuştu. Güneş gibi her yeri aydınlatıyor ve zihnim ilk kez kaygıdan uzak tertemiz huzurla doluydu.

Dün akşam babamın beni götürmesine karşı çıkmak isteyen adamı bir şekilde ikna ederek evime gelmiştim. Aslında evim o adamın kollarıydı ama işleri daha zora sokmamak için köşke dönmem iyi olmuştu. Babam beni götüreceğini ve uygun zamanda yemek yiyip düğün işini konuşmayı teklif ettiğinde Pars da biraz yumuşamıştı. Yarın akşam yemeğe onlara gidecektik. Bu kez Osman baba bizi evine davet etmişti.

Annemle aram iyiydi. O babamın aksine artık fikirlerime saygı duyuyor ve arkamda duruyordu. Babam da yumuşar gibi olmuştu. Galiba başka çaresiz kalmadığındandı.

"Ahu," diyen annem kapıyı aralayıp içer girdi. Üzerinde ilk defa bu kadar salaş kıyafetler görüyordum. Bakışlarımı pijamaya benzer takımından alamadım.

"İyi misin?" Diye sordum endişeyle. Bardağımı bırakıp ateşi olup olmadığını kontrol etmeye çalıştım.

"İyiyim," dedi. "Noldu?"

"Üzerindekilerle uyumazsın bile sen. Anne cidden korkmalı mıyım?"

Kahkaha atarak beni kolları arasına aldığında pahalı parfümünün aksine kendine has huzurlu kokusunu aldım. Bu çok güzeldi. Anne kokusu buydu işte.

"Artık öğreniyorum," diyerek gülümsedi. "İnsan olmanın ne demek olduğunu içimden gelerek öğreniyorum. Geç kalmışlık hissi, yetersizlik hissiyle birleşiyor."

Telefonum çaldığı için cevap veremeden ondan ayrıldım. Arayan arkadaşımdı. Heyecanlandığım için hemencecik uzanıp aramayı cevapladım. Annemin burada olduğunu bir an için unutmuştum.

"Efendim Kamuran?"

"Hayatım test sonuçları çıktı," diyerek şakıdı. "Dayı oluyorum ben!"

"Ne?!"

"Ahu noldu?" Annemin tepkime karşı yanıma gelmesiyle telefonu kapatmak zorunda kaldım. Ağlamak geliyordu içimden ama mutluluktan.

Resmen anne oluyordum. Evet, hesapta olmayan ani bir haberdi bu ama kesinlikle pozitif bir şeydi. Asla üzülmemiş ya da korkmamıştım. İçgüdüsel olarak onun varlığını biliyor gibiydim zaten.

"Bir şey olmadı anne," dedim. "Hadi düğün için gelinlik bakalım."

Birlikte salona indiğimizde babam haberleri izliyordu. Bakışları kısa süreliğine bize kaydıktan sonra yeniden ekrana döndüğünde annemle ikili koltuğa oturup bilgisayarı kucağıma çektik ve gelinlik için daha önceden uğradığım en güzel siteye girdik.

DELİ KURT (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin