66 10 0
                                    











"Selam Jeon Jungkook!"

Hayatımda ilk defa gördüğüm bu kadının ismimle seslenmesi ona şüpheyle bakmama neden oluyordu ama o gayet tatlı bir şekilde gülümsüyordu.

Kaşlarım çatılırken ciddiyetimi bozmadan konuşmuştum.

"Sizi tanıyor muyum?"

Kadının gözlerinden geçen saniyelik hüzünün ardından burukça gülümsemişti.

"Doğduğun zaman görmüştün beni ilk hatırlamazsın o yüzden."

Ben 26 yaşındaydım ve bu kadın benim doğumumu gördüğüne göre onunda küçük olması gerekirdi. Ama karşımdaki benim yaşlarımda duran kadın kafamı karıştırıyordu. Makyaj ya da Botoksun bu kadar ilerleyeceğini düşünmemiştim açıkçası.

"Biliyorum kafan çok karışık ve ufak bir kanat problemin var."

Gözlerim irice açılırken kanatlarımı sadece benim bildiğime emimdim. Odamda tek başımaydım bu olduğu zaman ve evde kimse yoktu ki zaten tek yaşıyordum. Camdan mı görmüştü acaba?

"Ne kanadından bahsediyorsunuz acaba?"

Paniğimi gizlemeye çalışarak konuştuğumda göz devirerek konuşmuştu.

"Hadi ama Jungkook. Ben bir şeytanım ve sende bir şeytansın."

"Ne,ne! Bir dakika ne diyorsun sen?!"

Kafa karışıklığı ve sinirle konuştuğumda beni evin içine doğru itmiş ardından kapıyı kapatmıştı.

"Çok vaktimiz yok Jungkook. Şimdilik benimle gelmen lazım. Her şeyi sana açıklayacağım söz veriyorum."

Çok ikna edici konuşuyordu ve sanırım onda şeytan tüyü vardı. Ama zaten şeytan olduğunu iddia etmiyor muydu ki?

O anda hiç beklemediğim bir şey oldu. Elimi tutan bu genç kadın cebinden çıkardığı taşla beraber bilmediğim sözcükler fısıldadı ve biz bir anda tuhaf bir yere ışınlandık. Buna ne denirdi bilmiyordum. Yok olduk?

Kendimi başka bir evde bana gülümseyen insanlar-ama kanatları var- vardı. Gözüm aralarından benim kopyam olana takıldığı esnada gözlerim kararmış yer çekimin de etkisiyle geriye doğru devrilmiştim. Hiç tanımadığım insanların adımı seslenmesi son duyduğum şeydi.

******


Yerimden doğrulmaya çalışınca omzuma konan eller yüzünden geri uzanmıştım. Kafam allak bullaktı. Gözlerimi aralayabildiğimde başımda toplanmış tanımadığım birileri vardı. Şu an sadece aralarından beni buraya getiren kadını tanıyordum.

"Yavaş ol evlat."

Bakışlarımı tam başımda duran adama çevirdiğimde aşırı genç görünmesine artık ne diyeceğimi bilemiyordum. Ve bir şey daha beni andırıyordu. Ya da bayılınca reset atmıştım.

Gözleri dolu dolu bakan sarışın kadın ne yaşıyordu onu da anlamamıştım. Şakağımı ovalayarak yerimden yavaşça doğrulduğumda arkadan bana bakan kopyama bakmıştım.

Siktir aşırı benziyorduk!

Olanları yeni yeni idrak etmeye başlarken bakışlarımı beni buraya getiren kadına çevirdim.

"Ne oluyor burda tanrı aşkına! Biri bana açıklayabilir mi? Benim hangi ara bir kopyam vardı ve nerdeyiz?"

"Öncelikle ben Yuqi Jungkook. Ve bu senin ikizin Jeongguk. Ve cehennemdeyiz. Bunlarda senin anne ve baban."

Ağzım beş karış açık şekilde onlara bakarken neden hâlâ sakin hissettiğimi anlayamıyordum. Sanki buraya aitmişim gibiydi. Üstelik yeni fark ediyordum ki gecenin karanlığıyla yarışacak raddede olan büyük ve görkemli kanatlarım sırtımda kendini belli ediyordu.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum."

Sesim fısıltıdan öteye gidememişti. O kadar karmaşık ve tanıdıktı ki ağlamak istiyordum. Ve bunca yıllık hayatımda hiç ağlamamıştım.

"Ah benim bebeğim."

Babam olduğu söylenen adam yanıma oturup kollarını sıkıca bana dolamasıyla sanki bu anı daha önce de yaşamış hissine kapılmıştım. Kalbimde bir ağrı olurken kulağımda yankılanmıştı sözleri.

"Jungkook Jeon sen güçlü ve savaşçı bir oğlan olacaksın her zaman. Sen cehennemden geldin içindeki özü unutma sakın! Her zaman göz kamaştırıcı ve dikkat çekici bir çocuk olacaksın. Çok üzgünüm bebeğim. Sana yeni yaşamında başarılar."

Sonunda dolu gözlerimle yüzüne baktığımda onunda benimle aynı durumda olduğunu görmüştüm.

"O sözleri sen mi fısıldadın kulağıma? Ben doğduğumda."

"Evet bebeğim. Yaşamın boyunca sana kim olduğunu unutturmamak için fısıldadım."

"Bana her şeyi anlatın lütfen. Kafam çok karışık."


*******

"Yani artık burada gerçek ailemle gerçek hayatımı mı yaşayacağım?"

"Evet bebeğim ve kardeşinde cennete gidecek."

İkizimle göz göze geldiğimde bana gülümsemişti.

"Merak etme Jungkook. Hemen her şeye alışmanı buna biz de dahil alışmanı beklemiyoruz. Sadece biraz zaman tanı kendine ve yeni yaşantına."

"Ne demeliyim bilmiyorum."

"Biz senden çok özür dileriz bebeğim. Aramıza tekrar döndüğün için mutluyuz."

"Anne ve baba eğer konuşmanız bittiyse ben kardeşimle yalnız konuşmak istiyorum."

"Peki madem."

Nazikçe elimden tutup beni üst kattaki odasına götürmüştü. Ben merakla etrafı incelerken gülümseyerek bana bakmıştı.

"Benimde anlatmama gerekenler var. Oturmaz mısın?"

Yatağında karşılıklı oturduğumuz saman bir süre sessizce birbirimizi izlemiştik. İkimizin tek farkı onun yeşil gözleri ve benim çenemdeki bendi sanırım.

"Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum açıkçası Jungkook ama en baştan anlatayım. Ben kırk yaşındayken yani insan dünyasında yirmi yaşındayken Yuqi abla bir kehanetten bahsetti. Burada ikizler kabul görmez. Lanetli olarak bilinir. Ama konumuz bu değil. Kehanet şöyleydi. İkizlerden biri melek -bu ben oluyorum- biri de şeytan olacaktı -bu da sensin- hangimiz ne olacağı belli değildi ilk başta. Bu kanat olayı sayesinde iki hafta önce bu durum açıklığa kavuştu ve sen orada zorlanma diye seni buraya getirttik. Ama asıl önemli olan buradaki herkes benim beyaz kanatlarımı bir kere gördü. Ve dalga geçiyorlar. O yüzden şaşırmamanı öneririm."

"Sen merak etme ben onların üstesinden gelirim. Ne de olsa bir şeytanım değil mi? Ama kanatlarını görebilir miyim lütfen?"

Gülümseyip gözlerini kapattıktan bir saniye sonra görkemli iki beyaz kanat iki yana doğru heybetlice açılmıştı. Bununla beraber yüzü acı çekiyormuş gibi çatılmıştı. Çok geçmeden tekrar kanatlarını gizlediğinde derin bir nefes almıştı.

"Cehennemde cennet kanatları biraz acı verici oluyor zıtlıktan dolayı."

"Özür dilerim bilmiyordum."

"Önemli değil. Ama artık benim gitmem gerek. Cennete gitmek için hazırlık yapmalıyım."

İkimiz beraber ayaklanıp aşağıya inmiştik.


********

Bir günde iki bölüm hadi bakayım
İyi okumalar💜

Leo

Twins Wings|TaekookWhere stories live. Discover now